Herkese son kez merhaba. Herşeyin bir sonu vardır. Bu kurgunun da elbet bir sonu olacaktı. Finalden sonra (eğer soru gelirse) soru-cevap yapacağım. Yaptıktan sonra özel bölüm atmayı planlıyorum. (Max 2-3)
Çok uzattım, farkındayım.
Ve son kez , Sevgilerle Dazel sunar...
🌍
İki yıl sonra
Kandemir
Alina'nın gülüş sesleri ile uyandım. Yanımda kıkırdayarak bana bakıyordu. Al al olmuş yanakları gerçekten çok tatlıydı. İki yanağına da sulu sulu öpücükler bıraktım. "Babiş, ben acıktım." Her sabah böyle olmasına alışmıştım. Kalktığı anda "acıktım" diye mızmızlanıyordu.
"Hmm, Minjoon baba nerede?" Minjoon'un adını duyduğu anda gözleri parlamıştı. Güzel kızım, eşimi benden daha çok seviyordu. Hızlıca yatakta ayaklandı ve zıplamaya başladı. Üzerindeki tavşanlı geceliği ile daha da tatlıydı.
"Minjo babiş yemek hazıylıyoy." R harfini söyleyemiyordu. Saçlarını okşadım ve onu kucağıma çektim. Siyah saçlarına kokulu bir öpücük bırakıp, onu kucağıma aldım ve ayaklandım. Merdivenlerden aşağıya inerken burnuma gelen kokular ile gülümsedim.
Aşağıya indiğim zaman Alina kucağımda kıpırdanmaya başlamıştı. "Güzelim, eğer böyle yaparsan yere düşersin ve popişin acır." Gözleri dehşetle açıldığında gülümseyerek saçlarını öptüm.
"Ama Minjo babişi göymek istiyoyum." Bir anda yanımızda beliren Minjoon Alina'nın iki yanağına da benim yaptığım gibi sulu öpücükler bıraktı. Alina anında mutlu olurken Minjoon bana bakıp dudağımı öptü. Alina kucağımda kıpırdanmaya tekrardan başlamıştı.
"Babişimi öpmezşin!" İkimizde kahkaha atmaya başlarken Alina sinirle Minjoon'a bakıyordu. Minjoon Alina'nın saçlarını yavaşça okşadıktan sonra Alina'yı kucağına aldı. Kollarından tutarak onu havaya kaldırdı ve omuzuna yerleştirdi. Üzerindeki prensesli önlüğe bakıp gülmeye başladım.
"Minjo babiş, Alina acıktı." Alina, Minjoon'un saçlarını çekiştirirken Minjoon sakince bacaklarından tutuyordu. Baba olmak ona gerçekten yakışmıştı.
Yaklaşık iki buçuk yıl önce Alina'yı evlatlık almıştık. Tabii adını biz koymuştuk, çünkü yaklaşık birkaç haftalıktı. Simsiyah saçları, süt gibi beyaz teni ve ela gözleri ile çok tatlıydı. Ah, birde al al yanakları vardı tabii.
Bize çok çabuk alışmıştı. Ağlarken ben veya Minjoon onu kucağına aldığında hemen susuyordu. Buna rağmen en çok Minjoon'a bağlıydı. Beraber resim çiziyor, çizgi film izliyor ve ara sıra bana ev işlerinde yardım etmeye çalışıyorlardı.
"Babişimi istiyoyum." Minjoon Alina'yı ikiletmeden omuzundan indirdi ve kucağında duran meleğe öpücükler bıraktı. Alina ismi soylu, asil, güzel, parlak gibi anlamlara geliyordu. Bilerek bu ismi seçmiştik.
Alina kollarını bana doğru uzatınca onu hemen kucağıma aldım. Minjoon ile beraber hepimiz mutfağa geçmiş, Minjoon'un bizim için hazırladığı masaya oturmuştuk. Alina'yı kendisine özel pembe ve uzun olan sandalyesine oturttum.
Minjoon hızlıca Alina'nın yanına gelmiş, onunla ilgileniyordu. Nereden bulduğunu bilmediğim lastik tokalar ile Alina'nın saçlarını iki taraftan da bağladı. Hayatında ilk defa bir bebeğin saçını bağlamıştı, bu çok belliydi.
"Alina'm, beni seviyor musun?"
"Ben en çok Minjo babişi seviyoyum." Minjoon bana yandan bir bakış atıp gülmeye başladı. Göz devirip ocaktaki krepe baktım. Bu adam çok dikkatsizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korelim | BxB ✔︎
Teen FictionA*ına kodumun çekik gözlüsü, ırkçı olan babamın en büyük kâbusu. | • 17.10.22 - 13.05.23 • | best: #1 love #9 boyxboy #10 bl #2 turkce #1 Türk #1 Koreli #1 Lgbtgay #1 Turkish #1 Korean