1.3

96 12 4
                                    

Perşembe sabahı her şey normal gibiydi. İşe yetişmeye çalışanlar sokakta koşturuyordu; Hange ve Alexis'te onlardandı. Zaten karakol uzakta olmadığı için arabayı almamışlardı ama Hange'nin dosyaları unutması ve bulamaması onları geciktirmişti. 

Karakolun önüne geldiklerinde koşar adım içeri girdiler. Birkaç kişi onlara baksa da umursamadan vedalaşıp masalarına geçtiler. Alexis masasına oturunca yanına gelen Nanaba ona yeni davasının dosyalarını verdi ve şans dileyerek yanından ayrıldı. Genç kadın dosyaları tek tek okudu ve yüzeysel görüşlerini yanındaki not defterine not etti. 

Hange'nin davasındaki gibi yeni taşınan bir adam kaybolmuştu ancak komşularıyla iyi anlaştığı için yokluğu çabuk fark edilmişti. Onu tanıyanlar tek tek sorgulanmış ancak pek bir şey çıkmamıştı. Evinde de kendinden başka kimsenin DNA'sı bulunamamıştı. 

Hange'nin yanına gitmek için ayaklandı ve dosyalarını da almayı ihmal etmedi. Birkaç masa ötede oturmasına rağmen yanına gelene kadar seslenmedi. Kenardaki boş sandalyeyi çekip oturunca Hange'de bütün dikkatini Alexis'e vermiş oldu.

"Bir sorun mu var Alexi?" Bu hitap şekil genç kadının hoşuna gitmiş olacak ki tebessüm etti.

"Davalarımızın benzerliğini konuşmak için geldim." Hange'nin hafif sırıtan yüzü yavaş yavaş soldu ve ciddileşti.

"Nasıl?" Alexis dosyaları Hange'ye verdi. 

"Benim davamdaki adamda kayıp ve yeni taşınmış. Bana benzerlik var gibi geldi." Kadın gözlüğünü düzelttikten sonra arkadaşına döndü, imkansız olsa da gözlerinin içinin parıldadığını görebiliyordu. 

"Net değil ama neden olmasın. Bugün eve bakmaya gidecektim bir şey bulursam söylerim. Bir de istersen benden önce olay yerine giden polislerin araştırma raporlarını verebilirim." Hange masasının altındaki dolaptan birkaç kağıt aldı ve Alexis'e uzattı. "Ama kendi masanda baksan iyi olur çünkü oturduğun şeyin sahibi geldi." İki kadında kafasını çevirip kapıya baktı. Erwin ve Levi hem düşünceli hem kızgın şekilde içeri girdi. 

Alexis oturduğu sandalyeden kalktı ve tekrar yerine koyduktan sonra yerine geçti. Bunu yaparken Levi'ın gözü, Alexis'in kıyafetlerine takılmıştı, dün akşamkiyle aynılardı. Fark ettiği şey adamın kafasında bin türlü senaryo oluşturdu ancak bozuntuya vermeden yerine geçti ve işine döndü. 

Alexis dosyayı inceledikten sonra raporların kopyasını alarak binadan ayrıldı. Arabasıyla olay yerine geldiğinde inmeden önce kafasındaki şişliği kontrol etti. İçeriye girdiğinde sıra dışı bir şey yok gibi gözüküyordu. 

Dosyada yazan isim: Gleen Rand. Televizyon kumandasını, kupasını, sabunluğunu ve kalemini koyduğu yere bakarak bay Rand'in sağlak olduğunu anlıyoruz. Ayrıca kitaplıkta bulunan ama kitaptan çok bulunan video oyunlarından bir çeşit bağımlı olduğunu varsayabiliriz. Oturma odasında ve yatak odasında bulunan oyun konsolundan, ayrıca çalışma odasındaki oyun bilgisayarından da bu varsayımımızı desteklemiş oluruz. Diş macununun ve şampuanının neredeyse bitecek oluşundan, tarağının üzerindeki bol miktarda ki saç telinden görünüşüne önem verdiği sonucunu çıkarırız. Evindeki her mobilyanın düzenli olması, belirli boyutlarının olması duvara ya da yere çivilenmiş olmasından düzen hastası olduğunu öğreniriz ama titiz diyemeyiz çünkü tarağının üzerinde saçlar var. 

Alexis küçük not defterine önemli görmese de bu bilgileri ekledi. Evin bahçesine çıktı ve etrafa bakmaya başladı. Ormana yakın olan tarafa gittiğinde birkaç çitin yerinde olmadığını fark etti. Bahçeden çıkarak ormanın içindeki dar patikayı takip etmeye başladığında ise birkaç ağaçta garip izler fark etti. 2 dakika 9 saniye kadar yürüdükten sonra ağacın yanındaki siyah çanta dikkatini çekti. İçinde ne olduğunu biliyordu ama yine de emin olmak için çantayı yaprakların altından çıkardı ve açtı. Tamda beklediği gibi içinde bir ceset vardı.

Bir erkek cesedi. Kimliğini belirlemek imkansız çünkü başı yok. Gleen Rand olması olası ama şimdilik emin değilim. Vücut tertemiz yani başka bir yerde öldürülüp buraya getirilmiş olmalı ancak öleli çok olmamış. Rengi solmadığından ve kanı aktığından en fazla bir saat olduğu söylenebilir. Cinsel organı yerinde ve ortadan ikiye bölünmemiş ancak bu kadar kısa sürede bunu yapmak imkansız gibi bir şey zaten. Eğer bir saat önce başka bir yerde öldürüldüyse katil hala yakınlarda olabilir. 

Aklına gelen fikirle cesedi bırakıp yürümeye devam etti. Olabildiğince hızlı hareket ederken dallardan korunmak için kollarını kendine siper etti. Herhangi bir iz bulmak için etrafına bakarak yürüse de ayak izi ya da kıyafet parçası göremedi. 

Kafasını keserek mi öldürdü yoksa başka şekilde mi? Eğer kafasını keserek öldürmüşse yine birkaç olasılık var. Etrafa bulaşan kanı temizledikten sonra cesedi buraya getirmişse bunları birisinden saklamak istiyordur ve bu kadar erken gelmesi mümkün olmaz. Etrafı temizlemeden buraya getirdiyse tek yaşıyordur ve aniden evine gelerek onu rahatsız edebilecek insanlar yoktur. Diğer olasılık olarak başka şekilde öldürüp sonra kafasını kestiyse yine buraya bu kadar erken gelmesi olası değil. Etrafta ev ya da en azından kare şekilden olup kapısı olan yapı yok gibi. En olası durum ilk durumun ikincisi gibi görünüyor ama o zaman bile bu kadar çabuk buraya gelip yok olması mümkün mü?

Aniden durdu ve geldiği yere yürümeye başladı. Tekrar çantanın yanına geldiğinde her şeyin bıraktığı gibi olup olmadığını kontrol etti. Olay yerini fazla kurcalamamak adına -pek fazla şey çıkacağını düşünmese de- beş adım geri gitti ve telefonunu çıkardı. Rehbere girerek polisi aradıktan sonra ağacın yanına oturup beklemeye başladı.

Ölülerle KonuşmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin