9

1.9K 84 160
                                    

Siz nesiniz?☺️

Sevgilerle Dazel sunar...

🌍

"Abi!"

"Abi!"

"Abi!

"Başlicam abine!" Sinirle uyandım. Gece geç yatmıştım artı olarak Kayhan sabahın köründe beni uyandırıyordu. Kafamı yastığımdan kaldırdım. Gerizekalı lambayı bile yakmamıştı sıfadını göremiyordum.

"Minjoon abi gelmiş. Kapıda." Hemen yataktan kalktım. Tabii iş Minjoon olunca değişiyor.

"Koş sen 'Abim uyandı' de hadi." Dedim ve odamdan gönderdim. Hızlıca üstüme birşeyler giydim. Hava daha aydınlanmamıştı bizim Minjoon da gelmiş beni bekliyor.

Kafamı iki yana salladım ve parfüm sıkıp tuvalete koştum. Sonra hatırladım ki tuvalet zaten yan odada. Nur sıfadımı yıkadıktan sonra kapıya geldim. Minjoon beni bekliyordu.

"Bu kadar hızlı hazırlanacağını bilsem geç çıkardım. Günaydın."

"Günaymadın. Minjoon gözünü seveyim saat kaç?"

Telefonuna baktı ve "Yedi buçuk." Dedi. Artık nasıl baktıysam gülmeye başladı. Anca gül zaten. Biz götümüzü yırtalım hazırlanmak için.

"Tamam tamam öyle bakma gel hadi bugün birlikte gezelim." Dedi ve geri gitti. Ayakkabılarımı giyebilmem için.

Hızlıca ayakkabılarımı giydim ve tam giderken "Ananı telefonunu ve cüzdanı unuttum." Dedim ve ayakkabılarla koşarak telefonumu ve cüzdanımı alıp geldim.

Minjoon şaşkınca bana bakıyordu. "Uyanamadın galiba." Diye mırıldandı. Sabağın yedi buçuğunda nasıl uyanayım salak.

Merdivenlerden indik ve dışarı çıktık. Çıkmaz olaydık. Güneş yoktu lan. Minjoon güle oynaya birşeyler diyordu ama açlıktan ne dediğini anlamamıştım.

Sonunda bir yere geldik. Şükür ki simit falan satıyorlardı. "Ne almak istersin?" Diye sordu. Canım çok fazla açma çekmişti.

"Açma alalım."

"Maalesef açma kalmadı."

"O zaman zeytinli simit." Dedim. Arkama baktığımda Minjoon gülmemek için kendini zor tutuyordu. Satıcıya baktığımda o da öyleydi. "N'oldu?" Diye sorduktan sonra anladım.

"Yani Zeytinli poğaça demek istedim." Diye toparlamaya çalıştım. Minjoon kahkaha atmaya başlayınca koluna vurdum. Rezil olmuştum yeniden.

"Buyrun." Dedi kadın ve parasını verip çıktık. Minjoon ara sıra kıkırdıyordu. "Zeytinli simit." Dedi ve kahkaha attı yeniden. Göz devirdim. Açtım ne yapayım? Sabahın köründe kaldırmasaydı. Allah Allah.

Poğaçadan yiyerek yürümeye devam ettim. "Ee ne yapalım?" Dedi Minjoon. Gece boyunca aklıma takılan soruyu sormak istedim. O soru yüzünden uyuyamamıştım.

"Birşey sorabilir miyim?" Dedim. Minjoon bana baktı yürürken ve gülümseyip kafa salladı. "Biz neyiz?"

Bir an duraksadı. "Nasıl yani?" Diye sordu. Nasıl olacak canikom. "Sevgili miyiz?" Dedim

"Yani."

"Ne yanisi Minjoon? Açık açık söyler misin?"

"Kandemir senden hoşlanıyorum, sende benden hoşlanıyorsun. Beni öptün. Sevgiliyiz işte." Dedi.

"Çıkma teklifi etmedin banane."

Minjoon durdu. "Bazen gerçekten 18 yaşında mısın, değil misin anlamıyorum." Dedi gülerek. Çocukluğumu yaşayamadığım için ara sıra böyle şımarıyor gibi oluyordum. Ne yapayım? Sevgi görmeden büyüyen bir çocuktum ben.

Gülümsedim.

"Çıkma teklifi bekliyorum Minjoon Bey." Dedim ve önden önden yürüdüm. Arkadan kahkaha sesleri geliyordu. Gülümsemem yüzüme yayıldı. Yavaştan koşarak onu arkamdan sürükledim.

"Kandemir nereye gitti?" Diye sordu Kemal Bey. Feriha Hanım çekinerek baktı kocasına. "Bilmiyorum bey. Minjoon geldi birlikte gittiler."

Kemal Bey daha çok sinirlenmişti. O lanet oğlan onu bir kadınla yakalamıştı ve bunu oğluna anlatırsa büyük bir kavga çıkacaktı. Kandemir artık küçük değildi, eskiden kendini savunamazdı fakat şimdi kendini iyi savunuyordu ve Kemal Bey ne yapacağını bilmiyordu.

"Ne oldu bey? Daldın gittin."

"Yok birşey Feriha. Kalk benim kahvaltımı hazırla. Acıktım."

Feriha Hanım hızlıca mutfağa gitti ve kahvaltı hazırlamaya başladı. Bazen Kandemir'in evde olması iyi oluyordu. Kemal Bey'e öyle bir bakışları vardı ki Feriha Hanım'a fazla birşey diyemiyordu Kemal Bey.

Oğluna nankör dediği zaman geldiğinde hep pişmanlık hissediyordu. Yapmıştı hata, geri dönüşü yoktu.

İçeriden Candan ile Kemal Bey'in bağırma sesleri geliyordu. Feriha Hanım yavaşça kapıdan dinledi onları.

"Baba neden çıkamıyorum dışarı?!"

"Kalk annene yardım et! Gençlik bitmiş! Yok gezicez yok tozucam! Kır dizini otur evde! Yakında evlendirmek gerekir seni!"

"Senin siktiğimin kurallarına uymak zorunda değilim. Cahilliğinden de sorumlu değilim. Gidiyorum ben." Diye bağırdı Candan ve kapıya doğru gitti. Fakat Kemal Bey onu saçından tuttu ve çekti.

"Vay hanımefendi küfürde edermiş babasına." Dedi ve kızını yere attı. Kızını bağıra çağıra dövdü oracıkta. Feriha Hanım'ım içinden Kandemir'i aramayı düşündü fakat yapamadı. Daha büyük bir kavga etmek istemiyordu.

"Feriha! Kahvaltı!"

"Tamam bey!" Dedi kadın ve işine devam etti.

🌍

Uzun süredir yoktum aşdmkrşwşs jihsooax sende bölüm at artık 👽

Bölüm kötü olmuş olabilir dün gece yazdım ve hiç kontrol etmedim. Hata varsa yazarsınız. Şimdi... Dazel kaçarr!

Korelim | BxB ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin