33.Bölüm

2.4K 88 60
                                    


Multimedyadaki şarkı ile birlikte okuyun lütfen..




İçimdeki şehvete engel olamadan bakıyordum gözlerine. Uyuşturucudan bile daha fazla bağımlılık yapıyordu gözlerini gözlerime her sabitleyişi. Kendi kendime ''İstediğini elde ettin. Artık hayatına devam et'' Diye telkinlerde bulunmama rağmen, yine de uzaklaşamıyordum ondan. Anlam veremiyordum kendime. Kendi kendimi sorgular hale gelmiştim adeta. Cevabını öğrenemesem bile sorup duruyordum kendime. Sormak zorundaydım çünkü.

Kendimi bildim bileli her zaman zoru seven bir insandım. Zor olanı elde etmek veya zor olmayı benimsemek. Hatta bunu kendimce ideolojileştirmek. Her zaman zevk almışımdır insanların beni elde edebilmek için yaptıklarını sessizce bir köşede izlemekten. Onların bu halleri beni kendimden geçiriyordu. Haz duyuyordum. Tahrik oluyordum hatta. Beni güçlü olduğuma inandıran yegane şey buydu çünkü. Ancak bu şekilde güçlü olduğuma inanıyordum. 

Hayatımı hep bu şekilde geçirmiş ve zor olmanın yanına bir de umursamazlığı eklemiştim. Bu sayede gücüme daha da fazla güç katmış, adeta yenilmez olmuştum. Bu hisler sayesinde duygularımı köreltmiş ve sonsuz huzura erişmiştim.

En azından eriştiğimi sanmıştım.

Derek'in intiharı beni çok sarsmıştı. Evet. Ama yine de onunla baş etmenin bir yolunu buluyordum. Kaybetmiyordum ona karşı, sürüklenmiyordum ona. İstesem de engel oluyorlardı zora ve umursamazlığa olan aşkım. Baskın geliyorlardı bana. Sürükleniyordum onlara. Onların sayesinde hayatta kalabiliyordum. Yaşadıklarımdan sonra bu hayatta hiçbir şeyin bana galip geleceğine inanmıyordum.

Ne kadar da safmışım meğer.

Aftiel Grass.. Alacakaranlık Meleği. Sanırım bu isim benim sonum olacaktı. Zayıflamaya başlamıştım çünkü. İrademi yıkıyordu bu iki kelime. Zor olmak ve umursamaz olmak kavramları uzaklaşıyordu benden. Yakalayamıyordum onları. Yakalamak istiyordum halbuki.

Anlayamıyordum. Benim gibi hayatın her bir zerresini umursamayan biri nasıl oldu da bu hale gelmişti? Nasıl oldu da bu insanı delicesine hissetmek istemişti?

Bu kadar kısa sürede nasıl oldu da ona aşık olabilmişti? Ya da aşık olduğunu düşünebilmişti.

''Hayır! Bu aşk değildi'' Diye telkinlerde bulunup, kendi kendime bulunup durduğum telkinlerime bir yenisini daha ekliyordum. Fakat işe yarıyor gibiydi. Yaramalıydı da. Benim gibi bir insanın aşık olması mümkün değildi. En azından ruhuna '' Bedenine aşık olmuştum'' Evet kesinlikle öyle olmalıydı. Elimi çenemde gezdirip bir süre düşünmeye başladım. Nihayet başımdaki ampul yanmaya başladığında ise şeytani bir şekilde gülümseyip kendi kendime ''O halde geriye yapılacak tek bir şey bir şey kalıyordu. Seks. Onunla seks yaparsam eğer, onu düşünmeye son verip hayatıma devam edebilecektim.'' Diye söylenip, kendi kendime beşlik çaktım. Fakat yine de kendi kendime telkinlerde bulunmaya devam etmeyi de ihmal etmedim.

Sanırım onunla seks yapmaktan başka bir çarem yoktu. Olsun da istemezdim zaten. O yüzden de içimdeki dürtülerime son vermekten ziyade onları birazcık erteleyip silkelendim ve kendime gelmeye çalıştım. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. İçimden yavaşça ondan geriye doğru saymaya başladım. Sıfıra ulaştığımda sakinleşecektim. En azından deneyecektim.

10

9

8

7

SENİ BIRAKMAYACAĞIM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin