42.Bölüm

2.2K 74 10
                                    


Multimedyadaki şarkı ile okuyun dinleyin..



Yanıyordum.

Vücudumun her bir zerresi yanıyordu istemsizce.

Durduramıyordum.

Vücutlarımız birbirine her değdiğinde daha fazla yanıyor, içimdeki şehveti bir türlü durduramıyordum. ''Yeter artık! Durmalısın! Durmalıyım!'' Diye telkinlerde bulunmak işe yaramıyordu. İnleyişlerimi içimde hapsetmeye çalışmak bir işe yaramıyordu. Aldığım derin nefeslerin ise hiçbir faydası olmuyordu.

Aftiel bana sürtündükçe erkekliğim kendiliğinden kırılacak kadar sertleşiyordu. Bakışları ise vahşi bir hayvanı andırıyordu. Dişlerini göstererek gülümsedi. Sanki? Sanki beni yemek istiyor gibiydi. Vücudumu paramparça etmek, kanımı ise son damlasına kadar içmek..

Korkmuştum istemsizce. Üzerimdeki bu adam önceden tanıdığım nazik fakat aynı zamanda sert, düşünceli fakat aynı zamanda umursamaz değildi. Önceden tanıdığım kişi ile hiçbir alakası yoktu. Tanımıyordum bu kişiyi. Üzerimdeki bu adam önceden tanıdığım kişiye kıyasla daha vahşi, daha güçlüydü ve durdurulamazdı.

Derin bir nefes alıp, sesli bir şekilde yutkundum. Bu sırada dudaklarını emen Aftiel ise dudaklarını boynumda gezdirip, köprücük kemiğimi sertçe ısırdı. Sesli bir şekilde inlediğimde ise şeytani bir şekilde gülümseyip, göğüs uçlarımı ısırmaya başladı. Hissettiğim şey acı mıydı? Yoksa zevk miydi? Anlamakta zorluk çekiyordum. Fakat bu hissettiğim şey her ne ise oldukça iyi hissettirmeye başlıyordu. İstemeden de olsa alt dudağımı ısırmaya başladım. Yavaşça göz kapaklarımı kapatıp, tekrar açtığımda ise şeytani bir şekilde gülümsemeye devam eden Aftiel'in dudaklarını araladığını gördüm ve

A: Demek zevk aldığında alt dudağını ısırıyorsun?

Der demez sesli bir şekilde yutkunmaya başladım. Nasıl anladı? Kahretsin! Diye yakındıktan sonra hemen dudaklarımı araladım ve

L: Yok öyle bir şey.

Dediğimde ise tekrar şeytani bir şekilde gülümseyip, erkekliğimi birden sıktı. Karşılığında bende acı dolu bir inleme gönderdiğimde ise tekrar şeytani bir şekilde gülümseyip dudaklarını araladı ve

A: Sanırım ailen sana yalan söylemenin kötü bir davranış olduğunu öğretmemiş. Ne dersin Lufian? Sana öğretmemi ister misin?

Der demez yan tarafındaki komodinin üzerinden beyaz renkte bir kulak çubuğu alıp, erkekliğimin ucuna sabitledi. Lanet Olsun! Diye sesli bir şekilde inler inlemez dudaklarımı araladım ve

L: Ah! Bu lanet olası şeyde ne? Çıkar şunu!

Diye bağırıp, kesik kesik inlemeye devam ettim. Aftiel ise şeytani bir şekle gülümsedi ve

A: Bu bir yalan makinesi.

Dediğinde ise tekrar dudaklarını araladı ve

A: Söyle bakalım Lufian? Zevk alıyor musun?

Diye sordu. Kesik kesik inleyişlerimin arasından zar zor da olsa dudaklarımı araladım ve

L: Almıyorum. Çıkar şunu!

Dediğimde ise tekrar dudaklarını araladı ve

A: Yalancı.

Der demez erkekliğime sabitlediği kulak çubuğunu yavaşça çevirmeye başladı. ''Lanet Olsun'' Diye inledikten sonra derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım. Şeytani bir şekilde gülümsemeye devam eden Aftiel ise dudaklarını yaladı ve hızlanmaya başladı.

SENİ BIRAKMAYACAĞIM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin