Aramızda Kalsın! (Büyük Sırlar Serisi I)

🤫 Bölüm 23🤫

   Beste

Duştan sonra içim kıpır kıpırdı ve beyaz bol kesim pantolonumu giyerken tam iki kere yere kapaklanmıştım. Koca bir günümü gizli sevgilimle geçirecektim. Hem de abimin izni varken. Rahat rahat istediğimizi yapacaktık. Birden sevinç çığlığı attım ve boyundan bağlamalı gülkurusu rengi badimi giydim. Sırtı kürek kemiklerimden boynuma kadar açıktı sadece. Altına gülkurusu spor ayakkabılarımı giyip saçlarımı topladım ve boyu kısa olan saç tutamlarımın bukleler halinde tokadan kurtulmasına izin verdim. Gözlüklerimi de takıp çantamı aldım. Hızla merdivenden indim. Tam kapıyı açmıştım ki Arda’nın zile basmak için uzandığını görünce sırıttım.

“Vay canına! Zamanlama harika.”

Uzanıp dudaklarımdan upuzun öptü. Asıl buna Vay canına! Zamanlamanın yanında bu bir… fevkalade kalıyordu. Sonra uzaklaşırken gülümseyerek baktı. “Hızına hayran kaldım, Beste. Abim ve Sevda bizi otelde bekliyorlar.”

“Neden onlara gidiyoruz?” diye sorduğumda önümden yanıma geçti ve elimi tuttu. O sırada onun o âşık olduğum spor arabasını gördüm. Direk ona döndüm. “Ben kullanacağım değil mi?” kafasıyla onayladı ve ben kahkaha atıp sevinç çığlığı attım. “Sen mükemmelsin, Arda! Hem de bu dünyadaki en mükemmel erkeksin.” Boynuna sarıldım ve onu boynundan öptüm. Kasıldı ve cebinden anahtarı çıkarıp bana uzattı. Koşarak kapıyı açıp bindim ve Arda binerken sırıtıyordu.

“Aramızda kalsın!” dedi göz kırparak.

“Kesinlikle!” dedim ve anında vitesi bire atıp arabayı hareket ettirmeye başladım. Tam üstünü açmak için düğmeye uzanıyordum ki Arda’nın da aynı şeyi planladığını anlayınca ona baktım. Güldüm. Sonra onun basması için elimi direksiyona koydum. “Soruma cevap vermedin?”

“Şey, bunu oraya gidince anlatsam daha iyi olacak. Sen şimdi sadece bu bebeğin tadını çıkar ve bana o muhteşem kahkahalarını göster yeter.”

“Bu çok basit!” dedim ve gülerek ayağımı daha da gaza bastırdım. Vitesi yükselttim ve rüzgârın saçlarımı uçuşturmasının verdiği mutlulukla çığlık attım. Arda sadece büyülenmiş gözlerle beni izliyordu. Ben kahkaha attığımda dudakları yukarı daha da kıvrılıyordu. En sonunda yüzü tamamen gülüşüyle ikiye ayrıldı. Gözlerinin kenarındaki gamzeleri görünce içim hopladı. “Sakın gülüşünü bozma!” dedim ve sağa çekip arabayı ani frenle durdurdum. Uzanıp gamzelerinden öptüm. “Bu gamzelerine bayılıyorum.” Gözlerini kısıp bana baktı. “Gamzelerinin olduğunu bilmiyor musun yoksa?” omuz silkti. “Hiçbir kızın sana bunu söylemediğini söyleme bana inanmam çünkü.”

“Bana bu kadar dikkatli bakmasına izin verdiğim tek kızsın, Beste. Beni görenlerinin çoğu ya alkollü ya da yatakta karanlıkta oluyordu.”

Anında suratım düştü. “Bunu bilmek istemiyorum.” birden kahkaha attı.

“Kıskandın mı?” omuz silkip arabayı kenardan yola soktum. Otele kadar ikimizde hiç konuşmadık. Otelin kapısındaki vale anında başımızda bitti ve arabadan inip anahtarı ona verdim. Sonra birden Arda parmaklarını parmaklarıma doladı. “Arda?”