OHA SELAM GÖRİŞMEYELİ KAÇ GĞN OLDU
Sevgilerle Dazel sunar...
🌍
"Seni seviyorum."
"Biz birbirimiz için yaratılmadık Jane."
Bölümü dutaklattım. Yavaşça gözyaşlarımı sildim, nasıl insanların kalbini bu kadar kolay bir şekilde kırabiliyordu insanlar? Aniden kulağıma gelen tiz zil sesi ile burnumu çekip, yattığım koltuktan kalktım.
Minjoon'u yaşananlardan sonra iyice azarlamış, mutfağı temizlemesi için bolbol temizlik malzesi almaya göndermiştim. Ocağın her tarafında yanmış yağ lekeleri vardı, temizlemek biraz uzun sürecek gibi duruyordu.
Kapıdaki kişi sabırsız birisi olmalıydı ki zile saniye başı basıyordu. Homurdanarak kapıyı açtım. Karşımda Denizhan'ı görmeyi beklemiyordum tabii.
"Merhaba!" Bu çocukta nasıl bir enerji vardı, inanın bilmiyorum ama her zaman mutlu ve güler yüzlü birisi. Bu sefer yemek getirmemişti ki zaten yemek saati bile değildi. Bugün yaşananlardan sonra gelmesi biraz şaşırtıcıydı zaten.
"Selam," kapıyı fazla açmamış, dikkatle ona bakıyordum. Sanki en ufak hareketinde kapıyı kapatacak gibiydim. Fakat o buna aldırmayıp konuşmaya devam etti.
"Şey, içeri geçebilir miyim? Seni ziyarete gelmiştim de," şaşkınca baktım ilk başta sonrasında hemen ifademi düzeltip gülümsedim. Kapıyı araladım ve içeri girmesine izin verdim. Mutlu bir şekilde içeri girdi. Ayakkabısını yanındaki ayakkabılığa bıraktı.
"Çok genişmiş! Çok hoş bir yer," kapıyı açınca direktmen salona geçiyorduk zaten. O da benim dağıtmış olduğum koltuğa ilerledi ve oturdu. "İstediğin birşeyler var mı?" Kafasını hayır anlamında salladı.
"Ben bu diziyi bitirmiştim, gerçekten çok güzeldi."
Koltuğu biraz toparlayıp hemen yanına oturdum. Gülümseyerek yüzüne baktım. "Evet, bende çok beğendim, fakat erkek biraz daha anlayışlı olsaymış keşke."
"Evet, çok haklısın."
Üzerinde beyaz bir kısa kollu vardı, altında ise şort. Nasıl üşümüyordu acaba? Aslında ilkbahar ılık geçiyordu, giyse de üşümüyordu demekki.
"Tek yaşamıyorsun, değil mi?"
Arkama yaslandım. "Evet, iki kişi yaşıyoruz bu evde. Önceden görmüştün, değil mi? Minjoon'u." Gülümseyerek beni onayladı. Kısa kollu kıyafetin yakası genişti, boynu belli oluyordu, birde kolyesi.
"Ben tek yaşıyorum. Aslında eskiden sevgilim ile yaşıyordum fakat o beni bir kız ile aldattı." Bu kadar açık sözlü olmasını beklemediğim için biraz şaşırmıştım. Yüzünde hüzünlü bir ifade oluştu. Kolumu omuzuna koydum ve hafifçe sıktım. Bu sayede yüzüme bakmış oldu.
"Takma kafana, daha iyilerini bulursun. O seni haketmiyormuş demekki." Kafasını salladı.
Dikkatlice yüzüme baktı. "Şey Demir," adımı kısaltmıştı, genellikle ablam derdi, alışmıştım onun demesine. Neyse. "Birşey sorabilir miyim?" Gülümsedim.
"Umm, sevgilin var mı?" Sorduğu soruyla gülümsemem genişledi. Sanki her zaman yapıyor gibi sağ elimi kaldırdım ve yüzük parmağımı gösterdim.
"Evliyim ben."
Şaşkınlıkla yüzüme baktı. Beklemedipi belliydi. Bir yüzüğüme bir de yüzüme baktı. "Oh, beklemiyordum. Ama yaşın çok erken değil mi?" İç çektim. Daha gençtim ama ruhen kendimi 30'lu yaşlarda birisi gibi hissediyordum.
"Olabilir, seviyorum gayet eşimi."
"Güzel-" kapıdan anahtar sesi geldi. İçeri elinde iki poşet temizlik malzemesi olan Minjoon girdi. Ayakkabısını çıkardı ve kenara itti. Gülümseyen yüzü Denizhan'ı görünce soldu.
"Merbaha," Denizhan farkettirmeden bana daha çok yaklaştı. Onun yaklaştığını hissedince ayağa kalktım yavaşça. Minjoon'un yanına ilerledim ve elindeki poşetin birini aldım. "Güzelim çok ağır, ben içeri götürürüm."
"Olsun, aldığın için teşekkür ederim, daha çok işimiz var."
Gülümsedi. Denizhan hızlıca ayaklanmış, benim yanıma gelmişti. "Ben gidiyorum o zaman, eşini görmek isterim bir ara." Kapının yanındaki ayakkabılığa ilerleyip ayakkabısını aldı.
"Eşi benim zaten," yavaşça arkasını döndü. Şaşkınlıkla bakıyordu ikimize. Yavaşça yutkundu. "Memnun oldum," kafasını salladı.
"Bende memnun oldum Minjoon," ayakkabısını giydi. "Görüşürüz!" Kapıyı açtı ve yavaşça kapattı. Minjoon ile aramızda ufak bir bakışma oldu.
"Ona evliyim mi dedin gerçekten?" Sinirlenmenin aksine, bana hayranlık dolu gözlerle bakıyordu. "Evet, sevgilin var mı, dedi. Bende yüzük parmağımı gösterip 'evliyim' dedim." Hızlıca yanağını öptü.
"Güzel sevgilim benim, yatakta da güzelsi-
"Minjoon, yağ çekme. Mutfakta ne kadar iş var biliyor musun?" Sessizce kafasını sallayıp mutfağa gitti. Gülerek arkasından gittim.
🌍
YANIYORUM YANIIIIIYORUM
GDİP DAHA TAEKOOK OKUMAM LAZIM (ADINI UNUTTU SALQK)
NEYSE BÖLĞM NASOLDI
caps lock açık kalmış pardon
jihsooax VALLA İÇİME SİNMEDİ
Kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın 💗🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korelim | BxB ✔︎
Teen FictionA*ına kodumun çekik gözlüsü, ırkçı olan babamın en büyük kâbusu. | • 17.10.22 - 13.05.23 • | best: #1 love #9 boyxboy #10 bl #2 turkce #1 Türk #1 Koreli #1 Lgbtgay #1 Turkish #1 Korean