diller günahkar

200 11 0
                                    

Multimedyada lera (korayın teyzesi) var birde tuncay (korayın babası) var iyi okumalar :D

"Artık konuş hiray sen susunca ben deliriyorum !" diye bağırdı.

"Koray bana hiç bir zaman yalan söyleme tamammı ?" dedim sesim masum bir çocuğun sesi kadar sakin ve yaralıydı. "Ne zaman yalan söyledim !" burnundan soluyordu.

"Bana bak hiray !" dedi ve kolumdan tuttu "sana kim ne dedi ! Ağlamışsın !" dedi. Kolum acıyordu buz gibi parmaklarının belkide izi çıkmıştı. "Kimin ne dediği önemli değil ! Ben babamın bana söylediği yalanın acısını çekiyorum !" diye bağırdım ve kendimi tutamıyordum.

"Kimsem yok koray ! Kime güveneceğimi bilmiyorum herkes yalan söylüyor" dedim artık göz yaşlarım akıyordu. Bana sarıldı ! Bu
üçüncü sarılışıydı birincisi uçurumda ikincisi yatakta üçüncüsü de şimdi koray'ın odasında.

"Ağlama ! Bu göz yaşlarından nefret ediyorum !" dedi. "Hiray illa birine güvenmek zorunda değilsin sadece kendine güvenmen bile sana güç verir !" dedi. Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim. "Haklısın" diye mırıldandım ve nefret dolu bir sesle devam ettim "o kadını bulucam ve hayatını maffedip hiç bir şey olmamış gibi çıkıcam beni nasıl darma dağın bıraktıysa bende onu bırakıcam !"

"Eğer biri seni üzerse kesinlikle bilicem !" dedi. Tamam anlamında kafamı salladım ve odadan çıktık. Tuğçe döne dura beni arıyormuş ki bulunca cimcikledi. "Nerdesin kızım sen ! Babama arkadaşımda kalıcaz diye yalan uydurdum tabiki de kızdı !" dedi.

"Ne yani şimdi nere de kalıcaz ? Ya tuğçe niye yalan söyledin !" dediğimde koray gözlerini kısmış bana bakıyordu. "Burada kalın" dedi. Tuğçe gülümseyerek bakarken ben "olmaz öyle şey bir sürü misafiriniz var" dedim.

"Yarısı yola çıktı diğerleri de aşağı katta yatar" dedi ve umursamaz tavırla merdivenlerden indi.
Salondan sesler geliyordu bizde aşağıya indik. Tuncay abi ve lera hanım içmişlermiydi ? Ayakta duramıyacak derecede sallanıyordu lera hanım.

Beni görünce "beyaz melek" dedi ve adım atmaya çalışırken koltuğa düştü. "Hiçte melek gibi durmuyo aksine şeytani bir düşünceyle bakıyo" dedi ve güldü. Koray sert sesiyle araya girdi "teyze içmişsin bence odana çık !" dedi. Ortam gerilmişti ve tessa salona geldi.

"Anne ne bu hal ?" diye sordu ve bize döndü. Lera hanım kahkahalarla gülerken "benim yiğenim sevgilisini koruyor ne hoş" dedi. Tessa şaşırarak "sevgilisimi ?" diye sordu.

Koray sıkılmış ciddi bir tavırla "teyze sana açıklama yapmak zorunda değilim" dedi ve beni belimden tutup yukarı yönlendirdi. "Teyzem fazla kaçırmış aldırma" dedi ve merdivenleri çıltık.

Bizi odasına sokup melisin kıyafetlerinden verdi. Koray oda dan çıkınca giyindik bu durum beni tedirgin etmişti ama koray bana fazlasıyla huzur veriyordu.

Yatağa otururken tuğçenin üzgün olduğunu fark ettim. Kendimden tuğçeyi unutmuştum. "Kuzi neyin var ?" dediğimde ağlamak üzereydi. "Ne oldu" dedim birden sarıldı. "Berkle ayrıldık" dedi ki o sırada içeri kerem daldı. Dengesini kaybedecek oldu ama geri toparladı ve anında gözlerini yumdu tuğçe onun bu haline kıkırdadı.

"Amanınnn ! Valla bir şey görmedim siz devam edin" dedi ve odadan çıktı. "Gel oğlum manyakmısın ?" dedi tuğçe gülerek. "Buda sen gibi keremcim yadırgama" dedim. Sempatik bir şekilde gülüp "kız kızdır prenses ne yadırgıycam" dedi.

Kerem bana prenses diyip duruyordu. "Bu kız niye ağlıyo ?" diyip tuğçeyi gösterdi. Tuğçe somurtup "sanane" dedi. Kerem umursamadı ve "bak meselen ne bilmiyorum ama halledilir" dedi. Tuğçe iyice kasılıp "ya bir defolsana hadi canım uyuycam !" dedi.

Tuğçenin bu rahatlığı beni geriyordu. "Tamam be ! Atarlı genç ne kızıyorsun hem burası benim evim taammı ! Beni def edemezsin" dedi. Tuğçe yere bakıp "terlik yokmu" diye mırıldandı.

Bu halleri çok komikti. "Sen eğer şimdi gitmezsen ben seni defnedicem" dedi. Kerem gülüp "tamam abla hemen çıktım " dedi ve odanın kapısını çekti. Tuğçe mal mal gülüp "ablaymış ! Abla senin anandır" diye söylendi ki kapı tekrar açıldı ve kerem kafasını uzatıp "valla annem abla gibi ne yalan söyleyim" dedi işte ben orada karnımı tuta tuta kahkaha attım.

"Lan sen gitmedin mi terbiyesiz ! Kapı dinliyor birde !" dedi tuğçede gülüyordu. Kerem deli dolu biriydi ama özünde iyiydi ya.

Yatağa geçip sarmaş dolaş uykuya bıraktık kendimizi.

Sabah gözümüzü açtığımızda gördüğüm manzarayla şok oldum. Koray ve kerem koltukta yatıyorlardı. Gözlerimi ovalayıp tekrar baktım doğru görüyordum. Kerem koray'a sarılmış duruyordu bu halleri inanılmaz komikti. Biz hafif kıkırdayıp "hadi uyanın sabah oldu" dedik.

Kerem "ne sabah olması ben daha yeni yattım" diye sızlandı. Koray hafif bir şaşkınlıkla ve "kerem senin burada ne işin var !" dedi. Kerem saçlarını kaşıyıp "teyzem odamı ele geçirdi bende buraya kaçtım asıl senin ne işin var ?" dedi.

Koray 'sanane' der gibi baksada "tessa odamda kalmak istedi benimle beraber bende" birden durdu "bundan sanane !" dedi ve kalktı. "Tamam be sabah sabah ne kızıyorsun !" dedi. Tessa niye korayla yatmak istiyorki ! Yani oda kalmamışmı !

Yatakta hafif kıpırdanıp bizde kalktık. Kendimi suçlu hissediyordum yerlerinden etmiştik. Yatağa düzeltip banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve geri döndüm odaya. Tuğçe soran gözlerle bana bakıyordu. "Şimdi ne yapıcaz ?" dedi.

Koray odaya geri girdi. "Hadi kahvaltıya" dedi. İkimizin de suratlarından düşen bin parçaydı. "Neyiniz var ?" diye sordu. "Koray fazlasıyla rahatsızlık verdik" dediğimde çatık kaşları iyice çatıldı.

"Rahatsızlık falan vermediniz ! Şimdi aşağıya !" bu bir emirmi ? Tuğçe memnun bir şekilde aşağıya inerken koray bana bakıyordu bende ona.
Tuğçenin arkasından inerken koray'da arkamdan geliyordu. Salona geçerken masa donaltılmıştı ve herkes vardı.

Teyzesi başını ovalıyordu tessa beni görünce yüzünü astı. Koray benim sandalyemi çekerken çok şaşırdım hiç beklemezdim. Oturup gülümsedim oda karşıma geçti yanımda tuğçe onun karşısında kerem oturuyordu.

Teyzesi dikkatlice bizi izliyordu. "Size de günaydın çocuklar" dedi. Kerem "teyzecim kendine gelmişsin" demesiyle gülmek istedik ama sadece dudaklarımı ıssırdım. "Dün akşam fazla kaçırmışım" dedi ve önüne döndü. Kadın arı gibiydi nereden sokacağını düşünüyordu.

Kahvaltı yapasım yoktu özellikle bu tessanın gözleri karşısında hiç canım istemiyordu. "Hiraycım" dedi bende düşünüuordum ne zaman ağzını açıcak diye !. "Seninle vakit geçirmek isterim sormak istediğim sorularım var" dedi.

Koray'a bakıp "iyi bir arkadaş olabiliriz" dedi. Koray çatalı sertçe masaya bıraktı ve kalktı. Evde kısa bir sessizlik oldu tuğçe kulağıma eğilip "artık kalkalım ortam gerildi" dedi.

Peçeteyle dudaklarımı silip "afiyet olsun" dedim ve kalktım.

Arkamdan da tuğçe geliyordu. Merdivenleri çıkıp koray'ın yanına gittim. "Bilerek yapıyo ! Tessayla konuşmanı istemiyorum !" dedi.
Tessa öksürüp yanımıza geldi. "Tessa benim okulum var yani zamanım yok" dedim. Kocaman bir kahkaha attı "aynı okuldayız" dedi ve göz kırptı.

Şaşkınlıkla ağzım aralandı. Koray tessaya dönüp "ne dedin ?" dedi. "Bundan sonra sizin okuldayım annem buradaki evimizde kalıcağımızı söyledi" derken ben gözlerimi dikip koray'a bakıyordum.

Arkamdaki sesle gerildim ve hafif korktum. "Malesef koray ben de sizin okuldayım" demesiyle arkama döndüm. Kerem de mi bizim okulda ? Koray'a baktığımda gözlerinden sinir fışkırıyordu.

MoR vE öTeSiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin