Merhaba Ben Hikmet. Bu yaşamış olduğum olay kuzenimle ilgili. Ben üniversiteyi kuzenimin olduğu şehirde kazanınca aynı evde kalmaya başlamıştık. Kuzenimin adı Onur, benden 2 yaş büyük. Onur'un çok sevdiği bir kız vardı okuldan. Kızın adı da Kübra. Ama kız Onur'a hiç yüz vermezdi. Okulun popüler çocuklarıyla takılırdı. Onur da platonik olarak aşk acısı çekerdi. Bir gün çok sinirli geldi eve. Görseniz ağladı ağlayacak. "Ne bu halin?" dedim. Meğer Kübra'yı bir erkeğe sarılırken görmüş.
Çok samimilermiş. Ne yemek yedi o gün, ne de konuştu. Odasından çıkmadı. Ben endişeleniyordum bu haline. Kızı kendine takıntı haline getirmişti. Sosyal medyadan fotoğraflarını indirip bastırmış odasının duvarlarına asmıştı. Kızın bunlardan haberi bile yok. Kübra'ya hoşlandığını ima edince kız bir daha yüzüne bile bakmamış. Ama Onur bir türlü unutamıyordu. Defterleri aşk şiirleriyle doluydu. Her yerde Kübra yazıyor. Yeni kalem alsa Kübra yazarak deniyordu. En son koluna dövme yaptıracaktı Kübra diye de ben engel oldum. Durumu az çok anlamışsınızdır diye düşünüyorum.
Onur Kübra'nın başka biriyle yakınlaştığını görünce kendini iyice kaybetmişti.
Okula bile gitmemeye başladı. Derken bir gün internetten bir araştırma yaptığını ve kıza aşk büyüsü yaptıracağını söyledi. Ben tabii ki karşı çıktım, "saçmalama ne büyüsü çok günah" falan dedim ama gözü hiçbir şey görmüyordu, "ben onsuz yaşayamam" dedi. Bir hoca buldu en son. Sonra tutturdu sen de geleceksin beraber hocaya gideceğiz diye. Çok ısrar edince kabul ettim. Beraber hocaya gittik. "Hocam ben aşk büyüsü yaptırmak istiyorum bir kızı çok seviyorum onun da gözü benden başkasını görmesin" dedi. Hoca Onur'u dinledikten sonra "bunun iki yöntemi var; "ya rahmani yollardan yaparız ya da kara aşk büyülerinden yani şeytani büyülerden yararlanırız" dedi.
Onur da "en kesini neyse onu yapalım ben her şeyi göze aldım" dedi. Adam da "tamam senin işini kısa zamanda çözeceğim ama önce dediklerimi yapman lazım" dedi.
Adam bize bir liste çıkardı şu lazım bu lazım diye.
Tam 5 bin lira tutuyordu. Onur elinde ne kadar para varsa hocaya verdi. Hoca da yapmamız gerekenleri anlattı. Daha doğrusu onurun yapması gerekenleri. Oğlum, "önce bir mezarlıktan ölü toprağı alacaksınız" dedi, "ölü toprağını kavanoza koyun 3 gün karanlıkta bekletin. 3 gün sonra da toprağı alıp bana gelin" dedi.
Hocanın yanından çıkınca "gel vazgeçelim ne mezarı, ne toprağı" dedim ama yok vazgeçmiyordu. "Akşam hava kararınca gideriz mezarlığa bir ölüden alırız toprağı" dedi. "Ben gelmem," dedim "ama beni yalnız mı bırakıyorsun biz kardeş değil miyiz?" diye konuşup durdu. Ben de "tamam dedim lanet olsun geliyorum" dedim.
Büyü Yaptırmak
Akşam oldu biz mezarlığın yolunu tuttuk. İlk gördüğümüz mezardan iki üç avuç toprak alıp geldik eve. Evin en az güneş alan odasında dolabın içine koyduk. 3 gün bekleyecekti o şekilde. Sonra bu işi halledip uyuduk. Ertesi gün Onur biraz kendine gelmişti. Bu işlemle kızın ona âşık olacağını düşündüğü için bütün sorunları hallettim artık diyordu. Okul bitince eve geldik. Sonra akşam olmuştu. Salonun ışığı yanıyordu.
Ben de çamaşır makinasına çamaşırları koyuyordum. Ayrıca koridordaydı makine ışığı açmamıştım, salonun ışığı da yetiyor diye. Loştu yani etraf. Tam makinanın kapağını kapattım. Sonra arkamı döndüm. O anda bembeyaz elbiseli uzun siyah saçlı bir kadın gördüm. Nasıl korktuysam kendimi geriye doğru attım. Çamaşır sepetinin içine düştüm. Kadın da kayboldu. Onur'a seslendim gördüğüm şeyi anlattım. Sonra hayal görmüşsündür diye dalga geçti önemsemedi. Ben çok korkmuştum. Hayal görmediğime emindim. İşte o gün korkudan düşüncelere daldım. Büyü yaptırıyoruz diye başımıza kim bilir neler gelecek diyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cin Hikayeleri +18
TerrorAnonim olarak yazılmış, açıklanması zor, paranormal hikayeler. 'Onlar' yaşanmış gerçek cin hikayeleri kitabımla alakası yoktur. Başınızdan geçen 'Cin' hikayelerini gönderin yayınlayalım.