"ONLAR" YAŞANMIŞ GERÇEK CİN HİKAYELERİ KİTABI ÇIKTI. TRENDYOL ÜZERİNDEN İNDİRİMLİ BİR ŞEKİLDE ALABİLİRSİNİZ.
Merhaba. Sizlere bir anımı anlatacağım. Söz konusu olay tamamen gerçek. Ancak tabii ki anlatacağım bu olayın tek tanığı ben olduğum için bunu söylemem inandırıcılık açısından bir önem aksetmiyor. Bunun farkındayım.
Midyat Kırsalında Cin Düğünü
Yıl 2001. O zamanlar ben köylerde sulama trafolarının bakım onarım işlerini yapıyorum. Mardin'in Midyat ilçesinin bir köyünden bir müşterim aradı. "Acil gelmen lazım!" dedi... Akşama doğru saat 06-07 civarları idi vakit. Müşterime "Tamam" dedim "Geliyorum." 3 saatlik yol giderim. Olmadı; en kötü ihtimalle gece orada kalır, sabah geri dönerim." diye düşünüp, yola çıktım.
Köye 30 – 40 km. kala arabam, köy yolunda arıza yaptı... Saat gece 10'a geliyor, ortalık zifiri karanlık. Belki yoldan birileri geçer de bana yardım ederler diye beklemeye başladım... Ancak bekle bekle gelen giden yok. Telefon da çekmiyor. Az ileride biraz yüksekçe bir tepe vardı. "Oraya çıkayım. Telefon belki orada çeker. Ben de müşteriyi arayıp, beni aldırmasını isterim." diye düşündüm. Tepeye çıktım... Yok! Telefon burada da çekmiyor.
Derken, bir baktım; 2 kişi geliyor. "Aha" dedim "Demek ki yakınlarda köy var." Adamlar yaklaşınca selam verdim, selamımı aldılar. "Yolda kaldım. Bana yardım eder misiniz?" dedim. "Valla bizim düğün var; düğüne gidiyoruz. Buralar tekin değil. Sen de bizimle gel. Düğün sonrası bir hal çaresine bakarız." dediler.
Kısa boylu, eski giyimli kişilerdi bunlar... Baktım başka çare yok onlarla gittim. 40 dakika kadar yol yürüdük. Bu yürüyüşün sonunda nereye geldik, nerdeydim bilmiyorum... Vardığımız yerde 25-30 kişi vardı. Kadın erkek karışık. Hepsinin de tipleri hemen hemen aynı. Kadınların bileklerinle, boyunlarında soğan kabukları var... Bunlar def çalıp oynuyorlar. Bir iki ateş yanıyor; bütün ışık da bu... Etrafa bakıyorum; ne çocuk var ne de köy... Korkmaya başladım tabi ama belli etmiyorum.
Neyse, bunlar oynadı, çaldı, söyledi... Tabi ara ara beni de kaldırıyorlar oynamaya. 2 -3 saat böyle geçti. Sonra biri yanıma geldi. Sorgular gibi bana sorular sormaya başladı... Dinimi sordu, nereli olduğumu v.s. Ne olduysa bilmiyorum; kendimden geçmişim. Gözlerimi açtığımda güneş yükselmiş ve ben arabanın içindeydim. Yan koltuğumda soğan kabukları vardı...
2 -3 saat sonra bir traktör geçti. Yardım istedim. Benim arabayı traktörün arkasına bağlayıp çektirdik. Sonundan müşterimin yanına vardım. Müşterim de sabaha kadar beni merak etmiş. Yaşadıklarımı anlattım onlara... Büyükleri de bir iki kere yaşamış böyle durumları. Bana "Sen cinlerin düğününe denk gelmişsin." dediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cin Hikayeleri +18
TerrorAnonim olarak yazılmış, açıklanması zor, paranormal hikayeler. 'Onlar' yaşanmış gerçek cin hikayeleri kitabımla alakası yoktur. Başınızdan geçen 'Cin' hikayelerini gönderin yayınlayalım.