İki arkadaşın, beraberlerine aldıkları bir hoca ile cinler tarafından sahiplenilmiş bir defineyi ele geçirmek için yaptıkları ve bu süreçte başlarına gelen korkunç olaylar.
Bir gün arkadaşlarla kahvede otururken muhabbet defineden açıldı. Arkadaş başladı söylenmeye "Beyler bir define yeri var. Altın olduğunu söyledi tanıdık ama sahipliymiş. Giden kişi geri dönemiyormuş." dedi. Ben de içimden "Ulan!" dedim "Git; sen bulursun bu defineyi. Köşeyi dönersin." dedim. Korkmazdım öyle şeylerden pek.
Orası Sahipli
"Ben gitmem oraya. Orası sahipli ama istersen sana yer, adres verebilirim."
Sohbet muhabbet bitti. Bu define işini söyleyen kişi, kahveden çıktı. Ben de peşinden çıktım. Hemen tuttum kolundan "Şu define işinde ciddi misin? Benim paraya ihtiyacım var. Beraber gidelim; yarı yarıya bölüşürüz parayı." dedim. Adam gözlerimin içine baktı "Ben gitmem oraya. Orası sahipli ama istersen sana yer, adres verebilirim. Yarın gidip bi' bakarsın. Bakmadan hemen karar verme." dedi.
Adamın tip de biraz ürkütücü. Yüzünde, yanağında çizik var, gözlerinin altı morarmış. Biraz da kaçık gibi... Her neyse; ben bundan adresi aldım. Sabah olunca çıktım yola. Verdiği adrese gittim. Mağara gibi bir yer. İçeriden baykuş sesleri filan geliyor. Tenha yer; insan yaşamıyor. Tam içeriye girerken omzumdan birisi beni tuttu. Arkama döndüm. Sakallı bir dede "Evladım nereye böyle sabahın bi' vakti?" dedi.
"Sanki akşam girilir buraya" dedim içimden. Sonra "Dede burda bi' define varmış; geleyim bakayım dedim." dedim. Dede "Girme oraya evladım sakın. Orası sahipli. Giren çıkamıyor. Çıkan da deli oluyor. Aklın varsa girme." dedi. Ben de dedeye "Kaybedecek bir şeyim olmadığını" söyledim ve girdim.
Siyah Bir Şey Gördüm
Yüzü gözükmüyordu. Gölgesi de yoktu. Birden korkunç bir çığlık attı. Çığlığı duyar duymaz arkamı dönüp koşmaya başladım.
Her yer kapkaranlık... Yanımda fener vardı; çıkardım. Etrafa bakıyorum. İleride lambalar gözüktü. İçimden "İyi bari, demek ki harbiden önceden giren olmuş buraya." dedim. Yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Ben ilerledikçe lambalar yanıp sönmeye başladı. İleride tek bir ışık yanıp sönmüyordu. Orada siyah bir şey gördüm. Yüzü gözükmüyordu. Gölgesi de yoktu. Birden korkunç bir çığlık attı. Çığlığı duyar duymaz arkamı dönüp koşmaya başladım.
Çığlık sesi ben koşarken yankılanıyordu. Bu ses bir insana ait olabilir miydi bilmiyordum. Kendimi zar zor dışarı attım. Dede yine karşımdaydı. Bu sefer biraz öfkeliydi. Bana "Ben sana oraya girmemeni söylemiştim. Eğer gireceksen de yanında bir hoca bulunsun!" dedi. Bu fikir aklıma yatmıştı. Dedeye bir şey demeden arabaya bindim; kahveye geçtim. Adam yine oradaydı. Kahveye girdiğim gibi yanıma geldi.
Gülerek "N'oldu? Kararlı mısın bu işte?" dedi. Ben de "Yarın hocayla gidicem. Oraya tek başıma gidemem." dedim. Adam da "Eğer benim işim olmazsa ben de gelebilirim." dedi. Ben de "Memnun olurum." dedim. Eve gittim, tanıdık bir hocayı aradım, durumu anlattım ve gelmesi konusunda ikna ettim.
Cinler Defineleri Neden Sahiplenir
... Kafir olanları dünyanın kendilerine kalacağına inanırlar. Bu yüzden defineleri sahiplenirler.
Hoca sabah olunca eve geldi. Kahvaltı yaptık. Çay içerken hocaya dönerek "Hocam, bunlar burayı neden sahipleniyorlar? Duyduğuma göre özellikle define olan yerleri sahipleniyorlamış?" dedim. Hoca "Evet oğlum; onlar için de altın bizim için olduğu kadar önemli. Kafir olanları dünyanın kendilerine kalacağına inanırlar. Bu yüzden defineleri sahiplenirler. Eğer beni çağırmış olmasaydın defineye ulaşma şansın çok azalırdı. Ayrıca belirli bazı dualar okunmadan define alınırsa, içini dolu bulamazsın." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cin Hikayeleri +18
HorrorAnonim olarak yazılmış, açıklanması zor, paranormal hikayeler. 'Onlar' yaşanmış gerçek cin hikayeleri kitabımla alakası yoktur. Başınızdan geçen 'Cin' hikayelerini gönderin yayınlayalım.