'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden.
Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MELEK MOSSO - HAYATIM KAYMIŞ
Üniversiteden yorgun argın nihayet çıkabilmiştik. Mezuniyet töreni hazırlıkları vardı ve oldukça yoğun geçiyordu. Bu yoğunluğun üzerine hafta sonu Şile de olacak bir seminer vardı. Hakan'ın aracılığıyla yurt dışından benimde tanıdığım bir hoca gelecekti. Bölüm olarak hep beraber gidip hafta sonu da kalmaya karar vermiştik. Hem eğlenceli vakit geçirip hem de seminere katılacaktık.
'' Hadi gel bırakayım seni. Narin'i görürüm bende. '' yanımda çıkışa doğru beraber yürüdüğüm Hakan'la saçlarımı ellerimle havalandırdım.
'' Yolunu değiştirme hiç trafik vardır şimdi. '' dememle '' Hadi Bahar, Narin'i görmek için bahane arıyorum işte uzatma seni bırakmak bahanem. '' Gülümsedim söylediği şeye.
'' Bahane üretmene gerek yok onun için. '' kapıdan beraber çıktık. Arabasının önünde dikilen ve Hakan'ı bekleyen İdil'le gülümsemem daha da büyüdü.
'' Sürpriz. '' derken ellerini iki yana açıp bize bakmıştı yüzündeki kocaman gülümseme ve gözlerinin içindeki neşeyle.
'' Hoş geldin. '' diyerek sıkıca sarılmamla oda bana sarmıştı kollarını. Ayakta iki yana sallanırken hasret gidermeye çalışıyorduk.
'' Geldik de daha göremedik hiç sizi Bahar Hanım. Dedim bunun geleceği yok bari ben gideyim. '' mahcup bir şekilde ona bakıp ellerini tuttum.
'' Haklısın valla ne diyeyim. '' benim ardımdan Hakan'ı öpüp bizimle beraber arabaya yöneldi. Arka koltuğa geçip oturmamla İdil, ön koltuğa geçmişti. İkisi de kemerini taktı.
'' Bahar'ı bırakacaktım eve İdil hem Narin'i de özledim görürüm diyordum. Gelmek ister misin sende? '' Hakan'ın sorusuyla tereddüt ederek '' Yok, beni eve bırak sen madem. Siz gidin sonra Narin'i bana getirir Bahar. '' demesiyle kaşlarımı çatıp öne doğru uzandım iki koltuğun arasından.
'' Niyeymiş o? Neden gelmiyorsun? '' kızgınca sormamla '' Uygun olmaz şimdi Bahar. Boş ver gerilirim ben sonra bakarız yeniden. '' demesiyle Hakan'ın omzuna vurdum kabul etmediğimi belirtmek için.
'' Asla olmaz beraber gidiyoruz. Hem Narin seni görünce çıldıracak eminim. Ayrıca uygun olmayacak bir şey yok, bizimkiler her şeyden haberdar artık. Hadi Hakan, eğer hala bırakmaya niyetliysen hep beraber gidiyoruz yoksa ben inerim siz eve geçersiniz. Narin'i falan da getiremem kusura bakmayın. '' arkama yaslandım kollarımı bağlayarak göğsümde.
Tek kaşımı kaldırmış ikisine bakarken kurtulamayacağını anlayana İdil mecburen de olsa peki demek zorunda kalmıştı. Hakan ikimize sırıtırken yola çıktı ve hep beraber eve doğru ilerlemeye başladık. İdil'le asla susmadan sohbet ederken ikimiz, Hakan gürültümüzden rahatsız olduğundan ara ara iç çekip nefesleniyordu. Fark etmediğimi sanıyor olabilirdi ama farkındaydım tabi ki. Hatta arada camını açıp temiz hava çekiyordu içine. Bir ara hızlanıp yolu bir an önce bitirme derdine düşse de trafik önüne engel olmuştu. İdil muhtemelen bu hallerinin farkına varamamıştı yoksa çoktan kavga etmeye başlamış olurlardı.
