32

1.1K 72 40
                                        

Gözyaşlarıma hakim olamayarak yukarı çıktım ve bir valize eşyalarımı doldurmaya başlamıştım. Hızlıca üzerimide değiştirip valizi kapattıktan sonra aşağıya indim.

Kapıyı çarpıp çıkmadan önce Arda'ya baktım, onu hala çok seviyordum. Kafama silah dayasa hatta beni o silahla vursa bile bir gram azalmayacak bir sevgiydi bu.

Benim ona olan sevgim ona hiçbir zaman zarar vermemişti. Ama onun bana olan sevgisi kariyerime ve hayallerime en büyük darbesini vurmuştu.

Kapıyı sertçe çarptığım gibi onu uyandırmış olmam olasıydı. Arabayı açtım ve bagaja valizimi attım.

O sırada evin kapısı açıldı.

"Ada, nereye böyle bu saatte."

"Onu Barcelona sözleşmene sor aptal. Nişanlanıp skandal vermeyecek başka birini bulursun." dediğimde elim parmağımdaki yüzüğe gitti.

Yavaşça çıkarttım ve son bir kez baktım.

Ellerine bıraktığım gibi arabaya bindim ve arabayı çalıştırdım. Arda'nın gözlerinde pişmanlık görmeyi beklerken daha farklı bir ifadeyle karşılaşmak beni şeytanla konuşturmuştu.

"Şeytan diyor, bas gaza sıkışsın gebersin şurada. Sonra arasın bulsun kendine nişanlı." dediğim gibi ayağımla gaz pedalının buluşması son anda frenle buluşup vitesi değiştirmemle ona korku saldığımı anlamıştım.

"Ya atlasana sende kendi arabana gelsene peşimden.." diye söylenirken gözlerimden damlalar akıyordu.

Fakat ne peşimden gelen vardı, ne de gitmemi engellemek isteyen. 

Fazla seçeneğim yoktu, bugünlüğüne eski evime gidecektim, arabamı oraya doğru sürdüm ve çok geçmeden kendimi lise yıllarında gibi hissetmeme neden olan ancak gözlerimi farklı bir köşesine çevirdiğimde lise yıllarımdan çok daha eskide kalan anılarımı hatırlatmıştı.

Kendimi biraz daha yormadan yatağa geçtim, aylarca hatta yıllarca dokunulmamış yorgan soğuktu. Umursamadan gözlerimi kapattım ve uykuya daldım. 

Ertesi sabah uyandığım gibi üniversiteye gitmek için hazırlandım. Yaptığım birkaç çalışmayı gösterecektim ve eve alışveriş yapacaktım. 

Evden çıktım ve üniversiteye gittim. Çizdiğim ve teslim tarihlerinden daha erken bir vakitte teslim edecek olduğum çizimlerimi öğretmenime teslim ettim. 

"Ada, bunlar çok yaratıcı çizimler. Biz bir proje gerçekleştiriyoruz fakülteden seçeceğimiz 10 öğrenciyi yurt dışı destekli eğitime geçireceğiz ve herhangi bir avrupa ülkesinde bitireceksiniz okulunuzu senin için konuşacağım, ve eğer sende kabul edersen seni İspanyada bağlantım olan bir okula önereceğim voleybol adına kabul edersen diğer hocalarla görüşmeden kurulu direkt atlamanı sağlayacağım." dediğinde şaşkındım. Hiç para istemiyordu altında Arda'nın olduğu kesindi. Beni kendisiyle götürebilmek için denediği yollardan biri olmalıydı.

"Hocam, bana neden böyle büyük ve reddedilemez bir fırsat sunuyorsunuz? Bölüm birincisi değilim, bende yetenek gördüğünüzü birkaç çizimle söylediniz. Nedir bunun altında yatan duymak istiyorum."

"Baban.. Benim babana borcum var kızım, sahip olduğum ne varsa onun sayesinde, geçmişte bana çok yardımcı oldu okul konusunda. Bu yüzden bende senin önünü açıyorum." 

"Bunu düşüneceğim, teşekkür ederim." dedim ve okuldan çıktım. 

Kafamın içinde bir ton düşünce vardı birde bu akşam Fenerbahçe'nin maçı. 

Artık sezon yavaş yavaş bitiyordu bu yüzden son maçlar için geriye kalan tüm gücümle çalışacaktım. Beni kadroya almayacağını bile bile, rüşvet yediğini bile bile.

Arda Güler | FanFicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin