Arda
Kapıyı kapattığımda sırtımı kapıya yasladım. Ne halt yiyordum ben? Bana neydi ki kızın giyeceği kıyafetten. Beni ne alakadar ederdi. O kız benim dostumun kız kardeşiydi. Doğal olarak da benim kız kardeşim… Ah, lanet olsun. Ona hiçbir zaman kardeş gözüyle bakmadım ki. Bakamadım. O liseye geçtiğinden bu yana hep ilgi odağımda olmuştu. Bana bakışları çok… farklıydı. O beyaz teni, sarı altın gibi parlayan saçları ve o seksi bakışları. Kız dünyada gördüğüm en güzel kızdı ve lanet olasıca abisi tam bir şahin gibiydi. Ona karşı bir şey hissettiğimi öğrence beni ölmeden mezara sokardı kesin.
Kapıdan ayrılıp Batu’nun odasına girdim. Yasin’in tepkisinde hala bir yumuşama yoktu. Batu ise onu aile yemeğiyle cezalandırıyordu. Zavallı kız. Hiç şansı olmayacaktı ama ona kızgındım. O piç kurularının ona nasıl baktığını gördüğümde deliye dönmüştüm ama o bunun bilincinde değildi. O kız arkadaşı onu her zaman etkiliyordu. Yaptığı hataların çoğunu o kızı dinlediğinde yapmıştı.
“Ee?” dedi Yasin. “Onu öylece af mı edeceksin? Bu sefer yaptığı şey diğerlerinden daha fazlaydı Batu. Bunu sende biliyorsun. Seyahatimiz iptal olmasaydı neler olabilirdi, farkında mısın?”
Batu, sert bakışlarını Yasin’e çevirdi. “Ne yapmamı bekliyorsun? Onu zincire mi vurayım. Ölene kadar döveyim mi?”
Yasin omuz silkip siyah koltuğa çöktü. “Bence gayet makul olurdu.”
“Saçmalama!” dedim öfkeyle Yasin’e bakarak. “Kız zaten pişman oldu. Ayrıca ceza olarak yemeğe gitmek zorunda ve yarında abisinin başında duracak. Bu aklını başına zaten getirecektir.”
Batu benim cümlemle biraz daha sakinleşti ama Yasin bir türlü susmak bilmiyordu. Onu tanımasam ortalığı bilerek yaygaraya verir sanırdım. “O kız on dokuz yaşında bir genç kız oldu, Batu.” Dedi Yasin sertçe. “İtiraf etmeliyim ki cazibesi on metre ilerden de fark ediliyor. Yani kardeşim benden sana bir dost tavsiyesi. Zaman çok kötü. İpi kopuğu dolu etraf ve sen sürekli onun dibinde olamazsın.”
Sıktığım yumruğu görmelerini engellemek için arkamda sakladım. Nefesimi düzenine geri sokmaya çalışıyordum. Yasin, bizim içimizde en ürkütücü olandı ve küçüklüğümüzden beri Beste’ye de gaddarca abilik yapmıştı. Batu daha çok bağırır çağırırdı ama ona kıyamazdı. Yasin ise onu her zaman ürküten ve sessizce emirlere itaat etmesini sağlayanımızdı. Ben mi? ben genelde sessiz kalırdım ama üstüne çok gidildiğinde dayanamazdım ve ortamı yumuşatmaya çalışırdım. O yüzden şimdide bunu yapabilirdim. Dikkat çekmezdi. Ona karşı bir şeyler hissettiğim anlaşılmazdı.
“Dediğin gibi.” dedim sessiz ortamı bozarak. “On dokuz yaşında genç bir kız o artık. Kendisini koruyabilir. Hem başında sadece Batu yok. Biz de varız.”
Yasin bana bakıp kahkaha attı. “Sen ona karşı hiçbir zaman sert olamadın, Arda. O seni takmıyor bile.”
Batu elini havaya kaldırdı. “Yeter. Kardeşimin büyüdüğünü ve genç kız olduğunu konuşmak istemiyorum. Şu projeye odaklanmalıyız. Yarın adamlar birde toplantıya gelecekler. Orası bizim için büyük yatırım olacak. Adamların arkaları sağlam ve eğer bu işi alırsak onun gibi bir ton insan daha bize yatırım yapacak.”
“Sen onu merak etme.” Dedim Batu’yu rahatlatacak ses tonumla. “O işi sen bana bırak. Öyle bir hazırladım ki kendimi sen bile bana yatırım yapmak isteyeceksin, ortak.”
“Bu hiç hoşuma gitmiyor.” Dedi Yasin. Bir ara yine Beste hakkında konuşacak sandım ve nefesimi tuttum. “Yirmi iki yaşında üç yakışıklı adamız ve şuanda iş değil kadınlar hakkında konuşmalıyız. Barlarda takılmalı ve ağımıza kızları takmalıyız. Bu babaların işi, bizim değil.”
Batu bunu bir süre düşündü ama sonra kafasını salladı. “Bize şirket veren babalarımızın daha büyük şirketleri var. Unuttun mu? Biz şirketlerinin en küçük ve en önemli halkasıyız. Kızları ağımıza takmakla uğraşırsak asla bu işleri rayına sokamayız. Daha adımızı duyuramadık bile. Bilinen tek şey; babalarımızın bizi şımartıp hazıra konmamızı sağlamalarıydı. Bu düşünceleri değiştirmek zorundayız ve onlara ne kadar başarılı olduğumuzu ve bu işi hak ettiğimizi göstermeliyiz.”
Ellerimi ceplerime soktum ve omzumu duvara yasladım. “Bence ikisini bir de yapabiliriz.” Dedim sırıtarak. “Yarın akşam eğer toplantı iyi geçerse -ki bundan hiç şüphem yok- bir kutlama yapabiliriz.”
İkisi de bana baktı. “Bu zekiceydi, ortak.” Dedi Batu. “Ama mümkünse bizim soyadlarımızı taşıyan yerler olmasın. Tanınmayan biri olarak takılmak istiyorum.”
“O dediğin mümkün değil işte.” Dedi Yasin pis pis sırıtarak. “Dergilerin her zaman konusu olmuşuzdur. Kızların çoğu paramızı takip ediyorlar dostum.”
“Eh.” Dedim bende aynı Yasin gibi sırıtarak. “Ancak takip edebilirler ama asla ulaşamazlar. Para yiyici kızlardan uzak durmak için tek gecelik ilişkileri tercih etmişimdir.”
“Biliyoruz.” Dedi ikisi de aynı anda ve hepimiz sırıttık. “Ama…” diye ekledi Yasin. “Beni asla geçemezsin.”
“Senin hızına hayranım.” dedi Batu. “Bardan iki kızı bir kaldıracaksın diye çok korkuyorum. Bazen seni ciddi anlamda tanımakta zorluk çekiyorum. İçine şeytan kaçmış gibi davranıyorsun.”
Yasin koltukta kafasını geriye atıp kahkaha attı. “Gencim dostum. Zamanı değerlendiriyorum. Zaman hızlı akıyor. Babam gibi ofis koltuğunda çürümektense şeytanla antlaşma yapmayı yeğlerim.”
Batu kahkaha atarken bizde gülmeye başladık ve Beste içeriye girdi. Banyo yapmıştı ve üstünde beyaz bir elbise vardı. Çok… güzel görünüyordu. “Saat kaçta gideceğiz?” diye sordu abisine. Yanımda, tam dibimde duruyordu. Onun o kokusunu içime çekiyor hafızama kazıyordum resmen. Sanki bunu hissetmiş gibi ensesindeki tüyleri diken diken oldu ve bana döndü. Anında bakışlarımı sertleştirmeye çalıştım.
Batu saatine baktı. “İki saate çıkacağız. Bu ev kıyafetiyle gelmeyeceksin herhalde?” diye sordu Batu sert bir şekilde.
“Saçmalama!” dedi Beste direk. Onun bu sert tavrına da bayılıyordum. Sonra dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı. “Çok özel bir elbise giyeceğim. Turkuaz olan.” Dedi ve ben nefesimi tuttum. Özel mi demişti yoksa ben mi yanlış duymuştum.
“İyi.” dedi Batu. “Sana bir şey daha söyleyeceğim. Bunu da bir ceza olarak görebilirsin.” Deyince Beste gözlerini devirip bir of çekti ama Batu tavrından ödün verip geriye bir adım atmadı. “Yarın akşam biz takılacağız sende babamda ben seni almaya gelene kadar kalacaksın.”
“NE!” dedi Beste yapmacık bir gülümsemeyle. Gözlerimi sımsıkı yumup geri açtım. Hala dibimde duruyordu ve ona kollarımı dolayıp göğsüme çekmemek için kendimi zor tutuyordum. “Sen şaka yapıyorsun herhalde. Abi, bu çok acımasızca bir ceza. Beni banyoya kilitlesen daha iyi olurdu.”
Batu tam yumuşuyordu ki Yasin araya girdi. “Cezalar senin istediğin şekilde olsaydı onun adına ceza değil ödül denirdi. O yüzden abini daha kızdırmada tamam de olsun bitsin.”
Beste kaşlarını çatıp burnunu kırıştırdı. “Sen benden ne istiyorsun?” diye bağırdı Yasin’e. “Neden benden nefret ediyor gibi davranıyorsun?”
Batu anında çarpılmış gibi oldu. O suratındaki duygularının birbirine çarpmasını resmen görür gibi oldum. “Yasin!” dedi sert bir ses tonuyla. “Bu konuyu daha fazla uzatma, yeter.”
Yasin teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı. “Tamam. Sustum.”
“İyi edersin.” Diye anında cevap verdi Beste. Korkusuzdu ve asla boyun eğen bir kız değildi. Birden dönüp bana baktı. Ama ben anında bakışlarımı onu umursamıyormuşum gibi abisine çevirdim. “Ne kadar süre kalacaksınız?” diye sordu en sonunda.
“Bilmiyorum.” diye cevap verdi Batu ve dolabından takım elbiselerinden birini alıp üstündeki tişörtü çıkardı. Gömleğini giydi.
“Kızların arzularına bağlı.” Dedi Yasin sırıtarak ve Beste’nin yanımda kaskatı kesildiğini hissettim ama buna bir anlam veremedim. Batu Yasin’i susturmaya çalışırken Beste’ye baktım. Gözleri benim üstümdeydi. Gözleri gözlerimde bir şey arıyor gibiydi.
Bakışlarını gözümden ayırmadan “kızlar mı?” diye fısıldadı resmen. Bu benim nedense tuhaf hissetmeme neden oldu. Ben her zaman kızlarla çıkardım. Bu benim için sıradan bir durumdu ve Beste’de bunu çok iyi biliyordu.
“Kızlar.” Dedi Yasin sırıtarak. “Biraz takılmak bizimde hakkımız be fıstık.” Dedi ama Beste hala bana bakıyordu. Birden bakışlarını kaçırdı ve yere sabitledi. Keşke ne düşündüğünü okuyabilseydim. Bu benim için daha kolay olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızda Kalsın! (Büyük Sırlar Serisi I)
RomanceSevmek ve sevilmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Ihanet ettiğini düşünmek ve açıklama yapma dürtüsü en büyük korkuydu. Peki bir ilişkide tek taraflı cesaret ve caba yeterli miydi? Insan bazen anlayamaz kaybetmeden sevdiğini... Özellikle en yakın arka...