Koray'dan...
Sorusu karşısında çok şaşırmıştım. "Seni neden kıskanıyım !?" çok sert söylemiştim oturduğu yerde gerildi. "Ne bilim öylesine sordum boşversene" dedi gözlerini kaçırarak. "Hiray sinirliyim ! Bu akşamda o sefa denen itin evlerine gitmeyeceksin !" diye bağırdım neden bu kadar sinirlendim bilmiyordum ama kendime engel olamıyordum.
Üstelercesine "niye ?" diye sordu hem tedirgin hem de meraklıydı ve bu sinirlerimi zıplatıyordu. "Sefa'yı sevmiyorum her hareketi gıcık ediyo !" belki de Sefa'nın hiray'ı seyor olması beni deli eden şeydi. "Peki" dedi ve soğuk görünmeye çalışarak arabadan indi.
Birine patlamak istiyordum ve nedense bunun sefa olmasını ve kafa göz dalmak istiyordum. Gaza yüklenip anında uzaklaştım. Kıskanmakmı ? Neden kıskanıyım !
Son sürat eve gelmiştim. Annem ve kerem evdeydi. Annem gülümseyerek "hoşgeldin" dedi. Boynumu sağa sola çevirip kütlettim. Bir şey demeden kendimi koltağa attım. Kerem alay eder gibi "bu akşam bil bakalım kim geliyo ?" dedi.
"Bilmek istemiyorum" diye homurdandım. "Teyzem" dedi kahkaha atarak bense kaşlarımı çatıp "hayır şaka yapıyorsun !" diye çıkıştı. Annem bana bakıp "oğlum bir iki gün katlanacaksın" dedi. O kadına katlanmak mı ?
"Hiray da düğüne geliyo ! Herkes başına üşüşecek ona saçma sapan sorular sorucaklar !" diye çıkıştım. Kerem "ohoo bizim ki iyice kaptırmış bu kıza kendini" diyerek sırıttı.
Yastığı ona fırlatıp "kapa çeneni !" diye bağırdım. "Koray sana bir kötü haberim daha var" diyip iyice kahkahalara boğuldu. "Kapa çeneni lafının neresini anlamadın ?" diye sinirle soludum.
"Tessa da geliyooo" diye bağırarak evden kaçtı.Tessa teyzemin üvey kızıydı. İkinci eşinin kızı ve bana saplantısı vardı.
"Ağzına sıçıyım ben böyle işin" derken annem "şişt" diyerek gözlerini dikti. "Ya niye bu insanların benimle sorunu var ?" diye çıkıştım ve ayağa kalktım. "Şerefsiz sefa da hiray'ı aklı sıra evlerine davet ediyo" dediğimde annem hafif tebessüm etti.
"Seviyorsun bu kızı" diye kısık sesle söylendi. "Hayır" dedim ama inanmayan gözlerle bana bakıyordu. "İstediğin kadar inkar et ama korkuyorsun ve olmayacağını biliyorsun asla kabul etmezsin ! Ama aşk için savaşmaya değer " dedi ve omuzumu sıvazladı.
"Aşk ne ya ? Siz kızlar aşkı gözünüzde ne kadar büyütüyorsunuz !" diye homurdandım. "Çocukları çok seviyorsun koraycım sevdiğin kadından bir çocuğun olsun istemezmiydin ?" ben annemin evladı olamazdım bence onun çocuğu hiraydı.
"O zaman cesur ol !" dedi ve tüm dikkatiyle beni inceledi. Sert bakışlarımla dinlemeye başladım. "Hiray'ı o alevler arasından alırken gözünü kırpmadın ! Neden ?" kapana kısılmıştım bu soruyu kendime soracak cesaretim yokken şuan cesur olmam gerekiyordu.
"Ona bir şey olabilir ihtimalini bile vermiyorsun her an kızın ensesindesin şuan bile aklın onda" dedi ve kıkırdadı. Öyle miydi ? Hayır sadece kafamı karıştırıyordu.
"Sadece önemsiyorum" diyip gözlerimş devirdim."Sadece önemsiyorsun ?" sıkılmıştım bu konudan odama çıkıp yatağa uzandım. Tavanı seyrederken aklımın hala onda olduğunu fark ettim.
Hiray'dan...
Eve girdiğimde ben de sinirliydim ne yani niye kızıyordu bana ? Dengesiz..
"Oo kuzi bu ne hal ?" diye karşıladı tuğçe beni. "Savaştan mı çıktın ?" diye sordu alay ediyordu resmen benimle."Lafı uzatmıycam melis evleniyo bizde davetliyiz ve gidicez düğün yarın akşam ! Bir diğeri sefa gile gelmiyorum" diyip odama çıktım. Kendimi yatağa atıp bugünü düşünmeye başldım. Tavanı izlerken aklımda deli sorular vardı. Koray acaba şuan ne yapıyordu ? Eve gitmişmiydi ? Belki o da yatağa uzanıp tavanı izliyordur.
Odama birden tuğçe girince irkildim. Anında yere yapışmasıyla kahkahaya boğuldum. "Şey ben kapının kulbunu zorladım açılmadı açılıncada ahahhaha" diye o da güldü. "Kızım malmısın ? Hahahaha kalk yerden ahahhah" diye manyak gibi güldüm.
Üstünü başını düzeltip "şimdi anlat sen niye gelmiyorsun sefa gile" dedi.
Baştan herşeyi anlatınca durmadan gülüp durdu. "Niye kızdı hiç birşey anlamadım. Öyle soğuk davranmasına rağmen hala düşünüyorum" diye mırıldandım.
Keyifle "aşıksın dırırım aşıksın dırırım sen ona aşıksın arkadaş dırırım" dedi ve güldü. Yastığı alıp fırlattım "yok öyle birşey ne aşkı ?" diye soludum. "Aptal aşığım benim" dedi ve kahkaha atarak merdivenlerden indi bende arkasından iniyordum.
"Sana bir şey diyim mi" panikle gözlerim irileşti "hayır ! Deme !" diye bağırsamda ibnelik olsun diye konuşmaya başladı. "O da sana aşık yani siz bir birinize kel kütük aşıksınız !" dedi.
Tavana bakıp "of" dedim ve "aptal aşık olan sensin herşeyi aşka yorma kızım sana anlatanda kabahet !" dedim ve mutfağa yürüdüm.
Buz dolabından meyve suyu alıp bardağa koydum ve içmeye başladım. Aklıma alevler geldi içtiğim o an ve konuştuğum biri vardı. Kimdi acaba o ? Çok sıcak kanlı davranmıştı.
Meyve suyunu içerken birden miğdem bulandı bardağı tezgaha bırakıp salona gidiyordum ki amcam içeri girdi. "Hoşgeldin amca" derken yüzüm ekşimişti. "Hoşbuldum da ne bu hal ?" diye sordu. Artık kapıdan giren ne bu hal diyordu. "Midem biraz ağrıyo geçer" dedim ve kafamda ampul yanmış gibi aklıma güzel bir bahane geldi. "Hadi hazırsanız çıkalım" dedi yüzümü iyice düşürüp "amca ben hiç gelmesem evde dinlensem geçer" dedim.
Amcam gülümseyip "tamam" dedi. Kendi kendime zafer işareti yapıp salona girdim. Tuğçe ve amcam evden çıkarken "seni varya senii" dedi ve kapıyı çekti. Kumandayı alıp televizyonu açtım o sırada mutfağa gidip abur cubur bakındım.
Kocaman bir tabağa hazırlayıp geri geldim. Çekmeceden CD'leri alıp bakmaya başladım ki kapı çaldı. "Of tuğçe ne unuttun ?" derken kapıyı açmamla şok geçirmem bir oldu.
"Koray ?" dedim sorar gibi eve pat diye geçip koltuğa oturdu. "Ne yapıyorsun ?" diye çıkıştım. Kaşlarını çatıp "sıkıldım geldim" dedi. Ellerimi belime koyup "hadi evde amcam olsa ?!" diye gürledin. Umursamaz tavrıyla filmlere bakmaya başladı. "Bak şu dikkatimi çekti bunu izleyelim" dedi.
"Şuna bak ya" diye söylendim. "Amcan gil gitti ve geç dönecekler şimdi gel film izleyelim" dedi. Yanındaki koltuğa bakıp bir de ona baktım ve yanına oturacak ken ayağımın sehpaya takılmasıyla kucağına düşmem bir oldu.
Gözlerine bakarken o da bana balıyordu ve çok ciddiydi. "Im şey" diyip karın kaslarıyla cebelleştim sonunda doğrulup oturdum.
Film asmalı kesmeli birşeydi tam da ona göre ! Gözlerim yavaştan giderken kafamı omuzuna koydum ve uykuya tamamen bıraktım kendimi.
Kafamın üstünde bir ağırlık vardı ve kapı zili alarm gibi evin içini dolduruyordu. Gözlerimi anidan açtım koray'a baktığımda uykulu gözlerle bana bakıyordu. "Bu kim ya" diye söylenirken "eyvah ! Amcam geldi" diye cırladım.
"Amcan mı ?" diye soludu yorgun bir sesle. "Ne yapıcaz şimdi ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MoR vE öTeSi
Mystère / ThrillerHiray ; Küçükken en sevdiğim renk kırmızıydı. Rengin anlamını bilmezken saf ve temiz severdim kırmızıyı. Şimdi büyüdüm o saf kırmızı kalmadı ve artık heryer kan kokuyor. Siyah değil benim rengim kaybolduğum , boğulduğum o grilik kalmadı artık herşe...