3 SENE SONRA
"Hazır mısın?" koyu kahverengi gözlerime bakan kararlı ela gözlere baktım.
Yanımda dik bir şekilde duruyor,bana bakmaktan başka bir şey yapmıyordu.
"Sonuna kadar hazırım hanımefendi."
şimdi ise parlıyordu bana bakan gözleri.Kaç senedir görüyordum kim bilir bu güzel,narin gözleri?
Artık büyümüştük.Çocuk değildik,farkındaydık.Kötü anılarımın geçtiği zamanlardan çok uzaklaşmıştım artık.Şimdi ise tek yaptığım güzel bir yolda yürümekti.Bu yolun beni mutlu yerlere götüreceğine inanarak ve kendime güvenerek ilerliyordum.Kimse bu güvenimi kıramazdı,azaltamazdı ve tüketemezdi.
Kendime güvendiğim sürece yaşanmayacaktı kötü şeyler.Güzel anların kapısını açmıştım,onu yanıma almıştım ve senelerdir ilerliyordum.Arkama bakmadan ilerliyordum kimse önüme geçmesin diye.Üstteysem üstte kalacaktım çünkü.Ailemim öğrettiği şeydi bu bana.
"Önünde kötü şeyler olsa bile arkana bakmadan git ve kendine güven.Zamanı geldiğinde arkandan seni geçmek isteyenler değil,önünde sana baş eğen kişiler olacaktır." diye öğretmişti ailem bana.Yolumu sapmadan devam etmiştim böyle.Ve başarmıştım.O yolun sonundaydım artık.İlk adımını atacağım yepyeni bir kapının önündeydim.
Önüme gelen düz saçlarımı arkama attım ve yavaşça ilerlemeye başladım.
Eski güçsüz Rana yoktu artık,kendisini ve onu korumak için canını bile feda edebilecek bir Rana vardı artık.
Yaşadığım seneler boyunca onunla yaşadığım anılar vardı ve bunlar sadece yazmaktan ibaretti.Gece gündüz çalışmıştık.Durmadan 1.liğe koşmuştuk.Başarmıştıkda.
Şimdi ise güçlü adımlarımızla kitaplarımızın bu kadar yüksek bir sayıda satılmasının kutlamasına gidiyorduk.
Başarmıştım,başarmıştık.
Yaşadığımız evin önünde bekleyen siyah arabanın içine girdim ve yanıma gelip oturmasını bekledim.
Onca senemi onunla geçirmiştim ve sanki hayatımın her saniyesini onunla geçirmiş gibi hissediyordum.Ona minnettardım.Bana verilen bir hediyeydi o.Dik duruşuna,kararlı bakışlarına,zamanı gelince küçük bir çocuk kadar duygusal olmasını o kadar çok seviyordum ki onun.Ona her zaman teşekkür ediyordum ve bunu hayatımın sonuna kadar,o yanımda olmaya devam edene kadar söyleyecektim.
Araba hareket etti ve orta bir hızla ilerlemeye başladı.Etrafa bakıp binaların renkli ışıklarına bakıyordum.Gözünü kapattım ve derin bir nefes aldım.Huzurun kokusunu alıyordum.Hiçbir zaman bitmeyecek bir huzurdu bu.
Siyah uzun elbisem ve neredeyse hiç gözükmeyen hafif makyajımla ve yanımda siyah takım elbiseli,hiçbir zaman dalgalı saçı değişmeyen çocukla gidiyordum bu kutlamaya.
Kitabımız yayınlandığından itibaren herkesin beğendiği bir kitap haline gelmişti.Çoğu ülkede çevirileri yapılmıştı.
Şimdi ise bu büyük başarının yapıldığı ve çoğu kişinin katılacağı kutlamaya gidiyorduk.Önceden hazırlamıştım söylemem gerekenleri.
...
Büyük bir binanın önünde inmişti araba.Kapıyı açtım ve etrafımda onlarca olan,beni ve Bilal'i çeken kameraları görmüştüm.Bu kadar tanıncağımızı hiçbir zaman düşünmezdik fakat herkes bizimle konuşmak için can atıyordu.
Koluna girdim ve binanın içine doğru girmeye başladık.
İçeri girdikçe insan sayısı artıyor ve hepsi büyük gülümsemelerle bizleri selamlıyordu.Bizimde büyük tebessümlerimiz bitmiyordu.
Sesimi düzelttim ve kutlamanın daha çok konuşmanın yapılacağı büyük salona adımlarımı attım.Herkes,orada olan herkes büyük alkışlar ile selamlıyordu bizi.İçimdeki şaşkınlığı atamamıştım.Bundan 3 sene önceki Rana bu halimi görseydi beni tanımazdı diye geçirdim içimden.
Evet,kesinlikle tanımazdım.
Salonun önünde olan kürsüye geçtik ve herkese tekrar gülümsemelerimizi gösterdikten sonra ilk olarak ben konuşmaya başladım.
Sesimi son kez kontrol ettim.Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Elimde bir sıcaklık hissettim sonra.Bu o onun eliydi.Elimi tuttuğunu fark ettiğimde rahatladım ve konuşmama başladım.
"Hepinize merhaba ve hoşgeldiniz.Buraya gelen bütün herkese teşekkürlerimi sunduğumu söylemek isterim.İnanın bu kadar tanıncağımızı ikimizde tahmin etmiyorduk.Beni belki tam olarak tanımayan vardır." karşımda duran kameraya odaklandım.
"Ben Rana.Rana Yıldız.Yaklaşık 3 sene önce hayata gözlerini yummuş olan Hakim Kazım ve Hakim Özlem'in tek kızlarıyım.Ailemi bir trafik kazasında kaybettim.O günden beri kalbimde her zaman bir eksik olmuştu.Her zaman bana destek çıkan,yardımcı olan birisi yoktu çünkü.Çok kötü zamanlar yaşadım.Her şeyden vazgeçtiğim zamanlar olmuştu,ölümden döndüğüm zamanlar olmuştu.Fakat şunu söylemeliyim ki,benim burada size bunları anlatmamı sağlayan,karşınızda durmamı sağlayan tek bir kişi var:O da tam da yanımda duruyor."
Dolan gözlerimle ona baktım.
"Ailemi kaybettikten sonra tanımıştım onu.İyiki tanımışım diyorum.Benim için kendini feda ettiği zaman,beni koruduğu zaman o kadar çok ki anlatmak çok zor bunları.Arkadaşlarımızı kaybettik.İhanete uğradık.Ama şuanda buradayız çünkü ikimizde savaştık.Sonunu bilmeyerek hep savaştık.Şimdi ise bu savaşın kazanının kim olduğunu görüyoruz.Eğer ailemiz ve bizi tanıyan herkes burada ise,biz iyiyiz.Tahmin etmediğiniz kadar iyiyiz.Lütfen endişelenmeyin bizim için olur mu? Her şey için teşekkür ederim.Bana bu hayatımda yardım eden herkese teşekkür ederim.En kötü zamanımda bile yanımda olan Bilal'e teşekkür ederim.Bu kadardı tekrar teşekkürler."
Titreyen sesim ve elimle mikrofonu aşağıya indirdim ve Bilal'e baktım.Ağlamak üzereydim.Sıkıca sarıldım ona.Bu sarılma her şey için teşekkür ederim sarılmasıydı.
Mikrofonu ona doğru uzattım ve konuşacağı şeyleri dinledim.
"Hepinize merhaba.Ben Bilal Aydın.Ailemi kaybetmeden önce hayata hep pozitif bakan bir çocuktum.Ailemi kaybettikten sonra her şeyden umudumu kesmiştim.Sonra en yakın arkadaşımı kaybettim.Ama beni destekleyen bir kız vardı hep yanımda.O da şuan yanımda duran kız."
salonun her yeri gülme sesleri ile dolmuştu.
Hayır,ağlamayacaktım.Dişlerimi sıkarak gülmüştüm.
"Sevgili ailem ve Faruk.Sizleri çok özledim.Eğer sizi görme fırsatım olabilseydi bunun için her şeyi yapabilirdim.Ama biliyorum ki beni şuanda izliyorsunuz.Ve sizin karşınızda bir şey yapmak istiyorum.İzninizle."
Elindeki mikrofonu önündeki masaya koydu ve tam olarak karşıma geçip bana bakmaya başladı.Önüme eğildi.Ve güzel gözleriyle bana büyük bir tebessümle bakmaya başladı.Cebinden bir kutu çıkardı ve içindeki yüzüğü çıkardı.Şok olan bedenimle ona bakıyordum.
"Ailem,arkadaşlarım önünde söylüyorum ki,Rana Yıldız,seni çok seviyorum ve benimle evlenir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Minik Kelebeğim
Adventuresadece ikimizdik,o gün rüyalarımızda sadece ikimiz olduğu gibi