Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ONLAR" YAŞANMIŞ GERÇEK CİN HİKAYELERİ KİTABI ÇIKTI. TRENDYOL ÜZERİNDEN İNDİRİMLİ BİR ŞEKİLDE ALABİLİRSİNİZ.
Yeni doğum yapmıştım. Daha 40'ı çıkmamıştı. Rahatsızlandım. Bu yüzden İstanbul Beykoz'da bir kadına götürdü annemle kuzenim beni. İki üç sene önce. Yanımda da oğlum da vardı. Üzerimdeki musallattan kurtulamadığım için oraya, o kadına gitmiştik. Üzerimdeki büyü veya büyüleri bozduracaktık hesapta...
Ayaklarım kırılıp kopsaydı da gitmeseydim. Bilemedim olacakları. Bilsem gitmezdim. Korku filmleri bile hiç kalır yaşadıklarımın yanında. Gittiğimiz kadın kapalı biriydi. Bir gözü görmüyormuş. Neyse; abdest aldı. Kitap açtı. İsmimi istedi. Baktı: "Sende şu var, bu var... Onlar sana şunu yapıyor, bunu yapıyor..." diye anlatmaya başladı. Üzerimde bir şeylerin, bir takım etkilerin var olduklarını biliyordum ama bu kadar olduklarını bilmiyordum.
İpliklere Üfleyip Düğümler Attı
Bir şeyler istedi. Ertesi gün götürdü annem verdi. İplik istedi dört çeşit. Bal istedi. Kullanılmış, pisliği üzerinde süpürge istedi. İpliklere 12 düğüm attı, üfledi. Düğüm atma işi bitince "Bunu boynunda bir hafta taşı" dedi. Bir de su verdi. "Onu da sabah iç, göğsüne de sür" dedi. Muska da verdi. Boynumdaki ipliği istedi benden. Muskanın içine koyacakmış. Üstüne de içine de koydu ipi koparıp.
O muskanın eve geldiği gün benim oğluma bir şeyler oldu. Babam, annem bağırmaya başladı. Tam bir kaos. Ben de bağırıyorum, ağlıyorum. Oğlumun elinde top vardı. Onu dolabın üzerine atmaya çalışıyor, düşüyor, bağırıyor, atmaya çalışıyor, geri geliyor... Tuhaf tuhaf hareketler... Ondan sonra bir çığlık atarak evin içinde koşmaya başladı. Durmuyor... Öyle hızlı ki durduramıyoruz. Bahçeye kargalar doldu. Bahçede rotweiler köpeğimiz var; hayvan zincirleri kırdı eve daldı. Bir taraftan çocuğumu bir taraftan köpeğimizi tutmaya çalışıyoruz.
Çocuğumun Ağzı Eli Yamuldu
Bebeğim de var... O da yatakta yatıyor. Komşular çığlıklara koştu. Oğlum yerden yere vurdu kendini. Kalbi öyle hızlı atıyordu ki yere düştü. Ağzı, eli kasılıyor, yamuluyor. Ambulansı aradık geldi. Çocuğu hastaneye götürdük. Serum verdiler. Doktor "Bakırköy'e götürün" dedi. Oğlum orada onları gördü, çarpıldı diye düşündük.
Bu yüzden hoca çağırdık. Gelen hoca da aynısını söyledi. "Ama beni aşar" dedi. Çocuğu okudu; ağzı, elleri düzeldi. İki gün hiç uyanmadan uyudu. Oğlum 11 yasında iken oldu bu olaylar ve şu an 14 yaşında; hala tam olarak kurtulamadık. Size tavsiyem; öyle olur olmaz, tanımadığınız, bilmediğiniz kişilere gitmeyin...
