Tenime deyen soğuk çaresizce beni eline alıyordu. "Ben kimsenin olmak istemiyorum !" diye hırladım. "Sana ne istiyorsun diye sormadım hiray !" dedi.
"Koray'ın kızısın ama ! Bu senin isteğin değil mi ?" bu sadece bir sözdü. Sarhoşken verdiğim bir sözdü.
"Ona nasıl güvendiysen bana da güvenebilirsin ! Ben sana yalan söylemem onun gibi gözlerinin içine baka baka yalan söylemem !" diye bağırdı.Kulaklarımı sağar eden tiz sesi vardı.
"Koray bana yalan söylemez ! Beni kandırmaya çalışıyorsun !" diye bende ona bağırdım. "Buna nasıl emin olabilirsin ki ne kadar tanıyorsun onu ?"Kafamı karıştırmaya çalışıyordu. "Hem mecbursun hiray ! Benim olmaya mecbursun !" diye sakin bir sesle ilave etti.
"Hiç bir şeye mecbur değilim !" dedim. "Şuan sana tecavüz etsem" dedi ve sesinde olduğumuz yere keyif yayıldı. Soğuk suyun her yerime yayıldığını ve derimin gerildiğini hissettim. Böyle bir şey yapamazdı izin vermezdim.
"Seninle aramızda aşk falan yok ama benim sana ihtiyacım var ! Ölü bir beden işime yaramaz babanda olduğu gibi !"
"Ne !!" diye bağırdım birden. Damarlarımın boşlukları öfkeyle dolmuştu. "Sen ne dedinnn !" diyip bileklerimdeki iplerden kurtulmaya çalıştım !. Titreyen bir sesle "babamın katili sen misin ?" göz yaşlarım acı ve nefretle akmaya başladı.
"Şişşş o hakediyordu" dedi adi köpek. Sesi miğdemi bulandırıyordu artık. "Seni öldürücem adi yaratık !" diye bağırdım. "İşte olman gereken kişisin hiray !" dedi. Yerimde durmayıp iplerden kurtulmaya çalışıyordum gözlerimde kapalıydı.
"Seni öldürücem !" diye tısladım. Keyifle güldü "yapamayacığın bir şey beni korkutamaz"
"Baban ölümü hak ettiği gibi olmadı" dedi ve düşünceli bir sesle "o acıyı hakediyordu" dedi. "Ama ona acı vermek benim görevim değildi ki" dedi. Anlamıyordum nefret ve öfke beni sağır etmişti. Kulaklarıma gelen uğultulardan hiç bir şey duymuyordum.
"Peter ve viyolenin arasına girdi. Peter anneni çok sevdi sonunda da viyoleyi aldı ama babanın gölgeleri hep üstlerinde oldu" dedi.
Dişlerimi sıkıp sadece sustum. "Bizim de geleceğimiz bu ! Ben seni sevicem ve sen benim olucaksın ama koray'ın gölgesi adım adım izleyecek !" diye bağırdı.
"Kes sesini seni duymak istemiyorum !" diye bağırdım hıçkıra hıçkıra. "Korkma sevgilim ! Koray o gölgesinde boğulacak o kara toprağın tadına bakacak !" dedi.
Kalbime sancı girdi ve tırnaklarım avucuma battı. "Sen öleceksin ! Ve bu benim elimeden olucak senin aklın yerinde değil delisin sen deli !" diye bağırdım. Kahkaha atıp yaklaştı nefesini yüzümde hissediyordum.
"Evet deliyim ! Beni delirttin çok seviyorum kızım seni ! Senden sadece seni istiyorum ! Kızlığını , geleceğini , benliğini istiyorum" dedi. Korkuyla ağzımdan çığlık kaçtı.
"Yaklaşma bana !" diye bağırdım ama yalvarma gibi çıkmıştı sesim.
Eli boğazıma gitti. Buz gibi dokunuşlar beni korkutuyor ve titretiyordu. "Burası bana ait olmalı ve senin hayatını değiştirecek ıssırığı ben vermeliyim" derken ben kelimesine vurgu yaparak konuşuyordu.
Geri çekilerek "çek pis elini boğazımdan senden iğreniyorum !" diyerek bağırdım.
Elleri saçlarıma gitti ve gözlerimi açtı. Kafamı kaldırıp baktığımda şaşkınlıktan kalbim duracaktı. Bu , bu nasıl olur ?. "Sen" diye mırıldandım yüzündeki alaycı gülüşü iyice yayıldı.
"Dibindeydim hiray ama sen beni hiç görmedin !" dedi. Bu olamazdı ! Bu melisin eşiydi. Yangını o çıkarmıştı ! Melisle evlenmişti ! Şimdi de beni istiyordu. "Nasıl yaparsın göt herif !" diye bağırdım. Kahkahalara boğulup "hepsi senin için hiray ! Bana kızamazsın ! Geleceğimizi maffetmeye çalışanları içten yok edicem !" dedi.
Ona tiksinerek bakıyordum. "Şimdi buraya koray gelicek ve seni kurtardığını zannedicek ama ben seni kendi kuyuma çekicem" dedi ve yaklaştı. O iğrenç nefesi tekrar yüzümü yaladı. "Bu halde seni görmesi onu delirticek ve ben bundan keyif alıcam !" dedi ve geri çekildi.
"Bekle beni sevgilim en kısa zaman da tekrar görüşücez ve hiç ayrılmıycaz" dedi , karanlığın içinde kayboldu.
Neredeydim bilmiyorum ! Korkuyordum ! Ağlamaya başladım nefret ediyorum kendimden ! Beni bu hale sokan hayattan nefret ediyorum !. Yerlerin dibindeyim kurtar ne olur !
Kendi benliğimle yanlız kalmıştım. Ne olucaktı şimdi nasıl söylerdim koray'a. Çaresizce etrafa baktım. Nasıl derdim melis'in hayatı tehlikede hatta seninki de diye nasıl derdim.Koray'a bir şey olabilme ihtimalini bile vermek istemiyordum. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Hayatımızı ihlal eden bir katil sızmıştı ve çok tehlikeliydi. Korkuyorum ! Çok korkuyorum !.
Koray dan ayrı kalmak istemiyorum onun o güvenli kollarından bir an bile ayrılmak istemiyorum.
Bir süre sonra içeri beyaz ışık girdi ve o koku , o gözler , o nefesimi kesen görüntü , o güvenli kollar beni sardı. İyice ağlamaya başladım "yanındayım" diye fısıldadı ve iplerden kurtardı beni. Herşey onun yanında son buluyordu. Kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum.
Beni kucağına aldı ve korktuğum karanlıktan çıkardı. "İyimisin meleğim" dedi. Gözlerinin içine baktım sert ve öfkeyle bana bakıyordu. "Artık iyiyim"
Beni çarpan kasları gerilmişti. "Sana bir şey yaptılarmı !? Ne hatırlıyorsun ?" çaresizce baktım gözlerine hatırlamak istemediğim herşeyi hatırlıyordum ama ne söyleceğimi bilmiyordum.
Eğer konuşursam koray'ın hayatını tehlikiye atabilirdim. Susarsam ikimizde yanıcaktık. Ona yalan söylemiş olacaktım belki de pişman olacağım bir hata olacaktı ama konuşamazdım ! Susarsam herkes için geç olacaktı. Koray bana öfkelenip belki de hayatımda seni istemiyorum diyecekti. Öfke ve kırgınlıkla baktım gözlerine bu karanlıkta ayna gibi kendimi görüyordum göz bebeğinde.
Siyahın mürekkebinin içinde küçük bir kız çocuğu gibiydim nereye dönsem karaltı nereye baksam çıkmaz sokak. Korkuyorum ! Koray'a bir şey olmasından ! Onu kaybetmekten. "Hiray !" uyarıcı şefkat yoğunluğundaki sesi içimi titretti.
Ne diyecektim ? Düşüncelerim beni başka yerlere çekmişti. Gittiğim yerde de hiç bir şey bilmiyorum. Ne diyeceğimi ne düşüneceğimi BİLMİYORUM !.
"Bana bir şey yapmadı gözlerim kapalıydı hiç bişey görmedim !" yalanın kucağına atlamıştım. Yangın yeri ikimizi de öldürecekti. Bakışları iyice sertleşti "gördün ama söylemiyorsun seni tehdit mi etti ?! Bir şey mi yaptı !"
Ağzımdan bir hıçkırık daha kaçtı. "Hiray konuş ! Korkma sana kimse zarar veremez ben yanındayım ! Buna izin vermem" dedi.
Gözlerine umutla baktım ama sırtımdaki kanatlar kırıldı bunu yapamazdım ! "Ben bilmiyorum , görmedim" diye yalan söyledim yüzüne bakacak halde değildim.
"Hayır yalan söylüyorsun seni tanıyorum ! Hiray beni sinirlendiriyorsun ! Neyden korkuyorsun ?!" diye bağırdı. Göz yaşlarım benden bağımsız akmaya başladı elimin tersiyle sildim ama akmaya devam ediyorlardı.
"Korkmuyorum ! İnan bana" dedim ama yalan söylediğim belli oluyordu.
Gözlerinin içine bakamamak ona doğruları söyleyememek delirtiyordu beni. "İnanmıyorum sana ! Bana yalan söylüyorsun ! " dedi.
Sessizce baktım gözlerine. Kırgın kırgın bakıyordu. "Onu bulup hayatını sikicem ! Sonunda ölüm bile olsa , katil bile olsam onu öldürücem !" diye tısladı. Kararlı bir tavırla gözlerime baktı "söylediğin yalan inşallah seni pişman etmez !" dedi ve yürümeye başladı.
Derin bir nefes almıştım ve bu bana ağır gelmişti okyanusun derinliklerine batıyordum. Nefesimi verirsem ölücektim tutmaya devam edersem iyice batıcaktım. Nefesimi tutmayı seçtim ama karanlığın en dip köşesine batıyordum. Bu nefes bir süre sonra bitecekti ve ben yine de ölecektim.
Kısa yoldu değil de dolaylı yolu seçmiştim , benim yolum çıkmaz sokakta bitiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MoR vE öTeSi
Gizem / GerilimHiray ; Küçükken en sevdiğim renk kırmızıydı. Rengin anlamını bilmezken saf ve temiz severdim kırmızıyı. Şimdi büyüdüm o saf kırmızı kalmadı ve artık heryer kan kokuyor. Siyah değil benim rengim kaybolduğum , boğulduğum o grilik kalmadı artık herşe...