MoR vE öTeSi

orman kaçkını

"Amca mor hangi rengi semboler" dedim resme bakarken. "Bir sürü anlamına gelebilir. Ama buradaki anlamı bir olay var ama bu olay öyle birşey ki devamı var kolay kolay kapanacak bir mesele değil. Bu kolyenin sahibi kimse onun bileceği birşey" dedi.

"Neden anahtar şeklinde ?"

"Bu kolyeden 4-5 tane var ve birleştirdiğin zaman bir işe yarıyor" dedi. Babam bana dönüp "artık uyumalısın yarın okul var" dedi. Bu tarz konuşmaları severdim tuğçenin aksine ilgim vardı.

Merdivenleri çıkıp odaya geçtim tuğçe uyumuştu bile yüzünde de garip bitki maskesi vardı. Yüzünü ruh gibi gösteriyordu sanki korku filmlerindeki ruhlar hortlar çıkarya işte tuğçe onlara benziyordu.
Manyak bu ya !

Ranzanın üst katına çıkıp yastığa koydum kafamı.

Uyandığımda boynum ağrıyordu yastığı kafamdan atmıştım. Aşağı inip mutfağa geçtim. Kahvaltı hazırdı tuğçe manyak maskesini yıkamıştı. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltı masasına geçtim.

##################################

Uzun bir yoldan sonra okula geldik tuğçeyle aynı sınıftaydım. "Bak bu elif" dedi ve kızı gösterdi kız gülümseyerek "kuzenin mi ?" diye sordu. "Evet ben Hiray" dedim gülümsemeye çalışarak sonra iki oğlan bir birlerine çarparak "oo okula yeni kız gelmiş" dedi.

"Oğlum yeni kız nedir ya yeni biri gelmiş desen çok daha şık olur" dedi ve bana göz kırptı. "Ben ozan" dedi "bende hiray" dedim. Oğlan ozanın omuzuna vurup "şık mı ? Kızmıyım la ben !" dedi. Ozan gülüp "haklısın erkekler şık olamaz dimi ? Ama senin gibi orman kaçkınından şık olmak beklenmez" dedi.

Tuğçe birden öksürmeye başladı ama zorla öksürüyordu sonra sinirli sinirli ozana baktı. "Neyse ben sefa" dedi orman kaçkınımız.

Hoca gelince hepimiz sınıflara dağıldık. Elif , tuğçe ve ben aynı sınıftaydık. Bir tane kızın yanı boştu oraya geçtim ve defter çıkardım.

Hoca hiçbişey demeden anlatmaya başladı arada bir de konuşmayın diye uyarıyordu.

Kızın teki "hocam ben şunu anlamadım" dedi. Kısa kıvırcık saçlı hoca "ben anlattım düzgün dinleseydin" dedi. Aha ! uyuz oldum ! "Hocam dinledim ama" hoca kızı susturdu. "Ben düzgünce anlattım !"

Ayğa kalkıp "siz nasıl eğitimcisiniz sadece para için mi ? Yazık size eğitimci demeye bin şahit ister !" diye çıkıştım.
"Ne diyorsun kızım sen ! Seni maffederim düzgün konuş benimle."

Sınıftaki herkes bize bakıyordu. "Siz mi beni maffedersiniz?" dedim kendini bişey zannediyordu. "Çık dışarı !" diye bağırdı. "Ne o müdürün odasına neden yollamıyorsunuz ?" herkes sessizce kıkırdadı.

"Çık dışarı !!" diye tekrar bağrınca kapıyı açıp çıktım geride kapatmadım.

"Kendini hoca zanneden aptal !" diye söylenirken birini gördüm. Müdürün odasından çıkıyordu o kadar sinirli ve ruhsuz duruyordu ki fark etmemek mümkün değil.

Birşey daha dikkatimi çekti boynunda kolye vardı.

Okuldan çıktım ve otobüste sıkıntıdan yazdım bu bölümü , umarım beğenmişsinizdir birdaki bölümde görüşmek üzere. Yazım yanlışlarım varsa özür diliyorum :)

Kucak dolusu sevgiler ^_^ :D