Arda'dan
Ada'nın seyirciler arasında olması benim elimi ayağıma dolaştırırken daha da gaza gelmemi sağlamıştı. Bir gol daha attığımda bu defa durdum ve tüm RealMadrid taraftarlarının olduğu tribünlerin arasından yine elimle koyduğum gibi bulduğum Ada'ya gülümsüyordum.
Maç sona erdiğinde içimde bir umutla tüm stadın boşalmasını bekledim. Eylül, Efe, Demir ve Irmak beni tebrik ederken merakla sordum.
"Madrid tribünlerinin arasında Ada'yı gördüm." dediğimde yüzlerindeki ifade değişmişti. Şuan şaşkın bakıyorlardı.
"Ada gelmeyeceğini söylemişti." diyen Efe'nin ardından tribünlerde ortaya çıkan Ada bu defa şimdi geliyordu.
"Ama geldim, bugün konuşmak için gelmişsin ama Chris ve Elif izin vermemişler. Evet ne söyleyeceksin. Duymak istiyorum." dediğinde sanki aylardır aramızda hissettiğim buzlar eriyordu.
"Ya da benimle gel." dediğinde tereddütsüz peşinden gittiğimde arabasına bindi. Benimde binmemi beklerken ne yaptığımızı anlayamıyordum.
"Ada, iyi misin?" dediğimde gülümsedi. Arabasını çalıştırdığında radyo açıldı.
Sezen Aksu - İhanetten Geri Kalan çalıyordu.
Ada'nın elleri radyonu düğmelerine uzanıp sesini kıstığı müzil artık sadece arka plan müziğiydi.
"Ben çok özür dilerim. Biliyorum özür dilemem hiçbir şeye fayda sağlamıyor. Ama ben seni başkasıyla görmeye dayanamam Ada. Ben ömür boyu sana yaptığımın pişmanlığını çekerim ama ben seni başkasınla göremem sende beni anla. Ne yaptıysam seni sevdiğim için yaptım. Biliyorum hatalıyım biliyorum saçma sapan şeylere sebep oldum ama benim aklımdaki tek kişi sensin Ada." dediğimde gülümsüyordu.
"Bana yaptığına bak. Tüm formumu kaybettim. Yemek yemiyorum, yiyemiyorum. Günde 3 posta kusuyorum. Ellerim 5 aydır voleybol topuna değmedi, ayaklarım sahaya basmadı. Sen yanımda yoksun, İstanbul yok, anılar yok, ama yinede yaşıyorum. Sende yaşarsın. Alışırsın, başkasıyla görmeyede alışırsın görmemeyede alışırsın." dediğinde ağlıyordum.
"Olmaz! Anlamıyor musun? Ben sensiz yapamıyorken seni başkasıyla gördüğümde ne yapacağım Ada? Ya birlikte ya hiç diyorum sana." dedim.
"O zaman bana ısrar etmedin? Bensiz yapamayacak olmayı düşünsen şuan burada mı olurduk. Neden ben çekip giderken umrunda değildim? Hayatının önemli noktası olduğumu söylüyorsun, neden o sözleşmede tanımadığın bir kızın imzası olması yerine benimkinin olması için diretmedin. Madem bu kadar çok üzüleceğimi biliyordun benim üzülmeme dayanamaz hale geldin o zaman neden yaptın? Beni takımdan attırdın, takımda olmam için zaten rüşvet vermişsin. Beni bu kadar çok severken ve seni bu kadar çok sevdiğimi gördüğün halde neden bana hiçbir açık kapı bırakmadın. Neden sığınacak bir liman bırakmadın? Neden evimi başıma yıktın ve hiçbir şey olmamış gibi başka kızla hayatına akıp gittin." dedi.
"Sandım ki, tutkuyla attığım adım beni yanlışlara sürüklemez. Sandım ki.." dedim ve duraksadım.
"NE SANDIN YA NE?!" diye bağırıyordu.
"Sandım ki kariyerim mutluğumdan, senden önemli." dedim sanki ağzımdaki baklayı çıkarmış gibi.
Bir anda sağa çektiğinde gülümsedi ve yüzüme uzandı. Elleriyle göz yaşlarımı sildiğinde sanki her şey düzelecekmiş gibi geldi.
"Deneyeceğim Arda, yeniden yemek yemeyi, yeniden gerçekten gülümsemeyi. Belki tüm bu olanlara rağmen seni affetmeyi.." dediğinde göz yaşlarmı silen ellerini tuttum ve öptüm.