Nikâh salonun kapısında annemler ve Hilal'in annesiyle beraber gelen misafirleri karşılarken sıcak havadan ve koşuşturmadan dolayı bunalmıştım iyice. Narin sabah biraz ateşi olduğu için kırık uyandığından ne Demir'i ne beni bırakmıştı tüm gün boyunca. Gözünün önünden ikimizi de ayırmak istemezken kısacık bir ayrılma anında bile mızırdanmaya başlıyordu hemen. Babasının kucağından inmese de bende yanında olayım istiyordu. Öyle ki tüm gün boyunca ne Umut'la ne de Sırma'yla oynamak istememiş babasının omzunda izlemişti olan biteni. Bundan dolayı da ne sabah Hilal'e gidebilmiş ne de hazırlanmasına yardımcı olabilmiştim. Neyse ki benim adıma kızlar ve en yakın arkadaşları yanında olmuştu.
Aynı dün konuştuğumuz gibi bizim evde sabahın erken saatlerinde koşuşturma başlamış seslerle gözümüzü açmıştık yeni güne. Uyanmamıza rağmen neredeyse bir saate yakın üçümüz yatak keyfi yapmıştık Narin'in keyfini yerine getirebilmek için. Konuşmuş, oyunlar oynamış gönlünü yaptıktan sonra çıkmıştık yataktan ki ikisinden önce yine ben kalkmak zorunda kalmıştım daha fazla geç kalmamak, annemleri yalnız bırakmamak adına. Benim ardımdan ikisi yeniden devam etmişti yatak keyiflerine.
Neyse ki misafirlerdi hazırlanmaydı derken yarım saat gecikmeyle bile olsa nikâh salonuna gelebilmiştik en sonunda gelinimizi alarak. Nikâh saatine on dakika varken salon tamamen dolmuş ve törenin başlamasını bekliyordu herkes.
'' Anne... '' diyen Narin'in kırgın sesiyle başımı sağ tarafıma çevirdiğimde Demir'in kucağından benim kucağıma atmıştı kendini hiç beklemeden.
'' Ne oldu annem? '' minik ellerini yanaklarıma yaslayıp dudaklarını büzdü ve '' Ne zaman sürprize gideceğiz? '' diye sordu sabahtan beri bilmem kaçıncı kez tekrarlarken bu soruyu.
'' Buradaki işimiz bitince dedim ya babacığım. '' Demir'in cevabıyla memnun olmasa da oflayıp başını omzuma yasladı.
'' Sende gel yanımıza annesi. '' Sabırla iç çekip gözlerimi devirirken Demir halime gülüyordu. Sabahtan beri bir Demir'in kucağı bir benim kucağım derken ne yapacağını şaşırmıştı iyice.
'' Biz oturuyoruz anne Umut'u alıyoruz yanımıza. '' dememle başını salladı sadece tamam dercesine. Sırma'yla beraber bir kenarda oyun oynayan Umut'a seslenmemle koşarak yanımıza gelmiş, Demir kucağına almıştı nikâh başlayacağı için. Sırma da Demet'in kucağına giderken artık herkes yerine yerleşmişti.
Umut'un, Demir'in kucağına oturmasıyla kaşları çatılan Narin, başını omzumdan kaldırıp bir süre baktı ikisine birden. Demir telefonunda bir şeylerle ilgilendiği için görmüyordu kızının tepkilerini ama Narin fazlasıyla kıskanmıştı bu durumu anlaşılan.
'' Anneciğim. '' dikkatini kendime çekmek için seslendiğimde çatık kaşlarıyla bana döndü. Dudaklarımı birbirine bastırıp kaşlarımı havalandırdım ve '' Ne oldu? '' deyip bir yandan da ateşini kontrol ettim bir kez daha. Anlaşılan ilacı işe yaramıştı. Bana cevap vermezken omzunu silkip yeniden Demir'e döndü. Bizi izleyen Demir'le benim kucağımdan onun kucağına yeniden uzanmış, '' Babası Narin'i alsın. '' demesiyle gülmüştüm hala çatık kaşlı ciddi haline.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden. Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...