🤫Bölüm 27🤫

8 2 0
                                    

Beste

"İnanamıyorum!" diye bağırdı Naz.

Lattemden bir yudum aldım. "Evet, o ağaç evi hatırlıyorsun değil mi? Onu bizim için satın almış. Bunu bilmek bile bana kendimi onun gözünde değerli hissettiriyor."

"Sana âşık. Âşık olmasa da olması an meselesi. Bundan emin olabilirsin."

Kafamı iki yana salladım. "Dün gece her şey çok güzeldi. Anlarsın işte..." derken yüzüm kızarmıştı. Kuruyan ağzımı lattemi yudumlayarak ıslattım. "Onun kıyafetleri benim kıyafetlerimle bir yere fırlarken iyiydi. Üstümüzde çıkacak bir şey kalmayınca durdu ve..." derin bir nefes aldım. "Hiçbir şey yapmadan öylece çekildi."

"Aman Allah'ım!" diye gözlerini kırpıştırmaya başladı. "Tam da durulmayacak yerde durmuş. Bu çocuk cidden çok ters ve sinir bozucu olsa gerek."

"Aslında ilk bende öyle olduğunu düşünmüştüm ama hayır, bana zarar vermekten korkuyor. Her neyse bunu sana iki gün sonra daha ayrıntılı bir şekilde anlatırım. Onunla daha iki günüm var. yani bugünle beraber. Hadi birlikte şirkete gidelim. Seni biz bırakırız."

"Olur!" gülümsedim.

Birlikte şirkete gittiğimizde Arda'nın sekreteri önümüze dikildi. Ona anlamayan bakışlarımla baktım. Benim kim olduğumu bildiği halde bizi haber vererek mi içeri alacaktı bu çok saçmaydı doğrusu.

"Beste Hanım, Arda Bey Yasin Bey'in odasında. Bir projede ufak bir sıkıntı çıkmış."

"Tamam, teşekkürler." Dedim ve Naz'a döndüm. "Beni takip et." Birlikte Yasin'in koridoruna girdik ve sekreter başıyla selam verip gülümsedi. Bende ona el salladım. Kapıyı çalmadan direk içeri daldım. Naz ilk korktu ama Arda ile Yasin kafasını kaldırıp bana gülünce de rahatladı. "Sıkıntı büyük mü?" diye sordum ve ikisi de kafasıyla onayladı. "Hadi ya!" kapıyı kapatıp çantamı koltuğa koyup yanlarına gittim. Kafamı uzatıp dosyaya baktım. Hiç ilgi alanım değildi doğrusu. "Ne yapacaksınız peki?"

"Beklemeye alacağız." Dedi Arda ve laptopu kendine çevirip tuşlara basarak bir şeyler yazdı. "Yeni bir teklif aldık. Bunu değerlendirip sonucunda ne yapacağımıza karar verince bunu ele tekrar alacağız."

"Aynen." Dedi Yasin koltuğunda bir sağa bir sola dönerek. "Selam Naz!" dedi ve Naz ona gülümseyip el salladı. "Kahve, çay?"

"Şimdi kafeden geldik. Latteden sonra ağzımın tadını acı kahvenle bozamam."

Yasin yüzünü buruşturdu. "Senin ağzının tadı mı varmış ki? Sert şeyler her zaman zevklidir."

"Kapa çeneni, Yasin!" dedi Arda dişlerinin arasından. O zaman Yasin'in başka şeyler kastettiğini anladım. Yasin'e yüzümü buruşturarak baktım. O da bu tepkime kahkaha attı. Arda ona ekranda bir şey gösterdi. Ben o ince işaret parmağına bakarken Yasin ayağa kalktı ve ekrana doğru eğilip gözünü kıstı. Arda kafasının arkasına vurdu. "Bu benim yeni gözdem. Arazinin etrafına bak."

"Ne planlıyorsun?"

"Çok şey!" dedi çarpık gülümsemesiyle. "Şimdilik arsayı almak için çalışmalara başlamam gerekiyor."

Yasin çenesini kaşıdı. "Etrafı süper dostum. Bunu bende beğendim. Sen bu şirketin en gözde patronusun."

Naz öksürükle kahkaha karışımı sesler çıkarırken hepimiz ona baktık. Naz omuz silkti. "Sadece bu şirkette gözde olduğunu sanmıyorum. Bu sabah Beste ile dergiye bakıp Arda hak..."

"Kapa çeneni, Naz!" diye bağırdım. Bunu hatırlamak dahi istemiyordum. Arda bana imalı bir bakış atıp kahkaha attı. Yasin ise Naz'a merakla bakıyordu.

Aramızda Kalsın! (Büyük Sırlar Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin