BÖLÜM 23:GÜVENMEK

38 5 12
                                    

O sırada Faruk araya girdi ve,

"Şuan bu konu çok önemli olabilir fakat en önemli konuyu unutuyoruz."

Bilal Faruk'a döndü ve onun haklı olduğunu düşünüp sustu.Fakat aradan birkaç saniye geçmeden,

"Nereye sakladınız onu? Hemen cevap verin!"

"Biz bir şey bilmiyoruz Bilal.Hemen konudan konuya atlama."

Bilal'in siniri nereden bakılsa anlaşılıyordu.

Kötü bir şey yaşanmasın diye susmaya devam etti.Beklenmedik bir anda odadan dışarı çıktı nereye gittiğini bilmeden.Fakat aklında sadece tek şey vardı.Rana'ya ulaşmak.

Koridorda ne yapacağını bilmeden ilerlemeye başladı Bilal.Ne yapacağını bilmeden,korku ve sinirle hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyordu.

Hızlı adımları daha da artmıştı Bilal'in.Artık koşmaya başlamıştı.Şu hayatta sevdiği sadece 2 insan vardı.Onları da kaybetmişti.Sonra Rana girmişti hayatına,o düzeltmişti onu.Onu ilk rüyasında gördüğü günden beri inanıyordu Rana'nın kendisine bir etkisi olacağını.

Ve şuan da o kişi yoktu.Sırrını bile çözemediği şeyden dolayı kaybolmuştu Rana.

"Hayır,aynı şey ona da olmamalı.Onu kaybedersem hayat benim için biter.Hayır,hayır,hayır.Onu bulucam.Onu bulmalıyım."

Bilal artık durmuştu.Ve kendini bırakıp yere düştü.Koşarken zaten gözleri dolmuştu,şimdi ise tek yaptığı ağlamaktı,ve sonradan da hıçkırarak ağlamak.

Hayatının nasıl buraya kadar geldiğini düşündü Bilal.Ailesini kaybetmişti,hiç anlamadığı olaylar dönüyordu fakat ne döndüğünü öğrenemiyordu.Rana yoktu.Hiçbir şey anlamıyordu,bilmiyordu Bilal.

"Yeter artık yeter!"

Hıçkırıkları ile söylemişti Bilal bunları.Yüksek sesi ile koridordaki insanların tüylerini diken diken yapmıştı.

Koridordaki birkaç kişi Bilal'i kaldırmak için yanına gitti.Fakat Bilal kaldırılmasını istemiyordu.Sadece durmak istiyordu.Hayattan uzaklaşmak istiyordu.Bu cehenneme son vermek istiyordu.Güzel şeyler olmasını istiyordu.

Bilal en sonunda kalktı ve yüzünü yıkamak için lavaboya doğru ilerlemeye başladı.

Aynada kendisine bakmaya başladı.Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.

"Bu ben değilim." dedi Bilal kendi kendine.

"Bu yüz ben olamam.Ben güçsüz birisi değilim.Hayır,hayır.Bu yüz ben değilim."

Hemen yüzünü güzelce yıkadı ve kendine tekrar baktı.Kıvırcık saçları sudan dolayı ıslanmıştı.Ela gözleri uzaktan kahverengi gözükürken şuan da ela rengini çok belli ediyordu.

"Güvenmeliyim.Kendime güvenmeliyim.Hayat bunu benim için yapmayacak.Ben yapıcam.Güçlü olmalıyım.Yıkılmamalıyım.Bulucam onu.Gene eskisi gibi mutlu olacağım.Evet Rana'yı bulucam."

Bilal'in ilk başta kızgın gözüken gözleri,şimdi hırs ile kaplanmıştı.Tek istediği,gerçeklerin ortaya çıkmasıydı.

Kendini toparladı ve lavabodan dışarı çıktı.O sırada karşısında Faruk'u gördü.Faruk çok korkmuş bir şekilde duruyordu.

"Nerdesin oğlum sen? Kaç dakikadır seni arıyorum ya."

Faruk'un arkasından Güven göründü.Bilal ilk başta umutlu gözleriyle Faruk'a bakıyordu,Güven geldiğinde ise tam tersi olmuştu.Ondan ve Işıl'dan nefret ediyordu artık.

Onların bir şeyler sakladığını anlayabiliyordu.

"Neyse ben kamera odasına gidiyorum Faruk."

"Kamera odasımı mı,ne alaka?"

"Rana'ya kimin ne yaptığına bakacağım."

O sırada Bilal Güven'e doğru baktı.

Güven'de korku duygusu algılıyordu Bilal.

"Bir şeyler sakladığınız o kadar çok anlaşılıyor ki.Tanımadığınız birisi gelip size baksa bile anlar bunu.Neyse,ben gidiyorum Faruk,istersen gel."

"Peki geliyorum."

Faruk ve Bilal,Güven'e bakmadan oradan uzaklaştılar ve kamera odasını aramaya başladılar.

...

Rana karanlık odada bağlı bir şekilde duruyordu.Ne yapacağını bilmiyordu.Buraya nasıl geldi,kim ne yaptı hiçbir şey bilmiyordu.

Kollarını hareket ettirmeye çalışıyordu ama bu hiçbir işe yaramıyordu.

Gözleri dolmaya başladı Rana'nın,

"Neden ben ?Neden ya neden neden!"

Rana'nın titreyen sesi söylemişti bunları.Çığlıkları bütün odayı kaplamıştı.

Ama hiçbiri hiçbir zaman işe yaramadı.

"Tek başımayım gene her zaman olduğu gibi.Nedir benim çektiğim bu acılar? Hiç mi bitmeyecek benim yaşadıklarım?"

Rana orada saatlerce bağırdı,hıçkırarak ağladı,fakat ne birisi duymuştu nede yanına gelmişti.

Tek başınaydı orada Rana.Her şeyde tek başına olduğu gibi.

...

Bilal kamera odasına geldiğinde oradaki görevliden izin aldı ve Rana'nın odadan çıktığı zamanki kamera kayıtlarına bakmaya başladı.

Kısa bir süre göz gezdirdikten sonra Rana'yı görmüştü merdivenlerin olduğu kısma doğru gidiyordu.Bilal kamera konumunu değiştirdi ve Rana'yı daha iyi görmeye başladı.Ve en sonunda da Rana'ya ne olduğunu anladı.Rana'nın arkasındaki kişi kafasına vurduktan sonra Rana'nın yere yığılmasını gördü Bilal.

Adam o sırada yere yığılan Rana'yı kucağına almıştı ve hastanenin arka kısmına götürmüştü.Hızlı bir şekilde arabaya koyup oradan uzaklaşmıştı.

"Demek sensin."

Bilal arabanın nereye gittiğini bilmek istiyordu ama kameralar bir kısma kadar vardı.Bu yüzden diğer kameraların görüntülerinin olduğu yere gitmesi gerekti.Belki çok zor işi vardı Bilal'in ama o kendine olan güvenini hiçbir zaman kaybetmeyecek ve yıkılmayacaktı.

Benim Minik KelebeğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin