21

1K 68 142
                                    

Selammm

Yine çok enerjiğim 😱 kesin bişi olucak neyse çok konuştum

Turkish #2 27/02/2023 ayayayayayysys

Sevgilerle Dazel sunar...

🌍

"Beni evinize aldığınız için teşekkürler." Dedim gülümseyerek. Minjoon kolunu omuzuma attı ve beraber odasına gittik.

Yatağına uzandı ve eliyle yanına birkaç kez vurdu. Yanıma gel, diyordu kısaca. Gülümsemeye devam ederek yanına yattım. Bana sıkıca sarıldı ve kafasını boynuma koydu. Defalarca lokumu içine çekti ve öptü.

O da kavga konusunda konuşmak istemiyordu, belliydi. Kollarımı boynuna sardım ve gözlerimi kapattım.

Gece yarısı kalkmıştım. Minjoon'un uykusu biraz ağırdı, yanından kalkarsam uyanmazdı. Babalarnın ne yaptığını bilmiyordum ama yatak odası girişe ve bu odaya uzaktı, bu yüzden sesimi duymazlardı. Sungmin amca benim için kıyafet vermişti. Onları giydim.

Ay ışığı tam Minjoon'un yüzüne vuruyordu ve gerçekten çok yakışıklı görünüyordu. Sırottım ve telefonumu çıkarıp sessizce fotoğrafını çektim.

"Seni seviyorum."

Bu son sözümdü.

O odadan çıkana dek bir daha konuşmadım.

Sessizce kapıyı açtım ve yavaşça kapattım. Ayak uçlarımda yürüyordum. Sessizce dış kapıyı açtım ve üst kata çıkıp ayakkabımı aldım. Bu saatte taksi olur muydu bilmiyordum ama bir umutla dışarı çıktım.

Saat 02.47 olmuştu.

Gideceğim yer buraya hayli hayli uzaktı. Derin bir nefes aldım ve yürümeye başladım.

Dışarı da sarhoş insanlar vardı. Burası pek güvenli değildi ama bana saldırmazlardı.

Yürürken bir yandan da araştırma yapıyordum. Buraya en yakın taksi durağını arıyordum. Çok sanslı olmalıyım ki tam karşımda bir taksi vardı. Kapıyı açıp içerisine bindim.

"Abi Tengri köprüsüne gidebilir miyiz?" Adam bana garipçe baktı. O köprüden binlerce kişi atlayıp intihar etmişti. Anladıysanız, bende o binlerce kişiden birisi olacağım.

"Ah, intihar gibi bir girişimde bulunmayacağım. Orada birisiyle buluşmam lazım." Adam biraz daha garipçe baktıktan sonra derin bir nefes verdi ve sürmeye başladı. Yaklaşık 15 dakika da orada olmuştuk. Normalde yarım saate olurduk ama adam hızlı kullanmıştı arabayı.

Parayı verdim ve arabadan indim. Etraf biraz aydınlıktı. Sokak lambaları çok uzaktaydı. Telefonumu elime aldım. Saat 03.03 olmuştu bile.

"Bak saat 16.16 hadi dilek tut!"

"Ne alaka ki?" Minjoon gülümsedi. "Öylesine, dilek tutmayı çok seviyorum. Eğer o dilek seninle ilgiliyse daha çok seviyorum." Sıkıca sarıldım ona. Kokusu çok rahatlatıcıydı.

"Hmm tuttum. Sen tuttun mu?"

"Evet, senden önce tuttum." Saçlarımı okşadı. "Ne tuttun?" Dedim merakla. Minik bir kahkaha attı. "Söylemem, yoksa kabul olmaz."

"Hmm."

"Çok düşünüyorsun." Dedi ve tekrardan güldü.

"Şimdiden bile gülmeni özledim Minjoon." İç çektim ve kilidi açtım. Son kez çektiğim fotoğrafa baktım ve sırtımı yasladım. Ona bir açıklama yapmam gerekiyordu.

Korelim | BxB ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin