Katil !

131 9 2
                                    

Ruh hastası koray'ın üzerine atladı ve yumruklarını geçirdi. Koray kendini toplayıp ona daldı. Etrafa bakarken duvarda ok ve yay gördüm. Koşarak elime aldım. Parmaklarım titriyordu.

Ruh hastası koray'ın boğazına yapıştı. "Bırak onu yoksa öldürürüm !" diye bağırdım. Yaya oku sabitledim ve ruh hastasına doğrulttum. "Öldür beni hiray !" diye bağırdı. İyice koray'ın boğazını sıkınca korkuyla oka sarıldım. Ya şimdi atıp herşeyin bittiğini zannedecektim ya da koray'ın ölmesini izleyecektim.

Sinemi yaktığı gibi koray da yanacaktı. Buna izin veremezdim ! Derin bir nefes alıp oku bıraktım. İki parmağımın arasından geçip saplanmıştı tam boğazına !.

Yay elimden düşerken "ben ne yaptım" diye sordum kendime. Etrafa kan kokusu yayılmıştı. Koray yanıma gelip beni tuttu. "Katilim ben !" diye bağırdım kendime.
"Şişş katil falan değilsin !" dedi ve çakmağı çıkarıp cesedin üzerine attı.

Gözlerimin önünde yandı !. "Ben katilim !" diyerek yere çöktüm. Yanıma geldi ve beni sarsar gibi "katil değilsin !" diye sert sesle çıkıştı

"Öldü ! Ben öldürdüm !" cesedin etrafı beyaz bir ışıktan ibaretti. Sadece gözlerimi kör eden ışığı görüyordum. Baktığım yerlerden kırmızı sıcak kan yayılıyordu. "Hayır ! Hiray ! Bana bak !" dedi. Soğuk parmaklar yüzümü kavradı "sana yaptıklarını düşün !" diye bağırdı.

Koray'a baktım sert yüz kasları gerilmişti. "Ben öldürdüm ! Anladınmı ?! Katilim ben !" diye bağırdım. "Değilsin ! Katil falan değilsin !" diye daha yüksek bağırdı.

Beni tutup ayağa kalktık "hadi" dedi ve yürümeye zorladı.

Sanki duygularım , hislerim bir birine karışmıştı. Damarlarımdaki kan mekanik bir hareket gibi akıyor ve beynime sıçrıyordu. Ruhsuz bir bedenin gözlerimin önünde ikinci yakılışına şahit olmuştum ve artık kaldıramazdım.

Bu bedenin seri katili benim ellerimdi. Artık hayata dönmesi imkansız olmuştu ve benim bir cinayet işlediğim göz önündeydi.

Ürkek , korkak kız kalmamıştı ben artık saf değildim.

Babamın ölümünden sonra her şekilde değişmiştim. Acılar insanı büyütürdü , olgunlaştırırdı. Her yanım katillerle doluydu herkes suçluydu ve bende artık katildim.

"Koray ?" buz kesmişti sesim. Bana 'ne var ?' bakışlarını yolladı.
"Biri öldükten sonra neden yakılır ?"
Bir çocuğun sesindeki yumuşaklık kadar hafif , bir annenin çaresizliği kadar çaresizdim.

"Vampirler kolay kolay ölmez yakılmadığı sürece" dedi. "Ne yani sinemi yakmasaydın yaşarmıydı ?"

"Onun işi çok zordu çünkü boynu kırıldı. Yaşaması belki de imkansızdı"
Dedi sesinde anlayamadığım bir tını vardı. "Bir umut vardı en azından yakmaya bilirdin" beni dinlemiyo gibi durunca sesimi daha çok yükselttim. "Onu seviyordun !" ani çıkışım benimde hoşuma gitmedi. Aniden sinirlenmiştim.

"Acı çekmesini istmedim ! Hem o benim sadece eğlencemdi ben onu hiç sevmedim !" diye çıkışınca ıslak yere konulan bez gibi çektim.

"Peki ya ben ? Bir gün beni de kendi ellerinle yakıcakmısın ?"

Gözleri benimkilerle buluştu. Göz bebeği parıl parıl yanıyordu. İşte o göz bebeğinde kendimi gördüm. Yorgun , bitkin , çaresiz beni ama başka bir şey daha vardı. İddalı ve cesur bir kız gözlerini yummuş sadece nefes alıyordu.

"Bu da nerden çıktı ?" sesi sinirli, gergin ve sertti. Her zamanki gibi soğuk ama içten bir sesle konuşmuştu. Koray'ı tanımasam içtenlikle konuşuyor diycem ama bildiklerimle bu profile çok yanlış bir kelime olurdu.

"Bir soru sordum !" diye yumuşak ama sesli bir şekilde sordum.

"O anki duruma bağlı ! Bir daha kendi ölümünden bahsedersen seni diri diri mezara sokarım ! Aptal kapa çeneni !"
Bu çıkışı fazla ağır olmutu ! Neden bağırmıştı neden kızmıştı ki bana ?

"Neden kızıyorsun ? Benim sonumda bu olanlardan farksız değil mi ?"

"Sus , kapa çeneni !" bu hızla birden orman yoluna daldı ve gaza yüklenebildiği kadar yükleniyordu.

"Bu oyun ben bitti demeden bitmeyecek hiray ! Ben ne zaman öldüm ! O zaman biter !"

"Bugün seni aramasam benim gittiğimi bile bilmiycektin ! Belkide orada ölğcektim !"

"Ben sana boşuna aptal demiyorum" diye söylendi ve bana baktı. "Bu içinde bulunduğun herşey birer oyun !" diye bağırırken önüne bakmamasıyla araba ağaca çarptı.

Gözlerimi sımsıkı kapattım korkuyla. Nefes alıyordum ! Hiç bir şey hissetmemiştim ! Gözlerimi açtığımda emniyet kemeri gibi bir kol beni tutuyordu.

Koray beni tutuyordu. "Ben mi aptalım sen mi ? Ölüyorduk !" diye bağırdım var gücümle.

"Ölmedin ! Bak sapa sağlam hayattasın !" ona doğru dönüp. "Sen dengesizliğin tanımısın koray ! Asıl aptal olan sensin ! Herşeyi korurum bana birşey olmaz diye düşünüyorsun ama bir gün ava çıktığında av olacaksın !"

"Aynı senin gibi mi ? Kızım bu hayatta kimseden korkma benden korktuğun kadar !"

Üzerime doğru eğildi ve dudaklarını yanağıma sürterek kulağıma doğru fısıldadı. Sesi yumuşacık ve ılıktı bu benim buz kesmeme ve titrememe neden oldu.

"Ben avcı değilim ! Ben avım sende yemsin ! Avcı korkman gereken kişi değil avcı yemin sahibi !" dedi ve kısık bir bakış dudaklarıma atıp geri çekildi. O erkeksi kokusu burnumu delgeç gibi delip geçmişti.

Karnıma giren o kıramplar gene girmiş ve dayanılmaz bir hal almıştı.

Nefesimin kesilmesi ve yanaklarımda hissettiğim kuru ve sıcak dudaklar bir iz gibi yüzümde kalmıştı. Kalıp gibi hissettiriyor ve titretiyordu.

Şuan bu halde söylediklerini düşünemiyordum zaten bilmece gibi konuşuyordu iyice anlaşılamaz bşr hal alıyordu. Aklımı oynatan kalp ritimlerime yön veren kaç adım atmam gerektiğini söyleyen yol haritası gibiydi.

Kokusu eroin gibi hem kendinden geçtiren hem zararlı hem de bağımlısı olmuş bir mübtelaydım.

Koray bana zarar veriyordu. Bazen aklını kaçırmış bir deli bazen babasına sel sefil olmuş bir genç kız bazense kortuğunda tek güvenli olduğunu düşündüğü annesinin kolları. Koray bana iyi gelmiyordu o olduğundan beri hayatım rayından çıkmış bir trendi ağdeta.

Koray ne kadar sinirli olsada iyi biriydi. Hayatı sırlarla dolu olan iyi biri. Onu tanıdığımı düşünüyorum ama aslında hayır ben onu hiç tanımıyorum.

Koray'ın hayatını bilmem ama benim hayatım baştan sona Koray olmuştu.


MoR vE öTeSiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin