FiNaL

268 16 1
                                    

Soğuk hiç bu kadar derin olmamıştı. Korku hiç bu kadar korkutmamış kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Herşeyin bittiği gün bugündü.

Herkesin gözlerinde ki korkuyu görüyordum. Bunun sebebi bendim ve ben de korkuyordum.

Koray elimi tuttu. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Gözlerimi açarsam belki de herşeyin yerle bir olduğunu görücektim.

Şuan arabada o dedikleri tarlaya gidiyorduk.

Dakikalar sonra hayatımın yalanıyla karşı karşıya kalıcaktım.
Viyole o kadar güçlü biriyse koray korkmadan nasıl kafa tutuyordu ? Dilsiz bir kız nasıl olurda bu kadar cesaret verebilirdi. O kız koray'ın nesi oluyordu ?

Kafamdaki sorular beni ele geçirirken tarlaya gelmiştik.
Ucu görünmeyen bu tarla da sessislik ve karanlık hakimdi.

Beni takip eden kara bulut şuan uzaktaki kadının tepesindeydi. Oradaydı ve bana bakıyordu. Rüyamdaki gibiydi. Mor bir elbise yerleri süpürüyordu. Arkasında sadece peter vardı başka kimse yoktu.
Çok güçlü olduğunu yerin titremesinden ve gökyüzünün her an fırtına gibi şiddetleneceğinden anlıyordum.

Bana doğru bir , iki adım attı. O adım atınca herkese bir titreme geliyordu.

Yaydığı korku dolu sisi hepimiz hissediyorduk. Kadın yaklaştıkça ben tedirgin oluyor ve koray'a bakıyordum. Koray "sorun yok" diye fısıldıyordu.

"Korkuyorum !" dediğimde kızgın bakışlarıyla baktı ve "eğer korkarsan güçlü olamazsın ! Sen ondan daha güçlüsün" dedi.

Kadına döndüğümde daha çok yaklaşıyor artık net görüyordum. Masmavi gözleri hüzünle bana bakıyordu. Bembeyaz teni vardı ve bir tane gamzesi.

Çok masum duruyordu. Çocuğu yok gibiydi. Ben onun çocuğu olamazdım.

İyice yaklaştı ve durdu.

"Hiray ?" dedi sorar gibi. Sesi çok ince ve narindi. Ses çıkarmadım ne dememi bekliyordu ki ? "Ben senin" durdu. Sanki ağır çekimde yaşanıyordu. Hislerimiz yarış atı gibi ama sesler ağır çekimdi.

"Sen bir yabancısın !" dediğimde kafasını hayır anlamında salladı. Omuzundaki saçlar sırtına doğru düştü.

"Herşeyi anlatabilirim !" dediğinde kendimi korkak bir kız değilde cesur hissediyordum çünkü karşımdaki bu kadın asıl korkan kişiydi.
"Sana inanıcağımı mı zannediyorsun ?"

Gözlerini benden alıp arkamızdaki koray'ın sülalesine baktı. "Onlara inanıyorsun ama !" sesi sertleşiyor ve acımasızlaşıyordu. "Koray'a inanıyorsun ama !" daha da yükseldi sesi.

"İnandığın kişileri elinden alabilirim !" diyip ellerini sallamaya başladı. Üzerimizdeki bulut daha da koyulaştı ve gürlemeye başladı. Koray dışında herkes viyole'nin tarafına geçmişti.

"Koray !" diye seslendi. "Sen de !" koray elimi tuttu "senin istediğin umrumda değil !" dedi.
Viyole daha da sinirlendi "bana karşı mı geliyorsun ?"

"Sana itaat etmeyeceğim !"

Arkamızdan birinin geldiğini anlafığımda panikle arkamı döndüm.

"Sefa ?" dedim şaşırarak.

"Seni yanlız bırakmayacağım" dedi ve yanımızda durdu. "Hiray ya buraya gelirsin ya da kaybedersin !" dediğinde gözlerim koray'ı buldu. Ona karşı her zaman cesur olmuştum. Canımdan vaz geçecek kadar cesurdum.

"Senin yanında olmaktansa kaybetmeyi göze alırım !" dediğimde hissettiğim şey.. Sanki kanımdan elektrik geçiyor gibi hissediyordum.

Beyaz bir bulut bizim üzerimizde dolanırken kendimi çok enerjik hissediyordum.

MoR vE öTeSiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin