30

766 39 110
                                    

Sevgilerle Dazel sunar...

🌍

Minjoon

Kendinizi eminim ki bazen boşlukta gibi hissetmişsinizdir. Veya umutsuz, çaresiz, yaşama hevesi kalmayan birisi gibi hissetmişsinizdir. Bu duyguları ben çok küçükken hissetmeye başlamıştım.

Hyun babamın ailesine göre; benim hiçbir zaman amcam, halam, büyükannem veya büyükbabam olmadı. Kuzenim, yengem, eniştem de olmadı. Çünkü onlar biliyordu ki, Sungmin babamın ailesi o çok küçükken ölmüştü. Bu bilgiyi her olayda kullanırlardı.

Ailemin kavgaları hiçbir zaman benim yüzümden olmadı, hepsi onların suçuydu. Büyükannem Sungmin babama her zaman kötü davranırdı. Onu arar, rahatsız eder hatta bazen bizzat kendisi ona zarar verirdi. Buna o kadar alıştı ki, bazen evimize geldiğinde bunu açık açık söylerdi.

Bende her zaman o kadın geldiğinde odama çekilir, babamın acı dolu inlemelerini duyardım. Hyun babam ise o sırada işte olurdu. Onu hep uzak bir yerde olan tarlaya gönderirler ve eve geldiğinde asla para vermezlerdi. Bu olaylar böyle devam etti. Ta ki bir güne kadar.

O anı aklıma her geldiğinde kafamı duvarlara vurmak isterim.

Onlardan kaçmak için çok yer aramıştık, birçok kez adres değiştirdik, telefon numarası değiştirdik fakat birçok kez de başarısız olduk. En sonunda Türkiye'ye gelmiştik. Burada bizi bulmaları imkansızdı, tabii biz öyle düşünüyorduk.

"Görüşmeyeli sevgili yapmışsın, Minjoon-ssi."

Gergince yutkundum. Kandemir'in gerginliği geçsin diye yavaşça elini okşadım. Yanılmıştık, tekrardan. Bizi bulmuşlardı, her zamanki gibi. Yine kurt değil zavallı koyun olmuştuk, fakat daha fazla zavallı koyun olmaya tahammülüm yoktu.

"Ne işin var burada?"

Gergince konuşmamın onu mutlu ettiğini biliyordum. Her zaman böyle olmuştu, böyle olmaya devam edecekti.

"Bizim ajusshi seni merak etmiş, kaç sene oldu görüşmeyeli? 5 mi yoksa 7 mi?"

Amcamı kastettiğini biliyordum. Bizim aileden kim benim yerimde olsa bilirdi. Gerginliğin yavaşça sinire dönüşüyordu. Bana birşey yapacağını düşünmüyordum, Kandemir'e birşey yapacağı belliydi. Benim olan birçok şeyi aldığı gibi onu almasından korkuyordum. O bunu çok iyi biliyordu.

Bakışları Kandemir'e kaydığında düşüncemi doğrulamıştı. Gerginlik diye bir duygu kalmamış, şu an sadece sinir duygusunu hissedebiliyordum. Onun bakışları hiç normal değildi.

Yüzüne doğru eğilince sinirli bir şekilde, biraz ses çıkararak 'ben buradayım' der gibi sandalyeden kalktım.

"Ona dokunmana izin vermem Geon, tüm hayatın boyunca benim olanları aldın ama bu sefer olmaz."

Geon bana aldırış etmeden, sesli ve rahat bir şekilde gür bir kahkaha attı. Biraz geriye kayıp Kandemir'in sandalyesini de çektiğinde bardak taşmak üzereydi.

"Geon, yeter artık." Sert çıkışıma aldırış etmedi. Bir anda Kandemir'i kolundan sertçe tutarak ayağa kaldrıdığında kendimi tutmaya çalışıyordum. Yarım yamalak Türkçesiyle birşeyler geveledi. Kandemir susmuş bekliyordu.

Kandemir istemsizce adını söylediğinde yüzünde her zaman olan piç sırıtışı belirdi. Eliyle Kandemir'in çenesini tutup yukarıya kaldırdı.

"Vay Minjoon-ssi, ağzının tadını biliyormuşsun. Şaşırmadım değil."

Sertçe yumruk yaptığım elimi masaya vurdum. İrkilmişti fakat belli etmemeye çalışarak piç sırıtışını silmedi. "Kapa çeneni, siktir olup git buradan." sırıtışı yerine şimdi alaylı bir ifade vardı.

"Hadi ama, sıkıcı piç kurusu seni. Biraz eğlenemez miyim bununla?"

Bu sözleri bardağı taşıran son damla olmuştu. Yumruk yaptığım sağ elimi pürüzsüz beyaz suratına geçirdim. Acı bir inlemeyle geriye doğru sendeledi, Kandemir bundan yararlanarak geriye çekildi. Hırsımı alamamıştım.

Kolumdan tutarak durdurmaya çalışan sevgilimi ilk defa dikkate almadım. Bugünü hayatım boyunca hayal etmiştim - tabii ki böyle güzel bir zamanda değil-, şimdi yarıda bırakamazdım. Kolumu sertçe onun elinden kurtardım.

Geon'un penisine doğru tekme attım. Acıyla yere çöktüğünde yakasından tutup kafamı eğerek gözlerine nefretle baktım. Attığım yumruk burnunu kanatmıştı.

"Şımarık piç seni, her boku yapacağını mı sanıyorsun sen? Hiç büyümemişsin, aynı büyükbaban gibi tek bildiğin piçlik yapmak."

Geon acıyla inlemeye devam ederken bu sefer yüzüne doğru bir tekme daha attım. Geon sersem bir şekilde geriye doğru düştü. "Adamların nerede, Geon? Normalde yanında olurlardı."

"Minjoon," kafamı kaldırıp Kandemir'e baktım. Benim bakmaya kıyamadığım yüzüne Geon işkence yapmak istiyordu. Kafasıyla işaret ettiği yere baktığımda bir küfür savurdum. Seo ailesinin boktan adamları oradaydı.

Adamların onu alıp götürmesini sakinlikle izledim. "Bok çukurunuza geri dönün, siktiğimin ucubeleri. Rahatımı bozmakta üstünüze yok." Bugün berbat olmasına rağmen içimde garip bir mutluluk vardı. İçimden bir küfür savurup bu güzel günün Geon gibi bir piç yüzünden bok yoluna gitmişti.

*

"Minjoon," Kandemir uyku sersemi bir şekilde mırıldandığında gülümsemeden duramamıştım. Saçlarını okşayınca uykusunun geldiğini bildiğim için eve geldiğimizde sürekli saçlarını okşamıştım.

Bir anda koltukta ayaklanınca şaşkınlıkla bakakaldım. Giydiği eşofman sayesinde olayın ne olduğunu anlamıştım. Penisini saçlarını okşadığım için mi kalkmıştı?

"Saçlarını okşadım diye mi?"

Kafasını utançla iki yana salladı. Utanınca tatlı olduğunu söylemiş miydim? Çok tatlı görünüyordu. Sınıfın popüler, mahallenin abileri ile yakın olan çocuğu bu halde görseler inanamazdı kimse.

"F-Fısıldayıp duruyorsun," ellerini penisinin önünde birleştirdi, görmemi istemiyor gibiydi. "Bu yüzden." Ayağa kalkıp tam arkasına geçip sarıldım. Donup kaldığında kendimi biraz ona bastırmıştım. Penisini kapatan ellerini okşadım.

"Yardımcı olmamı ister misin?"

Kafasını öne eğince eğilerek boynunu öptüm. "Hm?" Kafasını yavaşça aşağı-yukarı salladı. Gülümsedim. "Sana yardımcı olacağım, sevgili eşim."

🌍

Nasıl bir kafayla yazdım emin değilim

Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın yazıcam diye ömrüm tükendi

jihsooax  ineği yazmıyor kitabını okumanızı tavsiye ederim bu arada "Roses are red" kitabının adı çok güzel (hesabının şifresi bende olduğundan spoi yiyorum oradan)

Neyse yeni bir kurgu yayınladım polis diye (reklamımızı da yaptık helal)

Neyse nasıldı bölüm??

Kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın 💗🌹

(818 kelime)

Korelim | BxB ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin