Beste
Kızlar! Arda’nın takıldığı kızların hepsini öldürmek istiyordum. Hem de ilk işkence edip ondan sonra öldürmek istiyordum. Abim kotunu çıkarıp siyah takımının pantolonunu giydi. O kızlarla ilgilenmezdi ki. O, Yasin ve Arda gibi değildi ya da bana yansıtmıyordu. Abim fermuarını çekerken kafasını kaldırıp bana baktı. Sessizliğimi fark etmişti hemen.
“Bak, seni oraya göndermeyi bende istemiyorum.” dedi ve kravatını bağlayabilmek için aynaya döndü. “Ama bebeğim biliyorsun ki Naz seni her türlü şeye çekiştiriyor ve sen ona HAYIR demesini bilmiyorsun.” Sessizliğimi koruyarak başımla onayladım. Kravatını bırakıp bana doğru yürüdü ve yüzümü okşadı. “Hey, amacım seni üzmek değildi.” Başımı aşağıya eğdim. Beni üzen abim değildi ki Arda’nın kızlarla takılması fikri bile beni hep üzüyordu. “Beste, bana bak.” Dedi abim. Zorlayarak kafamı kaldırıp ona baktım. “Ne oldu?”
“Hazırlanmalıyım.” Dedim ve odasından çıkıp odama doğru yürümeye başladım. Odama girince sadece bu akşama odaklanmak zorunda olduğuma karar verip tuvalet masamın pufuna oturdum. Elbisemin renginde olan ama fazla belli olmayacak şekilde farımı sürmekle başladım. Sonra iki kat rimel sürdüm ve tozpembeden biraz daha mat bir renkte rujumu sürdüm.
Arda ile Yasin buradaydı hala, demek ki onların evine uğrayarak geçecektik yemeğe. Oysa ben şuanda Arda ile aynı ortamda olmak istemiyordum. Hafif bir allık sürüp soluk tenimi renklendirdim. Ayağa kalkıp saç düzleştiricisiyle saçlarımın sadece uç kısımlarına şekiller verdim. Saçlarım belimden sadece on santim kısaydı ve kendimde sevdiğim en çok şey saçlarım ve dolgun dudaklarımdı. Saçlarımla da işim bitince turkuaz şifon elbiseyi aldım. Elbisemin çok az bir göğüs dekoltesi vardı ama omuzlarıma doğru uzanan kolları tenimi tamamen açıkta bırakıyordu. Üst kısmı bedenime yapışıyordu. Etekler ise dizlerimin üstüne savrularak iniyordu. Yüksek siyah platform süet topuklularımı giydim. Parfümümü de sıktıktan sonra su damlası pırlantalarımı takıp siyah çantamı aldım ve hazır olduğumdan emin olduktan sonra abimin odasına baktım. Yoklardı. Yavaş adımlarla merdivenlerden indim ve yanlarına gittiğimde Yasin ıslık çaldı abim ona ters bir bakış attı. Arda’nın nasıl bir tepki verdiğini bilmiyordum çünkü onun olduğu tarafa bakmamaya özen gösteriyordum.
“Hadi çıkıyor muyuz?” diye sordum.
Abim gözlerini kıstı. “Yarın Naz’la evde takılabilirsiniz. Ama…” dedi sertleşerek. “Bak sana güveniyorum ve güvenimi sarsacağını düşünmüyorum. Evde sadece ikiniz olacaksınız ve her aramama cevap vereceksin. Anlaştık mı?”
Anında boynuna sarıldım. “Söz!” dedim ve geri çekildiğimde anında yumuşadığını anladım. “Kız gecesi yapmak, yakışıklı erkekler hakkında konuşmamız yasak mı peki?”
Tek kaşını kaldırdı. “O yakışıklı erkek üçümüzü kapsayacaksa yasak değil.” dedi Batu sırıtarak ve elini sıvazladı. “Hadi gençler çıkalım ve sıkıcı aile yemeğine katılalım.”
Hep birlikte limuzine geçtiğimizde Yasin ve Arda karşımızdaki koltuğa oturdular ve ben Arda ile göz göze gelmemeye çalışarak kafamı cama yasladım. Yasin nedense yerinde duramıyordu. Sürekli belden aşağı espriler yapıyor diğerlerini güldürüyordu. En sonunda kafamı ona çevirdim.
“Ben o kız yerinde olsam senin kıçına tekmeyi basardım.” Dedim ve üçü birden öfkeyle bana baktı. Omuz silktim. Sırtımı koltuğa yasladım. “Yalan mı? Kızla yaşadığın şeyleri gelip burada iki erkeğe artı bana anlatıyorsun. Bu çok berbat bir durum, yani o kız açısından öyle gibi görünüyor.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızda Kalsın! (Büyük Sırlar Serisi I)
RomanceSevmek ve sevilmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Ihanet ettiğini düşünmek ve açıklama yapma dürtüsü en büyük korkuydu. Peki bir ilişkide tek taraflı cesaret ve caba yeterli miydi? Insan bazen anlayamaz kaybetmeden sevdiğini... Özellikle en yakın arka...