Öncelikle bir duyuruuuuu!
Arkadaşlar ben Dorukhan Toköz'e kurgu yazmaya başladım..
Yarın ilk bölümünü yayınlayacağım.
Bir göz atabilirsiniz. Okuyup oylamayı umutmayın..
Sevdiğiniz futbolcu, basketbolcuları buraya alayım profilimi bir fanfic profline dönüştüreceğim.
Keyifli okumalarrr.
Saat gecenin 2'siydi. Gözlerimi açtığımda içimdeki kıpırtı beni heyecanlandırıyordu.
Valizimi aldım ve aşağıya indim. Arda da valiziyle kapıda bekliyordu.
Yanına gittim ve sarılıp beklemeye başladık.
Arda'nın şoförü gelip bizi aldığında okula doğru yola çıkmıştık.
Okula vardığımızda herkes oradaydı. "Arda sen benim valizimide koymalarını söyler misin? Koçun yanına gitmem gerekiyor hemen dönerim." dediğimde gülümseyerek onayladı.
Koçla yolun kaç saat süreceğini konuştuk.
Geri otobüse dönerken Arda'nın dibinden ayrılmayan Aleyna görüş açıma girdi.
"Benimle oturur musun?" dediğini duyduğuöda sinir krizi geçirecektim. Bana gecenin köründe katliam çıkarttıracaklardı.
"Neden seninle oturayım?" dedi Arda'm. Helal'im.
"Bana da o kıza davrandığın gibi davran."
"O kıza davrandığım gibi kimseye davranmıyorum. Benden uzaklaş." dedi net bir tavırla.
Hiçbir şeyi duymamış gibi onların yanına gittim ve Arda'nın elini tuttum.
Arda ise elini bana doladı ve tek koluyla sarıldık.
Aleyna bize bakıyordu. Hiçbir şey olmamış gibi yanımızdan giderken bizde otobüse binmiştik.
Arkalardan bir yerlerden 2 kişilik bir koltuğa geçtiğimizde cam kenarını ben kapmıştım.
"Cam kenarınıda kapmışım valla değmeyin keyfime." dedim.
"Gecenin köründe nasıl bi kadar enerjik olabiliyorsun güzelim?" dedi mahmur bir surat ifadesiyle.
"Seni gördükçe içim açılıyor. Aşk bahçem." dedim ikimizde gülüşürken çantasından küçük bir yastık çıkardı.
Kenara koyup kafasını koymaya çalışsada rahat edemediğini anlamıştım.
Yastığı aldım ve dizlerime doğru koydum.
O ise gülümsedi ve tereddüt etmeden yattı. Ellerim kumral saçlarına dolaşırken fazla ileri gidemiyordum.
Bizi yargılayacaklarından değildi. Öyle yapacak olmaları umrumda olmazdı ama belki o rahatsız olur diye sadece saçlarını sevmekle yetiniyordum.
O gözlerini kapatıp uykuya daldığında bende biraz yolu seyrettim.
Bir kaç saat geçtiğinde herkes uyanıktı.
Arda'da uyanmıştı. Kulaklığımla müzik dinliyorken o doğruldu.
Elleriyle gözlerini ovaladı huysuz küçük çocuklar gibi görünüyordu.
Bir dinlenme tesisinde otobüsümüz yavaşlarken tuvalete gideceğimi söyleyip otobüsten indim.
Dışarısı o kadar soğuktu ki donacaktım. Hızlı adımlarla içeri girerken vaktim varken ayaklarımın açılması için biraz dolaştım. Sonra tuvaletin yolunu tuttum.
