0.6

4.4K 249 963
                                    

Helloo yeni bir bölümle karşınızdayım :)

Hoş geldiniz bebeklerim nasılsınız?

Bölüm şarkısı: Cinderalla Snapped - Jax

Hatırlatma
Daire şeklinde olan yer şeritler halinde yollara ayrılıyordu ve bu nokta o şeritlerin birleştiği yerdi. Etrafıma baksam da hiçbir şey göremiyordum çünkü etrafta ay ışığından başka etrafı aydınlatmaya yarayacak bir şey yoktu.
''Korktuğunu hissediyorum şaşkın ördek korkmalısın

•••

Kasvetin içinde içimi aydınlatacak tek şey başımı kaldırdığımda parlayarak bana bakan yıldızlardı.

Barkın'ın kurduğu cümleden sonra neyin içine düştüm, neredeydim bilmiyorum ama burnuma hiç iyi kokular gelmiyordu.

Eğlenmek için çağırmıştı belki eğlence anlayışı farklıdır.

İç sesimin rahatlatma çabası beni daha fazla germeye yetmişti. Eğlenmek için çağırmıştı ama benim de eğlenen taraf olacağıma dair hiçbir şey söylememişti.

Hafifçe esen rüzgar, şeritler halinde daireye bağlanan sokakların arasında bulunan ağaçların yapraklarından gelen hışırtı sesleri ve bütün kötü insanlara karşı parıl parıl parlayan ay ve yıldızlar ne kadar da dünyevi ve huzur vericiydi değil mi?

Yani şu an benim karşımda on tane maskeli adam durmasaydı ve yavaş yavaş bulunduğum dairede etrafımı sarmaya başlamasaydı bana gayet huzurlu gelebilirdi.

''Ne oluyor?'' Sorduğum soru ile Barkın biraz daha bana sokuldu.

''Hoş geldin partisi diyebiliriz.''

Yanımıza gelirken ellerinde görmediğim kırmızı meşaleleri tek tek yakarak havaya kaldırdıklarında şaşırmıştım.

Etrafımda daire şeklinde dizilen adamlar koordineli bir şekilde sağımda duran dar ve şerit şeklinde olan yola ikili ikili ve karşılıklı olarak dizilmeye başladı.

Barkın belimden tutarak beni o tarafa doğru yönlendirdiğinde birlikte yürümeye başladık. Dikkatimi çeken diğer bir olay yanlarından geçtiğimiz kişilerin meşalelerinin sönmesiydi.

On tane kadar saydığım maskeliler sanki gittikçe çoğalmış ve yolun sonuna kadar dizilmişlerdi.

Her yerin karanlık olması ben tedirgin etse de bu olayların nereye varacağı düşüncesi beynimi kemiriyordu.

Yolun sonuna geldiğimizde gördüğüm insanlarla Barkın'a dönüp baktım. Yüzlerce insan fosforlu gece parlayan daireleri üzerine geçirmiş bir şekilde bizim geldiğimiz yöne bakıyordu.

Burası da geldiğim yerdeki gibi daire bir alandı ve etrafı evlerle kaplıydı. Oluşturulan boşluğu da  insanlar fazlasıyla doldurmuştu.

Alana attığımız adım ile son meşalede söndüğünde kulaklarımı sağır edecek kadar yüksek sesli bir müzik çalmaya başladı.

Ses ile kulağımı kapatma ihtiyacı hissetsem de bunun yapmadım. Alanda bir tane bile ortamı aydınlatmak için ışık kaynağı yoktu.

İnsanlar boyunlarına taktığı fosforlu halkalarla ve vücutlarına sürdükleri fosforlu boyalarla kendilerini aydınlatmışlardı.

Ben etrafı şaşkın bakışlarla incelerken kulağımda hissettiğim nefes ile irkildim.

''Hoş geldin şaşkın ördek yanıma, yakınıma.'' Cümlesini kurduğunda elini yüzüme götürerek fosforlu renge boyanmış parmaklarını yanaklarıma sürtmüştü. Bunu birkaç kez daha tekrarladığında "işte oldu" diyerek mükemmel gülümsemesini bana sundu.

MASKE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin