Cin Hikayeleri +18

Ayırma Büyüsü

Bir köyde imamlık yapan Halil ismindeki bir kişinin, başından geçen, ayırma büyüsü ile ilgili bir büyü bozma hikayesi.

Abdest Alırken Bir Ses Duydum

"Hanımla beraber aşağı indiğimizde kadın yoktu. Sitem ede ede abdestimi aldım. Abdest alırken gözüm bir yandan önümde duran ağaca takılıyordu. "

Yaşanmış Cin Hikayeleri: İsmim Halil. 35 yaşındayım. Çınarlı köyünde imamlık yapıyorum. Bulunduğum köy, dinine düşkün bir köy değil. Camiye gelen kişi sayısı l0'u geçmiyor. Bir gün sabah namazını kıldırmak için uyandım. Abdest alacağım sırada bahçeden bir ses duydum "Hoca Efendi! Hoca Efendi!" diyordu 50'li yaşlarda bir kadın. Köyden değildi.

Bana yalvarıyordu "Oğlumu kurtar!" diye. "Teyze, ne oğlu? Ne oluyor?" dedim. Cevap vermedi. Ağlamaya başladı. Hanımı uyandırmaya çıktım yukarı. Kadınla ilgilensin diye. Hanımla beraber aşağı indiğimizde kadın yoktu. Sitem ede ede abdestimi aldım. Abdest alırken gözüm bir yandan önümde duran ağaca takılıyordu. Ben eğildikçe bir şeyler hareket ediyordu sağa sola.

Abdesti alıp, camiye doğru yol aldım. Bizim Yavuzların evinin önünde bir sürü köpeğin dolandığını gördüm. Bizim köyde köpekler çok nadir görünürdü. "Vardır bir hikmeti..." dedim, yoluma devam ettim. Camiye geldiğimde Yavuz'u

gördüm. "Hocam, bana yardım et!" dedi. "Kafayı yiyecek duruma geldim." dedi. Hele bir namazımızı kılalım çözeriz onu da dedim.

Ayırma Büyüsü Yapılmış

"Büyüyü yorganın içinde buldum. Ayırma büyüsüydü bu. Muskadan leş gibi bir koku yayıldı. Çürük balık kokusu gibiydi. Tamda cinlerin sevdiği tarzda..."

Namazımızı kıldıktan sonra kahvehaneye çay içmek için gittik. Yolda köyün delisi ile karşılaştık. Tuhaf bir şekilde Yavuz'a bakıp "Sen öleceksin!" diyordu. Yavuz dövmeye kalktı; araya girdim ayırdım. Kahveye geçtik. Bana "Karımla mutlu giden evlilik birden kavgaya dönüştü. Mutsuzum artık hocam. Karım 'Kocam nerde?' deyip bana saldırıyor." dedi. Büyü yapılmış olabileceğini söyledim.

Beni tuttu; eve getirdi. "Evi ara tara. Sıkıntı yok." dedi. Olabilecek her yere baktım. Büyüyü yorganın içinde buldum. Ayırma büyüsüydü bu. Muskadan leş gibi bir koku yayıldı. Çürük balık kokusu gibiydi. Tamda cinlerin sevdiği tarzda... Yavuz'a "Ben sana geri dönüş yapıcam. Araştırmam lazım." dedim. Bütün hoca arkadaşlarımı aradım. Üç gün içinde olayı çözdük. Alaşahır büyüsü yapılmıştı.

Alelacele evden çıktım. Kapının önünde deli vardı. Sürekli gülüyordu. Sonra kendi kendine konuşuyor, tekrar gülüyordu. Yavuzların eve vardım. Işıkları yanmıyordu. Duvardaki resimler, portreler hep ters çevrilmişti. Eşyalar sağa sola dağılmıştı. Yerde kan gördüm. Üst kattan yürüme sesi duydum. Sonra bir şey "tık" etti; yere bir şey düştü.

Büyüyü Yapan Annesiymiş

"Yatak kan içinde kalmıştı. Diğer odaları dolaştım ancak karısını göremedim. Yerde bıçağı buldum ancak dokunmadım. Hemen ambulansı ve polisi aradım. Olay yerine geldiler."

Yukarı çıktım. Büyüyü bulduğum oda kilitliydi. Işıkları açmak istedim; yanmıyordu. Kırarak kapıyı açtım. Yavuz ölü bir şekilde yatıyordu. Yatak kan içinde kalmıştı. Diğer odaları dolaştım ancak karısını göremedim. Yerde bıçağı buldum ancak dokunmadım. Hemen ambulansı ve polisi aradım. Olay yerine geldiler.

Beni sorguya götürdüler. İfademi verdikten sonra serbest kaldım. Ertesi gün cenaze namazını kıldık. Şu an hala o evde bir şeyler olduğuna inanıyorum. Köylüler taş atıldığını söylüyor. İşin tuhaf tarafı; jandarma, kadını bir dere kenarında ölü buldu. Büyüyü yapan kişi de kızın annesiydi. Bu köyde artık korkudan gece kimse dışarı çıkmıyor. Allah herkesi cinlerden, şeytanın şerrinden korusun.