Arkadaşlar..
Umarım hepiniz iyisinizdir çünkü ben sizi bu bölümle buluşturana kadar ardı arkası kesilmeyen bir acıyla baş başa bırakıldık. Öncelikle kaybınız acınız varsa Allah sabır versin, Allah rahmet eylesin..Ben iyiyim soran ve merak eden herkese çok çok teşekkürler. Bu zamanları hep birlikte atlatacağız ve ben çok eminim ki güzel günler gelecek.
Kendinize çok iyi bakın ve lütfen güvende olduğunuzdan emin olun. Aynı zamanda çevrenizinde güvende olduğundan emin olun ve çevrenizi ne kadar bilinçlendirebiliyorsanız bilinçlendirin.
Unutmayınki biz el ele verdikçe çok daha güçleneceğiz.
Bir elin nesi, iki elin sesi..
Güzel geçen bir akşamın ardından eve dönme zamanımız gelmişti.
Yarın sınavlarımız ve teslim edilecek projelerimiz olduğundan erken dağılmak zorunda kalmıştık.
Ertesi günde okulda hem proje hem gırgır şamatayla geçerken belkide hayatımızın en güzel dönemlerini yaşıyorduk.
"Kanka şuradaki telefonumu uzatsana bana." dedim Eylül'e.
Araştırmayı kaydettiğim notlara girip proje kağıdına kaldığım yerden geçirdim. Bittiği gibi götürüp teslim ettiğimde Arda'nın projesine başlamıştık fakat hep birlikte hallettiğimiz için çok uzun sürmemişti.
Okul benim için bir eğlence yeriyken bu kadar ödev ve proje yetiştirdiğim zamanlar eziyet gibi oluyordu.
Arda mesaj atmıştı. Sohbete girdim.
Arda: çok güzel bir film gelmiş gidelim mi?
Ada: ne zaman?
Arda: bu akşam.
Ada: olur gidelim. Saat kaçta peki?
Arda: 21.30 gibi alırım ben seni gideriz.
Ada: tamamdırrr <3
Yazdım ve sohbetten çıktım. Arda kendi projesini teslim ettikten sonra gitmişti çünkü antrenmanı vardı.
Bizde şimdi öğle yemeğine çıkıyorduk.
Keyifle yemeğimizi yerken zaman hep olduğu gibi hızlıca akıp gidiyordu.
Okul bittiğinde eve gidip duş aldım. Hızlıca giyindim ve saçlarımı kuruttum.
Rahat kıyafetlerle çıktığım evden çantamı unuttuğum için geri girmiştim.
Arda'nın aramasıyla birlikte hızlıca aşağıya indim ve arabaya bindik.
Alışveriş merkezine doğru ilerlerken içime huzur doluyordu.
Biletimizi almıştık fakat daha seansa çok vakit vardı. Bu yüzden aşağıya indik ve bowling saloluna girdik.
Arda'yla birlikte bowling oynayacağım için heyecanlıydım.
Sırayla yuvarladığımız bowling toplarına kahkahalarımız ve şamatalarımız ekleniyordu.
Şimdi ise yeşil bir bowling topunu yuvalamak için hazırlanıyordum. Parmaklarıma geçirdim ve adımlarımı atıp yuvarladım fakat dengemi sağlayamayıp düştüğümde gülmeye başlamıştım.
Arda arkamdan gülerek gelip beni kaldırdığında yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Bak işte değdi düşmeme, hepsini devirdim." dedim.
"İyi misin peki?" dedi gülerek.
"İyiyim iyiyim. Yendim seni çok daha iyi oldum."
"Aferin benim güzelime." dediğinde yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum.