Bugün hava kapalıydı yağmur yağdı yağıcaktı. Okula gelmek üzereydik koray ne düşünüyor çok merak ediyordum ama soracak cesaretim yoktu.
Sınıfa girince "benim yanıma otur" dedi koray. Kerem ve tessa da sınıfa girdiler tessa benim oturduğum sıraya geçti bende koray'ın yanına geçtim.
Bugün ders dinliycektim hem de ilk ders matematikti. Matematik dersini sevipte yapamayanlardanım. Dersi erkek hoca anlatıyordu. Hoca yoklama alırken bende defterlerimi çıkardım. Koray'a baktığımda dışarıyı seyrediyordu ilgisiz.
Hoca tahtaya soru yazarken ben de deftere geçirdim ve çözmeye çalıştım. Saçlarım önüme geliyordu bende sürekli arkaya atıyordum. Sorunun cevabı çıkmıyordu aslında denklemi çıkaramıyordum. "Of" dedim ve kalemi bıraktım ki saçlarımda bir el hissetmemle gerildim.
Koray saçlarımı topluyordu. "Sinirimi bozdu" dedi. Defterin üstündeki kalemi alıp ciddi bir şekilde cevabıma baktı. "Bilinmeyenleri sol tarafa atıcaksın ama işaretlerine dikkat et" dedi. Dediği gibi yaptığımda karşıma denklem çıktı ve devamını çözdüm.
Hoca yanıma gelip deftere baktı. "Matematikte iyisin anlaşılan kalk cevabı yaz" dedi sevecen bir şekilde. "Tamam" diyip tahtaya kalktım ve cevabı yazdım.
Yerime geçtiğimde hoca başka bir soru yazıyordu. Koray ciddi bir şekilde soruyu inceledi. Aklından çözüyordu galiba ? "Bu soruya da sen kalk" dedim. Bana bakıp yüzünü ekşitti "çocuk oyuncağı" dedi ve ayağa kalktı.
"Hocam bu soruyu ben çözmek istiyorum" dedi. Hoca şaşırarak "hadi bakalım" dedi. Kalemi sol eliyle tutuyordu bunu yeni fark etmiştim. Tek eli cebinde diğer eliyle soruyu çözdü herkes çok şaşırmıştı.
Yanıma gelirken "neden herkes bu kadar şaşırdı ?" dediğimde gözlerini sınıfta gezdirdi. Umursamaz bir tavırla "dört senedir ilk defa tahtaya kalktım" dedi. Ben de şaşırmıştım "sen ben istedim diyemi şimdi kalktın ?" dediğimde gözleri beni buldu.
"Yoo canım istedi sadece" dedi.
Hoca kalemi bırakıp masaya oturdu ve "beni dinleyin !" diye uyardı. "Fizik ve matematik hocalarıyla oturup bir şey düşündük ve tatil ayarladık" dedi.
Herkes bir anda sustu "ama" dedi ve pis pis güldü. "Bu tatili fizik ya da matematik sınavının herhangi birinden 90 ve üstü alırsanız gidebilirsiniz" diyince bütün sınıf isyan etti. Aralarından biri "neden sadece fizik veya matematik niye sözel yok ?" dedi ve sızlandı.
"Çünkü sayısal bölümündesiniz evladım" demesiyle sınıf güldü. Zil çaldı ve hoca sınıftan çıktı. Tuğçe yanıma gelip "hiray bana fizik çalıştır ne olur matematiği hiç yapamıyorum" dedi. Yüzümü asıp "fiziği bende yapamıyorum" dedim.
"Ama matematiği yapan fiziği hayli hayli yapar" dedi. 'Anne bana şeker al' diyen küçük çocuk gibiydi. "Matematiğide tam olarak yapamıyorum ki" dediğimde gözlerini kıstı "tahtada tıkır tıkır" yaptın dedi. Koray'a döndüm ve gülümsedim 'senin sayende' der gibi baktım.
Koray tuğçeye dönüp "kerem fizik konusunda çok iyi o çalıştırır" dedi. Kerem de o sırada bize doğru geliyordu. Koray bana dönüp "eğer sınava giriceksen ben seni çalıştırırım" dedi. İçime bir den titreme girdi sadece "olur" diye bildim.
Kerem bize bakıp "hadi bahçeye çıkalım" dedi. Koray kereme "tuğçeyi fizik konusunda çalıştır" dedi. Kerem tuğçeye bakıp "seve seve" dedi ve göz kırptı.
Tuğçe yerinde zıplayıp "yaşasın çok eğlenceli olucak" dediğinde kerem gözlerini büyütüp "benimle çalışmaya bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum" dedi.
Tuğçe utanıp "ben şey tatilden bahsesiyordum" dedi. Bahçeye çıkıp çardağa geçtik ki yanıma tessa geldi.
"Biraz konuşalım mı ?" diye sordu koray'a baktığımda 'hayır' diyordu bakışları.Kısık sele "beni üzmesine izin vermiycem" dedim ve kalktım. Beraber yürüdük ve bir ağcın altında durduk. "Hiray senden nefret ediyordum ama artık arkadaş olamak istiyorum" dedi nedense hiç samimi gelmiyordu.
"Baban hakkında da duydum başın sağ olsun" dedi yapmacık bir şekilde üzülerek. Hiç bir şey demedim.
"Koray şuan bize bakıyor seni üzmeye çalıştığımı zannediyor" dedi gülümseyerek. Koray'ın şuan baktığını zaten biliyordum !. "Onun ne düşündüğünü bilemezsin !" diye çıkıştım.
"Zamanında az vakit geçirmedik ! Ne sevdiğini , nelerden hoşladığını , ne düşündüğünü iyi bilirim yanımda az kahkahalara boğulmadı" dedi.
Bir den zil çalmasıyla bayram ettim ve "neyse zil çaldı sınıfta görüşürüz" dedim ve yanından ayrıldım.
Salak ! Bilirmiş. Nah bilirsin ! Sinir etmek için uğraşıyo ! Bir de korayla az vakit geçirmedim diyo. Baykuş suratlı !
Koray'ı gülerken düşünemiyordum belkide düşünmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MoR vE öTeSi
Mystery / ThrillerHiray ; Küçükken en sevdiğim renk kırmızıydı. Rengin anlamını bilmezken saf ve temiz severdim kırmızıyı. Şimdi büyüdüm o saf kırmızı kalmadı ve artık heryer kan kokuyor. Siyah değil benim rengim kaybolduğum , boğulduğum o grilik kalmadı artık herşe...