Zil çalmamıştı. Bizde kapısını çarparak çıktığımız sınıftan uzaklaşmak için. Hızla bahçeye çıktık.
"Hazal ciddiyim elimde kalacak!" dedim.
"Arda'ya ne demeli? Bir öyle bir böyle?"
"Anlasam böyle yapmasının nedenini. Tüm sorunları ortadan kaldırmak için elimden geleni yapacağım da işte."
Sınıfın çamına kaçamak bir bakış attığımda bizi seyrediyorlardı.
"O tarafa dönme, şuan pencereden bize bakıyorlar." dedim.
"Hazal ne istiyorsa Arda'dan onuda anlamış değilim. Ayrılmıyor hiç dibinden." dedi sakin görünmeye çalışsada sinirli sesiyle.
"Hazal'ın amacı belli Demir. Kendimizi kandırmayalım burada. Asıl Hazal ayrılmıyor Arda'nın dibinden."
İkimizde birbirimize saçma savunmalar yapıyorduk.
"Kim kimin dibinde bitiyorsa bitiyor. Amacımız onları ayırmak. Kendimize çekmek." dedi.
"Haklısın. Merak ediyorum Arda benimle ne konuşmak istiyor. Belki düzgün bir şeyler söyleyecektir. Cumartesiden sonra.. Biraz yoluna girer en azından." dedim.
"Cumartesi?" dedi Demir merakla.
"Cumartesi akşamı Arda'yla buluştuk. Sonra film izledik. Aşıkların yapacağı türdendi. Romantikti. Ben uyuyana kadar kaldı. Sonra gitmiş ve ertesi gün hiç konuşmadık. Bugün sadece 'Ada konuşabilir miyiz?' dedi."
"Ve o tüm romantikliğe rağmen şuan Hazal'ın yanında öyle mi? Üzgünüm Ada. Tüm suç Arda'da Hazal flörtöz bir kız olabilir. Ama eminim ki Cumartesiden haberi olsaydı şuan bunları konuşuyor olmazdık." dedi.
"Üşüdüm Demir. İçeri girelim." Üşümemiştim. Bu söylediklerinde haklıydı. Kaçmak istedim.
Yan yana sınıfa girdiğimizde yerimize oturduk.
"Ada banada ayıracak vaktin vardır umarım." dedi. Arda iğneleyici konuşmaya çalışarak.
Sınıf'ın dışına çıktık ve sesimizin yankılandığı geniş koridorlarda konuşmaya başladık.
"Evet Arda seni dinliyorum." dedim oldukça ifadesiz şekilde.
"Ada biliyorum Pazar günü konuşmadık diye böyle davranıyorsun." dedi.
"Ne? Bir saniye dur. Hayır ne alakası var? Sana olması gerektiği gibi davranıyorum. Bilmiyorum iyi ya da kötü değil. Eğer bu konu üzerindeyse söyleyeceklerin. İçeri gidiyorum."
"Hayır, bir de teşekkür etmek istemiştim. Çok iyi bir arkadaşsın." dedi.
Dayanmaya çalıştım.
"Ya öyle miyim? Sende öylesin. Demir'de çok iyi bir arkadaş. Arkadaşlar iyidir zaten genelde."
Saçmaladım.
"Hazal'da çok iyi bir kız. İlgikeniyor benimle. Yalnız kalmıyorum." İnadına yapıyor olmalıydı.
"Hazal.. Evet. Güzel arkadaş seçimi. Umarım bizim gibi olmazsınız." Yaklaştım ve omzunu elimle silkeledim.
"Tersi pistir, benimde öyle." dedim ve arkama döndüm ve gittim.Tuvalete girdiğim gibi gözyaşım aktı.
"Arkadaşmış! Sikerim arkadaşlığını." Zil çalmak üzereydi. Demir'i aradım.
"Demir tuvalete gelebilir misin? Kattaki."
"Geliyorum hemen."
Telefonu kapatmamın üstünden çok vakit geçmeden Demir gelmişti.
