Multimedyadaki şarkıyla birlikte okuyun lütfen..
Derin derin nefesler aldığını bildiğin halde nefessiz kaldığını sanmak, hiçbir şey hissetmediğini sandığın halde korkudan tir tir titrediğini hissetmek, yaşadığını bildiğin halde öldüğünü zannetmek..
Olduğum yerde donakalmıştım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ya da ne tepki vermem gerektiğini. Daemon hayatımda tanıdığım en kötü kişiliğe sahip biriydi. Sebastian amcamdan bile daha kötüydü. Sebastian amcam zamanında şu anki idolüm olan Cody amcama hem fiziksel hem de zihinsel acılar çektirmişti ama bunu yapmasının yegane sebebi Cody amcamı çok sevmesiydi. Sevdiği için yapmıştı bunu ve aradan 19 yıl geçmesine rağmen hala Cody amcama çektirdiği acılardan dolayı kendisinden nefret ediyordu. En azından vicdan azabı çekiyordu. En azından bir şeyler hissedebiliyordu.
Daemon ise Sebastian amcamdan tamamen farklıydı. Umursamazdı, soğuktu, kimseye güvenmezdi, insanlardan nefret ederdi, sadece ihtiyaçlarını karşılamak için onlara katlanırdı, şeytani biriydi, ölümcüldü adeta, hiç kimse onun ne iş yaptığını bilmezdi, ama tüm yer altı Daemon Addis denilince esas duruşa geçerdi. Sadist birisiydi, kurbanına hem fiziksel hem de zihinsel acı çektirmekten haz alırdı ama asla vicdan azabı çekmezdi. Vicdan denilen o histen yoksun olarak yaşamıştı ve yaşamaya da devam ediyordu.
Kim böyle bir insana aşık olmak isterdi ki? Kimse istemezdi. Herkes kendisini tamamlayacak birisini arardı bu hayatta, bir diğer yarısını.
Bazen soruyorum kendi kendime neden o? Neden illaki o? Başkası olsa olmaz mıydı? Olmuyordu, olamıyordu işte. Aşk'tan bu yüzden nefret ediyordum. İçine işliyordu çünkü, ne yaparsa yapsın vazgeçemiyordum ondan, o olmadığı sürece hiç kimseyi istemiyordum, sadece onu istiyordum. Sadece onu
Başını sola çevirdiğinde gözleri gözlerimle buluştu. Okyanus misali gözleri koyulaşmıştı, şiddetli bir dalga gibiydi. Gülümsemesini iyice şeytanileştirdi ve sandalyesinden kalktı. Arkasında bulunan iki bodyguarda
D: Şu pisliği temizleyin!
Emri verdi ve yavaş adımlarla bana doğru yürümeye başladı. Korku yavaşça bütün bedenimi ele geçirirken bense çoktan başımı yere eğmiş, acısız bir ölümü diliyordum. Kendimi bildim bileli nasıl öleceğimi hep merak etmiştim. Ölümden kaçamazdık, ancak yok sayabilirdik. ''Şimdilik''
Ölüm korkutmazdı beni belki ama nasıl öleceğimi bilememek.. İşte beni en çok o korkuturdu. Kim bilir belki de az önceki adamı öldürdüğü silahla öldürecekti beni. Kim bilir belki de beni bir direğe bağlayıp, neşterle yavaşça vücudumu keserek öldürecekti beni. Kim bilir belki de ölene kadar dövecekti beni. Biliyordum. Kaçarım yoktu, kaçamazdım da zaten.
Ölecektim.
Sevdiğim kişi tarafından.
Burada ve şimdi.
Elindeki silahı havalı bir şekilde sallarken, yavaş adımlarla bana doğru yürümeye devam ediyordu Daemon Addis, şeytani gülümsemesini bozmadan. Tam önüme gelip durduğunda ise sesli bir şekilde yutkunup, bir hışımla savunmaya geçip, kekeleyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BIRAKMAYACAĞIM 2
RomanceSiz hiç başlı başına ''İmkansız'' olan birisine aşık oldunuz mu? Okyanus misali derin olan mavilerin'de boğulmak istediğiniz? Sigaradan nefret ettiğiniz halde sigarasını her içine çekişinde ''Ne olur nefesini yüzüme üfle'' Diye Tanrı, Buda ya da he...