36

706 43 125
                                    

SELAM CANLARIMMMMM GÖTLERİNİ YEDİKLERINMMMMM

Kişisel sebeplerimden birkaç gün bölüm gelemeyebilir..

Sevgilerle Dazel sunar...

🌍

Kandemir

"Doğum günüme az kaldı." Piknik yapmak için geldiğimiz ormanlık alanda, yere örtü sermiş, Minjoon kafasını dizlerime koymuş yatıyordu. Kırmızı-beyaz örtünün üzerine yerleştirdiğimiz sepetten bir tane sandviç aldım ve yemeye başladım. Minjoon geldiğimiz anda hemen kendi sandviçini bitirmişti.

"Ne zamandı doğum günün?" Bana hayal kırıklığına uğramış gibi baktı. Dudağını büzmüş, gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.

"Aşk olsun hayatım, sana söylemiştim."

"Evet, yaklaşık 6 hayal ayı önce." Söylediğini için kendi kendime 'hayal ayı' oluşturmuştum, mükemmel. Gülümsedi ve boş duran elimi tuttu.

"21 Temmuz. Mesela ben senin doğum gününü biliyorum."

"Nereden biliyorsun?" Sandviçten büyük bir ısırık aldım. Sinsi bir şekilde gülümsedi. Elime yumuşak bir öpücük bırakıp gözlerini kapattı. "Kimliğine baktım." Bende kimliğim nereye kayboldu diyordum kaç haftadır..

"Mesela TC'ni de ezberledim. Üç-" hızlıca elimi çekip ağzını kapattım. İlk önce şok olsa da gözlerini kısarak avucumu gözlerimin içine bakarak yaladı. Elimi geri çekip örtüye sürttüm.

"Ben onu ezberlemek için 3 yılımı verdim."

"Kolay ki," göz devirip sandviçten son lokmamı aldım. Yüksek bir yerde bulunan ormana gelmiştik, buraya pek fazla kişi gelmezdi. Genellikle sevgili olan kişiler veya yıldönümü nedeniyle gelen kişiler olurdu burada. Evet, bu bilgi çok önemlidir.

"Dövme yaptıralım mı? Böyle birbirini tamamlayan dövmelerden. Ben sağ koluma sen sol, ya da ben sola yaptırırım."

"Günah." Kısa ve net. Bir cevaptı, biliyorum. Küçüklüğümden bu yana dövme yaptırmayı çok istiyordum, sadece Minjoon'a gıcıklık yapmak istiyordum bu sefer.

Şaşkınlıkla baktı bana. "Güzelim kusura bakma, unutmuşum." Gözlerini kaçırıp kafasını aşağı yukarı hareket ettirdi. İster istemez aletime ince kumaş üzerinden değiyordu. "Hareket..etme." hareket etmeyi bıraksa da gözlerime bakmıyordu.

"Olsun, sonuçta cehenneme illa ki gideceğiz, değil mi?"

"Cehennemden korkarım ki ben." Masum duruşuna ve gözlerine bakıp kahkaha attım. Çok tatlı duruyordu. Eğilip dudağına minik bir öpücük kondurdum. Geri çekildiğim sırada o da bacağıma yatmayı bıraktı.

"Resim yapalım mı? Senden gizli tuval getirdim."

"Nasıl becerdin bunu?" Benim lafımı kafasına takmadan omuz silkti ve ayağa kalkıp arabaya doğru gitti. Birkaç dakika sonra elinde malzemeler ile gelmişti. Yanıma oturup malzemeleri önümüze bıraktı.

"Bak şimdi, dakika tutacağız tamam mı? Dakika bitene kadar resim yapacağız, sonra tuvalleri değişeceğiz. Böyle böyle resim biticek."

Gülümseyerek onayladım onu. Malzemeleri hazırlayıp önüme bir tuval koydu. "Ben pek iyi çizemiyorum ki," kendi kendime mırıldanırken Minjoon yanağıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Olsun, beraber vakit geçirelim, o bile yeter bana."

Minjoon'a sıkıca sarıldım. Kafamı boynuna koymuş, kokusunu içime çekiyordum. "Seni seviyorum, beni sevdiğin için çok şanslıyım." Sarılışıma karşılık verip saçlarıma kokulu bir öpücük bıraktı.

Korelim | BxB ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin