Arda
Bardağımdaki kokteyli yudumlarken bakışlarım Beste’nin üzerindeydi. Onda içimi kıpır kıpır eden bir elektrik vardı. Babamın onu çevirip etrafında döndürmesinde onun o parlak gülüşü içime işliyordu. Çok güzeldi ve benim başım fena halde dertteydi. Onu babamın kollarının arasından çekip almak ve onunla saatlerce dans etmek istiyordum. Gözlerine bakarak, ellerimi vücudunda gezdirerek ve o sıcak tenini hissederek ama lanet olsun ki bu imkânsızdı. Evet, onunla dans edebilirdim ama bu sıradan bir abi olarak yapabileceğim durumdu.
“Çok düşüncelisin.” Dedi annem yanımda elini göğsüme koyarak. “Ne düşünüyorsun?”
Omuz silktim ve bakışımı Beste’den istemeyerek çekerek anneme döndüm. “Yarın ki toplantıyı.” Diye yalan söyledim. Yarın ki toplantı umurumda bile değildi. Zaten patronun bayan olmasını öğrendikten sonra içimde en az bir endişe bile kalmamıştı. Tek düşündüğüm Beste’ydi. Ondan hoşlanıyordum. Hayatımda hiçbir kıza karşı beslemediğim bir duyguydu ve beni yiyip bitiriyordu. Belki onunla takılıp bu takıntımdan kurtulabilirdim. Belki de bana karşı ulaşılamaz olduğu için bu kadar çekici geliyordu. Belki hepsi kend içimde abarttığım bir duyguydu. Bunu anlamanın tek bir yolu vardı bu da onu etkilemek ve onunla birkaç gün takılmaktı.
“Bence onu düşünme.” Dedi annem ve ona afallayarak baktım. “O işi kesin alacaksın.” Deyince rahatladım. Ne konuştuğumuzu bile unutmuştum. Biran aklımı okuduğunu falan sanmıştım ki bu şaşırmalık bir durum değildi. Annem her zaman zihnimi okuyabilme kabiliyetine sahipti. Bende bu yüzden onunla göz temasını kurmamaya çalışırdım. Bu durumu biraz kurtarıyordu. Kokteyli bitirip boş bardağı masaya bıraktım ve Batu'nun üvey annesiyle dans ettiğini görünce babamın yanına gittim.
“Annem dans için seni bekliyor, Baba.” Dedim ve babam anında Beste’nin elini öpüp uzaklaştı. Beste tam benden uzaklaşıyordu ki kolunu tuttum. Bana şaşırarak baktı. “Sadece bir dans.” dedim. İfadesiz ve rahat durmak zorundaydım. O sadece bana bakıyordu. Gülümsedim. “En az babam kadar güzel dans ederim.” Dedim ve onu kendime çekip elimi bel çukuruna yerleştirdim. Birden bunun benim için ne kadar farklı bir duygu olduğunu düşündüm. Alt tarafı kızla dans ediyordum. Bu beni neden bu kadar heyecanlandırıyordu ki? Gözlerimden gözlerini ayırmadan sol elini omzuma yasladı. Hızlanan nefesimi kontrol altına almaya çalışırken çenem kasıldı. Rahatla, Arda. Sakin ol. Alt tarafı bir dans, bu kadar etkilememeli. Hala bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Gözlerimi kısıp ona baktım. “İyi misin?” diye sordum ve anında kendini toparladı.
“Evet.” dedi sadece. Keşke düşüncelerini anlamak kolay olsaydı. Elimin içinde olan eli kaskatı kesilmişti. O anda hissettiğim tek şey o da benim gibi benden etkileniyordu. İşte bu işimi kolaylaştırırdı. Sırıttım ve dudağımı kulağına yaklaştırdım. Anında kıpırdandı.
“İyi olmana sevindim. Çünkü yemekte çok üzgün duruyordun.” Dedim.
“Burada olmak istemiyordum.” Dedi soğuk bir ses tonuyla. “Ama şimdi iyi ki de gelmişim diyorum. Çünkü babanla dans etme şansını buldum.”
Geri çekilip gözlerine baktım. “Benimle dans etmek güzel değil mi?” diye sordum.
Güldü.“Bu taktiği yarın ki kızlar üstünde denemelisin.” Dedi ve anında kolumdan çıkıp uzaklaştı. Masadan çantasını alıp balo salonundan çıktı. Bozulmuştu ve bunu gayet de açık bir şekilde göstermişti. Bu beni sevindirmemişti. Aksine üzmüştü. Ona karşı olan takıntım için onu kullanamazdım. Bu onu üzerdi. Geri adım atmak zorundaydım. Ondan uzak durmak zorundaydım. Peki, onun üzülmesi gerçekten umurumda mıydı? Lanet olsun! Şuanda tek istediğim onu tavlamaktı.
Hızlı adımlarla masaya yaklaştım ve kokteyllerden bir bardak daha alıp yudumlamaya başladım. Bakışlarımı Yasin ile Batu’ya çevirdim. Batu babalarımızla konuşuyordu. Yasin’de kadınları kendisine esir almış bir şeyler anlatıyordu. Kafamı sallayıp büyük bir yudum daha aldım. Beste’nin peşinden gitsem fark edilmezdi bile. Bardağımdakileri tek bir yudumla bitirdim ve hızla masaya bırakıp balo salonunun kapısına doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızda Kalsın! (Büyük Sırlar Serisi I)
RomanceSevmek ve sevilmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Ihanet ettiğini düşünmek ve açıklama yapma dürtüsü en büyük korkuydu. Peki bir ilişkide tek taraflı cesaret ve caba yeterli miydi? Insan bazen anlayamaz kaybetmeden sevdiğini... Özellikle en yakın arka...