'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden.
Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi kırpıştırdım. İncecik örtünün altında çıplak olmama rağmen sıcak basmıştı direkt vuran güneşten sebep. Arkamdan enseme ve saçlarımın arasına vuran Demir'in sıcak nefesleri de cabasıydı. Boynumun altından geçirdiği koluyla sağ elimin parmaklarına geçirmişti parmaklarını. Dudakları ensemde kıpırdandığım her an hareket halindeydi yeniden uyutabilmek için beni. Diğer kolu da karnıma sarılı sırtım göğsüne yaslıydı.
Resmen iç içe geçmiş bir şekilde yatıyorduk. Kocaman bir gülümseme yerleşti yüzüme. Şu an fazla sıcak da olsa şu halimiz içimi o kadar mutlulukla dolduruyordu ki şikâyetçi değildim. Derin bir nefes alıp koluna dudaklarımı bastırdım. Hafifçe kıpırdanıp daha sıkı sardı karnımı ve daha fazla bütünleştirdi göğsüyle sırtımı.
'' Demir... '' dedim usulca. Ona dönmeye çalıştım ama kolları müsaade etmiyordu kıpırdamama.
'' Demir çok sıcakladım biraz izin ver. '' dedim usulca ama bana cevabı huysuzca homurdanmak oldu.
'' Demir vallahi patlayacağım şimdi ya, az sal lütfen! '' ensemden bir miktar uzaklaşıp hafifçe doğruldu. Zorla açmaya çalıştığı gözleriyle uyku sersemi bir halde baktı yüzüme.
'' Ne şikâyet ettin Bahar ya! Bir şey yok, uyuyoruz işte yat uyu niye uyandın? '' demesiyle göz devirdim çıktım kollarının arasından. Saçlarımı toparlayıp boynumdan boğazımdan uzaklaştırıp geriye doğru attım ve derin bir nefes aldım bakışlarımı tavana dikerken. Bir nebze olsun iyi gelmişti.
'' Ne oldu şimdi çıktın da kollarımdan sanki! '' huysuzca söylenen Demir'e baktım yamuk bir şekilde gülerek.
'' Bunaldım. Güneş de vurunca ondan şey oldu. '' dememle burnundan bir soluk verdi ve kalktı yataktan. Çıplaklığıyla başımı pencereye çevirdim alt dudağımı ısırarak. Gözüme vuran güneşle kısıldı bakışlarım. Yemyeşildi dışarısı ve çok güzel görünüyordu.
'' Çok güzel görünüyor. '' dememle yatağın yan tarafı çöktü ve başına yasladığı eliyle tam dibimde durdu. Boxserını giyip geri gelmişti yanıma.
Alnıma kondurduğu öpücüğün ardından boynuma dokunan saçlarımı geriye doğru itekledi. Açılan kısma dudaklarını değdirdi.
'' Daha güzel şeyler var. '' boğuk çıkan sesiyle konuşmasıyla çenesine sardım parmak uçlarımı ve o boynumu öperken bende sakallarını okşadım. Öpe öpe gözlerime gelmiş ve bakışlarını kilitlemişti benimkilere. Mükemmel bir gülümseme vardı yüzünde. Hele masmavi bakışları ışıl ışıldı.
'' Günaydın. '' diyerek iç çekti. Yanaklarım hem sıcaktan hem onunla bu şekilde uyanmaktan olsa gerek fazlasıyla yanarken '' Günaydın. '' dedim mırıldanarak.
