'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden.
Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalp atışım hızlanırken enseme vuran Demir'in sıcak nefesleriyle tüylerim diken diken oldu. Çantaları kenarı atmasıyla çıkan ses korkutmuştu beni daldığım için aynı ilk gün ki gibi. Önünde irkildiğimden burnunu saçlarımın arasında gezdirip, '' Hişş... '' dedi fısıltıyla.
Karnıma usulca elini sarıp beni kendine yaslarken başımı öne doğru çektim. '' Korkma. Ben yanındayken hiçbir şeyden korkmayacaksın. '' demesiyle başımı iki yana hareket ettirdim. Fakat burnu inatla ensemdeki dövmemin üzerinde dolanıp duruyordu.
Başımın hareketiyle beraber saçlarımın arasındaki yüzünü de hareket ettiriyordu benimle eş zamanlı. Nefesleri huylanmama sebep oluyordu. Elinin biri karnıma sarılıyken diğeri gelinlikten dolayı açıkta kalan omuzlarımda dolandı durdu ve boynumu sardı yavaşça. Başımı geriye doğru yatırıp omzuna yasladığında heyecandan kuruyan ağzımdan dolayı yutkundum arka arkaya. Avuç içini boynuma narince sarmış hareket etmeme izin vermiyordu. Omzuna yasladığı başımla bakışlarımı kendine kaldırdı. Açıkta kalan gerdanımda dolandı bakışları uzun uzun ardından parmak uçları sevdi boynumu usulca.
'' Bahar... '' yüzüme vuran sıcak nefesleriyle gözlerimi kapatıp kaşlarımı çattım. Seneler sonra bana ilk geldiğimiz geceyi bir kez daha yaşatıyordu. Aynı o gece ki gibi başlamıştı gecemiz yine.
'' Bahar, sen benim sonum olacaksın. '' dediğinde yutkunarak çekmeye çalıştım kendimi. Fakat izin vermedi. Onu dinlemeden bir kez daha denediğimde bu kez izin vermesiyle tebessüm ederek ona doğru döndüm ve sağ elinin parmaklarını parmaklarımın arasına hapsettim.
Boştaki eliyle yanağımı okşayıp severken '' Çok şükür minik, çok şükür ki artık karımsın. Soyadımı kimliğine yazdırabildim nihayet. '' dudaklarımı bastırıp gülmemle oda tebessüm etmiş fakat çok kısa sürmüştü bu tepkisi. Derince soluyup, '' Keşke açıp gösterebilsem sana duygularımı Bahar, nasıl hissettiğimi anlatmak isterim ama inan binde birini bile yansıtamam sana sözlerimle. Görmen lazım... '' diyerek bir adım attı bana doğru. Bakışlarını bir an olsun çekmezken gözlerimden, '' Kendin görmen, şahit olman lazım ki ancak o zaman anlayabil beni. '' kısık bir tonla söylediklerinin ardından dudaklarını sürttü dudaklarıma ama öpmedi.
'' Acıktın mı? '' gözlerim kapalı, sersem bir halde başımı iki yana salladım olumsuz anlamda.
'' Güzel. O zaman izin verirsen gelinliğini çıkarmak istiyorum. Sonra bir duş al, kendine gel. '' titrek bir nefes alıp onayladım onu. Hala az da olsa uykum olduğundan açılması için buna ihtiyacım vardı. Gözlerimi kaçırıp derince nefeslendim. Arkamı usulca döndükten sonra saçlarımı toplayıp sol omzumdan önüme attırdı.
Gelinliğimin fermuarını açmaya başlamasıyla gözlerimi kapattım heyecanla. Daha önce çok kez birlikte olmuş olsak da şu an hissettiğim heyecan çok daha başka bir boyuttaydı benim için. Onunla buraya ilk geldiğimiz gece ki kadar heyecanla doluydum. Kendimi üç sene önceki küçük kız gibi hissetmem bence asla normal değildi. Parmak uçlarının temasını fermuar açıldıkça vücudumda hissediyordum belli belirsiz. Nihayet sonuna geldiği fermuarla gelinliğimin ön kısmı bollaşsa da dokunmamıştım bile isteye.
