2.6

1.9K 133 123
                                    

Hello bebeklerim, aşkitolarım.
Ben geldim ve sizde hoş geldiniz. Sizinle bir şey paylaşmak istiyorum.

Attığım her bölüm anında okunurken gelen destek fazlasıyla az. Bu durum maalesef ki hem sıralamada yükselmemizin hem de benim bölüm yazma hevesimin önüne geçiyor. Destek olan minnoşlarıma teşekkür ediyorum ama maalesef ki yeterli değil. Çok küçük sınırlarla başlayarak bölüm atmaya devam edeceğim.
Hepinizi çok seviyorum.✨❤️

Plutonunzombisi5 iyi okumalar diler.

                          Plutonunzombisi5 iyi okumalar diler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SINIR 55 VOTE| 100 YORUM🤍

Hatırlatma
Birazdan gideceğiz ve artık sadece ruhunla yetinmek zorunda kalmayacağım. Bedenin ve sana ait olan her şey benim olacak. Çünkü sen Aden Dinçer olacaksın.

•••

"Zaten seninle evlenmeyi kabul ettim ha şimdi ha birkaç gün sonra bunun beni korkutabileceğini mi sanıyorsun? Şunu unutma ne ruhum ne de bedenim sana ait ve ben istemediğim sürecede sana ait olmayacak."  Kurduğum cümle ile dediğini yaparak kapıya doğru yürüdüm.

Bazı kavuşmalar can yakar bazı vedaların aksine. Söyledikleri doğruydu bu evlilik sadece bir mecburiyetti. Hislerimi görmezden gelirsem, bu evlilik bir zorunluluktu Barkın'a dokunmak için zaman kollayan ellerimi es geçersem.

Ne kadar kendimi kandırmaya çalışsam da ona kendimi kaptırmıştım. O tersini hissetse de aramızda kapanmayan uçurum vardı ama ikimizde o uçurumu kapatmak için uğraşmıyorduk. O sevilmeyi bilmiyordu ben de sevmeyi.

Sağlıklı ilişki nasıl kurulurdu? Kırmadan, dökmeden nasıl sevilirdi? İkimizinde bilmediği konulardı. Biz kendimize merhem olup sarılayamıyorken birbirimizi nasıl iyileştirecektik? Birbirimize bu kadar benzeyip nasıl bu kadar uzak olabiliyorduk anlamıyordum.

Yormadan sevmek, sevilmek istemek lüks müydü? Gözlerimi kapatınca güzel şeyler hayal edebiliyor olmak bu dünya için fazla mıydı? Ya da mutlu hissetmek için çabalamaya gerek duymamayı istemek uçarı bir istek miydi?

Daldığım yerden beni kurtaran içeriden gelen kırılma sesiydi. Ne olduğunu anlamak için uzun uzun düşünmeye gerek yoktu. Klasik erkek hareketi olan sinirle  bir yere vurarak rahatlama seansı yaşanmıştı.

İçeri girdiğimde doğru tahmin ettiğimi gördüm.
Duvarda olan cam artık yerde ve paramparça olmuş bir şekilde duruyordu. Üzerinde olan kan damlaları ise adeta kırıldıysam kırarım mesajıyla göz kırpıyordu.

Etrafa baktığımda Barkın'ın bahçeye çıkmış olduğunu gördüm. Sırtını duvara dayamış oturarak sigara içiyordu. Yanına gitmekle gitmemek arasında kalsam da iç sesimin git emriyle adımlarımı Barkın'a doğru çevirdim.

Cam kapıdan geçerek yanına ulaştığımda ben de onun gibi duvara yaslanarak yanına oturdum.

"Benimle olmak berbat bir şey değil mi?" Sorduğum sorudan sonra gülümsemişti ama bu alay dolu bir gülümsemeydi.

MASKE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin