Artık gece olmuştu ve her şey hazırdı.Büyük macera başlıyordu.Kim bilir neler yaşayacaktık.
"Peki.Hadi başlayalım.Aldın mı sırt çantanı Rana?"
"Evet her şey hazır.Arka bahçeden çıkacağız değil mi ?"
"Aynen öyle.Gördüğüme göre herkes odalarına kapanmış.Hadi çıkalım dışarıya."
Odamdan dışarı çıktık ve arka bahçeye doğru yürümeye başladık.Gene o parkı görmüştüm.O parktan nefret etmeye başlamıştım.
"Dur eğil hemen." dedi Bilal.
Kolumu tuttu ve ikimizde eğildik.Bizim çıkmamız gereken yerde bir bekçi vardı çünkü.
"Bir bu eksikti ya."
"Aynen öyle.Nasıl çıkıcaz o zaman."
"Bilmiyorum Rana.Bilmiyorum.Biraz bekleyelim belki gider."
Tam o sırada bekçinin telefonu çaldı.Ses yapmadan ne konuştuğunu dinlemeye başladık.
"Efendim.....Ne!Ne diyorsun sen...Tamam başlayalım aramaya..Ben odalarının olduğu yere gidiyorum.Sende yemekhanenin olduğu tarafa bak...Tamam haberleşiriz görüşürüz."
Adam hemen yurtun binasına doğru koşmaya başladı.
"Kesin bizi bulamadılar.Aramaya başladılar.Neyse bulamayacaklar zaten.Hadi gel gitti.Üç deyince o tarafa doğru koşmaya başlayacağız Rana tamam mı?"
"Tamam.Hazırım ben."
"Bir."
"İki."
"Üç.Koş Rana!"
Ve ikimizde hızlı bir şekilde koşmaya başladık.
Kısa bir süre sonra başarmıştık.Çıkmıştık yurttan.
"Dur.Bunlar onlar.Yakalayın şu çocukları.Gelin lan buraya!"
Adam arkamızdan koşmaya başladı.Hayır ona yakalanmamız lazımdı.
Bilal'in elini tuttum ve son hızımla koşmaya başladım.
Uzun bir süre koştuktan sonra nefes nefese kalmıştım.Bilal'e baktım ve ona "Başardık" yüz ifadesi bıraktım ve gülmeye başladım.
"Tamam.En zor kısmı bitirdik.Sırada gitmemiz gereken yer var."
"Tamam da gitmemiz gereken yer neresi.Sen ben hallederim demiştin."
"Hallettim zaten.Ben senin gibi ailenin dediklerine uyan bir kız değilim.O gün o rüyayı görünce içime kuşku doğdu.Yani azda olsa anne ve babamın öleceklerini tahmin etmiştim.Kendimi önceden hazırlamıştım bunun için.Ve de bütün davacıların evlerinin yerini belirlemiştim bir programdan."
"Peki o zaman hadi adresi söyle gitmeye başlayalım."
"Tamam."
Yola gitmeye başlamıştık.Bir sokakta yürüyorduk.Bilal nereye gitmemiz gerektiğini söylüyordu.
Bir anda aklıma bir şey geldi.
"Bir dakika.Ben bunu bir kere daha yaşadım."
"Nası-"
Ve o rüyanın aynısını yaşadım.Gene o araba vardı.Ve şiddetle gidiyordu.Karşılarında gene iki kişi vardı.
"Bilal bu araba ne yapıyor!?"
"Bilmiyorum Rana.Uzaklaşalım buradan."
Diğer tarafa doğru gitmeye başladık ve arkamı döndüğümde hiçbir şey yoktu.Sanki demin yaşananlar olmamış gibi.
Gideceğimiz yere çok az kalmıştı.Küçük bir sokağa gelmiştik.Elimi kafama attım.Tokam kafamdaydı.Aklıma o dosya geldi.O gizli dosya.
"Bilal biz o gizli dosyaya baktık mı ?"
"Hangi gizli dosya?"
"Hani tokanın olduğu olduğu bir çekmecenin içinde bulmuştuk ya."
"Sen almadın mı o dosyayı?"
"Hayır ben sen aldın diye düşünmüştüm."
"Nasıl yani.Şimdi o dosya kayıp mı?"
"Galiba evet."
"Bunu mu arıyorsunuz çocuklar?"
O ses.O gün eve gelen adamların sesi.Korkarak Bilal'e baktım.Tam da arkamızdalardı.Yavaşça arkamıza döndük.Adamın biri gülerek elindeki dosyayı gösteriyordu.Kahkaha atmaya başladı.
"Sizi salak çocuklar.Siz bizi ne zannettiniz."
İkiside bize doğru yaklaşmaya başladı.Tam olarak kapana sıkışmıştık.
"Rana koş!"
İkimizde koşmaya başladık.Arkamızdan bizi takip etmeye başladılar.
"Gel şuradan!"
Sağ tarafımızda olan bir sokağa koşmaya başladık.Sonra sola.Sol tarafa doğru koşarken arkamıza bakıyorduk ve önümüze bakınca duvar ile karşılaştık.İşte şimdi kapana sıkışmıştık.Bize daha çok yaklaşmaya başladılar.Gene o şeytani gülüşü attım ve,
"Peki.Siz istediniz."
Kollarımı sıvadım ve Bilal'e baktım.
"Şuana kadar ki bütün yaşadığın kötü şeyleri düşün Bilal.Ve o sinirini bu adamlardan çıkart tamam mı ?"
"Seve seve."
İkimizde adamlara doğru koşmaya başladık.
Ve aynı anda ikisine tekme attık.Yere düşmediler ama canları yandığı belliydi.Sonra bütün gücümü kullanarak onlara vurmaya başladım.Bilal birini ben birini dövüyordum.Kaçmak için tek çaremiz buydu.Bilal ile sırt sırta geldik ve ikimizinde karşısında adamlar vardı.Adamın yakasını tuttum ve duvara dayadım.
"Siz kimsiniz.Kimsinizde benim evime gelip ailemin eşyalarını istiyorsunuz?",
"Bilmem biz kimiz?"
Gülerek arkasına baktı ve bende baktım.Bilal yerde yatıyordu.
"Tüm sinirin bu muydu yani?"
"Rana arkana bak!"
Arkama baktım ve adamın kafama sopa ile vurmasıyla yere yığıldım.Baygın haldeydim ve gözlerimi yarı açabiliyordum.
O sırada adamlardan birisi Bilal'e vurmaya çalışıyordu.
"Özür dilerim Bilal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Minik Kelebeğim
Pertualangansadece ikimizdik,o gün rüyalarımızda sadece ikimiz olduğu gibi