🤫Bölüm 8🤫

15 3 0
                                    

Arda

Beste odadan çıkarken sadece arkasından bakakaldım. Bir türlü onu anlayamıyordum. Hem bana yakın hem de soğuk davranıyordu. Az önce ona odada söylediklerimi sadece dinlemiş ama tek bir kelime bile etmemişti. Şimdide alt kata iniyordu. Ona geçen aylarda asılan çocuğun olduğu kata. Birden bütün kaslarım gerildi ve sinirim tepeme çıktı. Üstelik bugünkü giydiği elbise çok davetkâr ve dikkat çekiciydi. Lanet olsun! Neden kıskanıyordum ki? Neden sinirlerim tepeme çıkıyordu ve birilerini yumruklama isteğiyle yanıp tutuşuyordum?

“Arda?” diye seslenince Batu gözlerimi kapıdan çekip ona döndüm. “Diyordum ki bu mantıklı. Yani buraya düştüğün not açık ve bizi tepeye çıkarır. Sen harikasın dostum. Kesinlikle harikasın. Şimdi içimde tek bir kuşku bile kalmadı.” Sadece kafamla onayladım. Aklım tamamen Beste’deydi. Elimle alnımı ovuşturdum. Birden ayağa fırladım ve elimi pantolonumun ceplerine soktum. “Arda, bir şey mi oldu?” dedi Batu sandalyesine yaslanırken.

“Birisinden hoşlandığını nasıl anlarsın?” diye sordum ve bana şoka girmiş gibi baktı. Nefes bile almıyordu.

“Bu sorunun yarınki randevunla alakası var mı?”

Kafamla onayladım. “Vardı ama iptal oldu. Yarın bütün gün boşum. Sanırım düşünmeye ihtiyacım olacak.” Kalçamı koltuğun arkasına yasladım. “Takıntı mı yoksa daha derin bir şey mi anlamam gerekiyor.”

Batu kaşlarını kaldırdı. “Bu sorunun cevabı bende değil, dostum. Hiç bana sorma. Yasin’inde bilmediğinden eminim. Bu soruyu kendin çözmek zorundasın.” sonra saatine baktı. “Hadi toplantı odasına geçelim.” Koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerlerken bende peşinden gittim. Sekreter kıza baktı. “Yasin’in sekreterine arayıp haber ver. Yasin’i toplantı odasına bekliyoruz. Geç kalmasın.”

Toplantı odasına geçtikten tam on dakika sonra kapı çaldı ve içeriye Tekirdağ’daki şirketin patronu ve yanındaki iki adam girdi. İlk Batu ile sonra Yasin’le tokalaştı. Sıra bana gelince kadın tam da tahmin ettiğimiz gibi beni süzdü. Bu alışıldık bir durumdu artık.

“Demet Sancak.” Dedi bana.

“Arda Taner.” Dedim ve gülümseyerek onun sandalyesini çektim. Kadın oturdu ve hemen dosyayı kadının önüne bırakıp çalıştığım şekilde kadına aktarmaya başladım. Kadın nefes bile almadan beni dinledi.

“Bu işte sözcü sizsiniz sanırım.” Dedi kadın bana gülümseyerek. Arkama yaslandım ve sırıttım.

“Bu işte iyi olduğumu söylerler.” Dedim ve ellerimi masaya koyup ona doğru eğildim. “Ne diyorsunuz? Bu işi bize verecek misiniz?”

Kadın dosyayı açıp raporları inceledi. “Söyledikleriniz gayet mantıklı, Arda Bey. Bu zamana kadar duyduğum en güzel proje ve değerlendirme kısmını atlayıp bu işi bitirmeyi düşünüyoruz.” Kadın gülümsedi. “Bu işi resmiyete dökelim ve anlaşmaları yapalım derim.”

ϖ


Akşam Kulüp’e geldiğimizde Yasin ellerini birbirine sürttü. Etraftaki kızları gösterip göz kırptı. İlk defa bunu umursamıyordum ve hiçbiri de dikkatimi çekmiyordu. Hızla birlikte bara oturduk ve içkilerimizi söyledik. Yasin direk bacağımı bacağıyla dürttü. “Şu sarışın kıza bak.” Dedi ve kafamı çevirip baktım. Ellerini kaldırmış dans ediyordu. Biraz daha hareket ederse eteği kalçasından yukarı sıyrılacakmış gibi duruyordu. O da bunun farkındaydı ve kollarını gereğinden fazla kaldırıyordu yukarıya. Anında kaşlarımı çattım ve başımı iki yana salladım.

“Kız kendisini tüm erkeğe sunuyor. İşim olmaz dostum.” Dedim. Yasin kıza tekrar baktı. Gözleri direk kızın kalçasına gitti.

“Arda senden bir şey istemem gerekiyor.” Dedi Batu. Dönüp ona baktım. “Bugün Beste onu çarşıya çıkarmam için başımın etini yedi.” Bardağından bir yudum aldı ve ben artık bu fikrin hoşuma gidip gitmeyeceğinden emin değildim. Eğer bu bir takıntı değilse ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. “Yasin ve benim yarın biliyorsun önemli bir işimiz var. Ona sen eşlik eder misin?”

Kaşlarımı çattım. “Kendi başına yapsın.” Dedim direk donuk bir ses tonuyla.

Batu bana baktı. “Ona Naz ile gitmesini söylerdim ama kız tek başına bir bela. Biliyorsun. Aklım Beste’de kalacak. Senin randevun iptal olduğu için senden istiyorum bunu. Zaten onu sahile götürme fikri de hoşuma gitmiyor. Alışveriş yapmasına bile gerek yok.”

Omuz silktim. “O halde onu sahile götürmeyeceğini ve alışverişe gerek olmadığını söyle, dostum bu kadar kolay.” Bu cümle bir anda kalbimin sıkışmasına neden oldu. Kıza kendim söylemiştim böyle yapmasını ama şimdi ben buna engel oluyordum. Bu onu resmen hayal kırıklığına uğratacaktı ama belki de olması gereken buydu.

“Bunu bende düşündüm.” Dedi Batu. “Ama o bu aralar biraz fazla durgun. Hele bugün işten eve dönerken görecektin. Dokunsan ağlayacak gibiydi ve bilirsin ki o kolay kolay ağlayan bir kız değildir.”

Birden gözlerimi sımsıkı yumdum. Evet, o kolay ağlayan bir kız değildi. Ya da bize belli etmezdi. Hep sağlam görünmeye çalışırdı. Gözlerimi açtım. “Tamam, götüreceğim.” Dedim ve Batu elini bacağıma koyup teşekkür etti. O anda kendimi bir piç kurusu gibi hissettim. Ne bok yiyordum ben? En yakın arkadaşımın kardeşini öpmüştüm hem de iki kere. Adi herifin tekiydim. Bu işi hemen yarın bitirmem gerekiyordu. Anında içkimi bitirdim ve ayağa kalkıp sarışın kızın yanına gittim. Müziğin ritmiyle kıza yaklaştım. Kızda büyük bir hevesle dönüp bana baktı ve gözlerini kırpıştırarak tepeden tırnağa beni süzdü. Elini göğsüme koydu ve kıvrak hareketlerine devam etti. Doğru olan buydu. Her zaman yaptığım şeydi. Yanlış olan ise Beste’ydi. Ona yaklaşmam bile benim şerefsiz olduğumu kanıtlayan tek şeydi. O benim en yakın dostumun kız kardeşiydi. Benim kız kardeşim sayılırdı. Batu bana güvenip kardeşini bana emanet ediyordu ve benim düşündüklerim… affedilemezdi.  

Aramızda Kalsın! (Büyük Sırlar Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin