7

2.2K 128 104
                                    

Kesinlikle bu bölümü okulda konuşup planlamadık @jihsooax

Sevgilerle Dazel sunar...

🌍

Minjoon'dan

Kandemir beni arayıp "ben evde olmayacağım kapıya anahtarı bıraktım kuşlarımızı besler misin?" Diye sormuştu. Tabii geri çevirmeyerek kabul etmiştim.

Terliklerimi çıkardım ve anahtarı çevirip kilidi açtım. İçerden sesler geliyordu fakat fazla duyulmuyordu. İçeri girip yavaşça kapıyı kapattım. Sesler yoğunlaşmıştı. Anahtarı ayakkabılığa koydum ve yavaşça sesin geldiği yöne gittim.

Siktir, inleme sesleri geliyordu.

Kandemir evde kimsenin olmadığını söylemişti. Babası taburcu olmuştu ve iyi yürüyüp rahat rahat hareket edebiliyordu. Değişikti.

Yavaşça kapıyı araladım. Kapının gıcırtısı tüm odada yankılanmıştı. Bir anlığına hemen kapıyı açtım. Kandemir'in babası ve Koreli bir kadın.

Dur dur, Koreli mi? Kandemir'in babası ırkçıydı. Hadi onu geçtim Feriha teyzeyi aldatıyordu.

Şaşkınca baka kaldım.

Kemal amca ve Koreli kadında bana baktı.

"Kemal amca ne yapıyorsun?!"

Hızlıca yataktan kalktı, kalkarken canı yanmıştı. Hızla yakamı tuttu. "Sen! Nasıl geldin buraya?!"

"Kemal amca hani sen ırkçıydın?!"

"Bağırma bana! Baban yaşındayım ben! Bu olayı bir kişiye anlatırsan senin kelleni uçururum." Babalarım sizden daha genç Kemal amca abi beycim. Sağolun ben kellemi seviyorum.

"T-Tamam Kemal amca..." Yakamı hızla bıraktı. Arkadaki kapıya kafamı çarpmıştım. Koreli kadın bize anlamayarak baktım. Korece konuşarak "ne yapıyorsun sen?" Dedim kadına. Gözlerini kırptı ve Kemal amcaya baktı. Sinirle evden çıktım.

Tamam belki sinirli değil biraz korkmuş olabilirdim. Eve gidip yatağımın üstüne yattım. Başkalarına dersem gerçekten Kandemir'den habersiz kellemi alabilirdi. Kandemir demişken ona mı deseydim?

Yok yok! Sonra yine kavga ederler araları daha çok bozulur.

Ofladım. Kandemir tekrardan arıyordu. Gözlerimi ovaladım ve telefonu açtım. Kandemir'in mutlu sesi geliyordu. Gülümsedim.

"Alo? Minjoon besledin mi kuşları? Çok güzeller değil mi?" O görmese bile kafamı salladım.

"Evet çok güzeller." Senin gibi.

"Neyse müsaitsen kahveye gelsene. Çağan ve Mehmet abiyi falanda çağırırız."

"Yok sen takıl onlarla..." Dedim mırıldanarak. Sungmin babam kapıya gelmişti. Kaş göz hareketleri yaptı. Elimle ona sus işareti yaptım.

"Niye yaa! Gel işte." Dedi ısrarla. Gördüklerimden sonra onun yanına gidince değişik hissederdim.

"Çok kötüyüm. Midem bulanıyor." Dedim. Özür dilerim, yalan söylediğim için. Ben yalan söyleyen birisi değilim.

"Geçmiş olsun annem olsaydı sana nane limon yapardı." Dedi endişeyle. İçimden kendime küfür etmiştim. Bir yandan da şaşırmıştım. Kandemir böyle hemen endişelenen birisi değildi aslında.

"Annenle barıştınız sanırım." Annesi ona nankör diyordu. Benim babalarım bana nankör deseydi kavga çıkarırdım. Demeye hakları yoktu. Onları ailelerine karşı hep ben savunmuştum, neredeyse.

"Hı hı. Biraz konuşuyorum. Neyse hadi sen uyu dinlen. Bayyy!" Kapattı telefonu. Şaşkınca durdum bir kaç saniye. O böyle tatlı konuşan birisi değildi.

"Kiminle konuşuyordun tatlım?" Diye sordu Sungmin babam. Gülümsedim. "Kandemir aradı. Onunla konuştum." İmalı imalı güldü o da ve odamın kapısını kapatarak gitti.

Kafamı yastığa gömdüm. Ne yapacaktım?

🌍

Ta daaaaa tekrardan ben! Bu arada Sungmin, Minjoon ve Hyun kendi aralarında Korece konuşuyor. Türkçe konuşuyor gibi anlamayalım💕

Neyse bölüm nasıldı?

Korelim | BxB ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin