Merhaba İsmim Recep. Bu anlatacağım olayı 5 sene önce başıma geldi. Tamamen yaşadığım bir olaydır. O sene arkadaşımın kardeşinin düğünü olacaktı. Çok yakın olduğumuzdan beni de davet etmişti. Benim zaten samimi olduğum dört arkadaşım vardı. Biri de Gökhan'dı. Hep beraber düğüne gidecektik. Düğünleri köyde olacaktı. Arkadaşlarla beraber kuyumcuya gidip altın aldık. Sonuçta çok samimi arkadaşımdı. Altın takmasak olmazdı. Altını da aldıktan sonra benim arabamla düğüne gidecektik. Önce eve gidip duş aldım. Üzerimi giyindim. Belki düğünde kız da tavlarım diye çok özenli hazırlanmıştım. Hazırlığım bittikten sonra arkadaşlarla buluşacağım yere gittim. Arkadaşlarım Sinan, Yakup ve Hasan'dı.
Üçü de beni bekliyordu.
Onları da aldıktan sonra köye doğru yola çıktık. Köyün yolunu biliyorduk. Mola vererek gidiyorduk. O kadar hazırlanmışız diye güzel yerlerde durup fotoğraf çekiniyorduk. Güle oynaya yolculuğumuza devam ettik. Başımıza geleceklerden bi haber hepimiz de çok eğleniyorduk. Köye az kalmıştı. Hava yavaş yavaş kararıyordu. İlerden davul sesi gelmeye başlamıştı. İşte burası dedi Yakup.
Düğün burada oluyor sesleri geliyor. Sonra arabayı bir ağaç dibine çekip sesin geldiği yöne doğru ilerledik. Çok kalabalıktı. İçlerinde tanıdık bir yüz aradık ama hepsi yabancıydı. Hiçbirini daha önce görmemiştim. Çok garip bir düğündü bu. Çünkü kimse süslenmemiş herkesin üstü başı kötü haldeydi. Bu nasıl düğün böyle diye geçirdim içimden. Yanımıza bir adam yaklaştı. "Hoş geldiniz." dedi. "Selamun aleykum hoş bulduk." dedim. Adam selamımı almadı. "Gelin buyurun." dedi. Bir kenarda çok büyük bir yer sofrası vardı. Hayatımda gördüğüm en büyük yer sofrası olabilirdi. Çünkü başında elli kişi vardı neredeyse. Yere hiçbir şey sermemişler hepsi toprağın üzerinde oturuyordu.
Tam ortada büyük bir ateş yakılmıştı.
Yemek yemeyenler o ateşin başında duruyordu. Hava zaten sıcaktı. Bu havada ateşin başında neden duruyorlardı? Çok acayip bir şekilde davul sesi tam yanımızdan geliyordu ama ortada ne davul vardı ne de davulcu. Sadece sesi geliyordu. Hepimiz şaşkındık. Bu şaşkınlıkla sofraya oturduk. Yemek getirdiler. Yemek sadece pilavdı. Düğün de sadece pilav ikram ediyorlardı. Şaşkınlığımız kat ve kat artmıştı. Birbirimize bakıyorduk. Bir iki kaşık alıp bıraktık. Gözlerim hala Gökhan'ı arıyordu.
En iyisi birine sorayım dedim. Sonra bize hoşgeldiniz diyen adama yaklaşıp "Gökhan nerede?" dedim. Adam kafasını hiç çevirmeden önüne bakmaya devam ederek "Gelir birazdan." dedi. Tekrar arkadaşların yanına döndüm. Hasan "Bu nasıl düğün oğlum, Gökhan nerde?" dedi. "Bilmiyorum, sordum şimdi birazdan gelecekmiş." dedim. "Adamın kardeşi evleniyor. Nasıl, daha gelmemiş mi?" dedi. Aynı sorular benim de aklımdan geçiyordu. Ancak içinden çıkamıyordum işin. Bir anlık sinirle "Ne bileyim oğlum. Yok işte!" diye bağırdım. Hasan susmuştu.
Davul kulağımızı sağır edecekti neredeyse ama hala göremiyorduk. Az sonra gelinin geldiğini gördük. Bu nasıl bir gelindi böyle? Boyu upuzun. Gelinliği çok eskiydi. Neredeyse tozdan, kirden gözükmüyordu. Gelinlik yerlerde sürünüyordu. Yani ayaklarını göremiyordum ama sanki yürür gibi değil de hava da süzülür gibi geliyordu. Bir tuhaflık olduğu çok açıktı. Sonra bu kadar şey üst üste gelince normal şeyler olmadığını anladık. Arkadaşlarda benimle aynı şeyi düşünüyordu. Yakup "Hadi gidelim buradan oğlum. Nereye düştük biz böyle?" dedi.
Kimse fark etmeden arabaya binip uzaklaşmak üzere kalktık.
Sonra arabayı bıraktığımız ağacın dibine gittik. Ancak o da ne araba burada yoktu. Burada olduğuna emindik. Hem hepimiz de yanılıyor olamazdık. Şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk. "Araba nerde lan?" dedim korkuyla. Sağ baktık sola baktık. Araba sanki yer yarılmıştı da içine girmişti. Sonra korkuyla etrafa bakarken uzaktan bize doğru Gökhan'ın geldiğini gördüm. Biraz rahatlamıştım. "Gökhan neredesin sen oğlum." dedim. "Geldim işte biraz işlerim vardı." dedi." Hoş geldiniz." dedi. "Gökhan biz arabamızı buraya koymuştuk, şimdi yok." dedim. "Arabayı evin önüne koymuşsunuz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cin Hikayeleri +18
TerrorAnonim olarak yazılmış, açıklanması zor, paranormal hikayeler. 'Onlar' yaşanmış gerçek cin hikayeleri kitabımla alakası yoktur. Başınızdan geçen 'Cin' hikayelerini gönderin yayınlayalım.