Rana'nın anlatımı ile
Kitabımı rafıma koyduktan sonra kahvaltımı yemek için yemekhaneye doğru gitmeye başladım.
Yemekhaneye vardığım çok kişinin olmadığını gördüm sevinerek kahvaltımı yapıp bahçede bu güzel havanın tadını çıkarmak için dışarı çıktım.Yarım saatlik bir yürüyüşün ortasında Bilal'in yanıma doğru koştuğunu gördüm.Nefes nefese yanıma geldi.Biraz kendine geldikten sonra,
"Rana ne yapıyorsun sen burada?"
"Yürüyüşe çıkayım dedim.Neden sordun ki?"
"Senin dinlenmen gerek ama,neyse gel oturalım biraz."
"Yok ben odama çıkıcam.Biraz daha dinlenmek istiyorum."
Bir anda endişeye kapıldı ve önümü kapattı.
"Yok ya neden gideceksin ki? Biraz güzel havanın tadını çıkaralım bence.Gel çimlerin olduğu yere gidelim."
"Senin istediğin gibi olsun o zaman."
Çimlere doğru uzandık ve bulutları izlemeye başladık.
...
Bilal telefonundan saatine baktı ve ayağa kalktı.
"İstersen odana gidelim."
"Olur."
Bende ayağa kalktım ve odama yürümeye başladık.Odamın olduğu koridora doğru yaklaştığımızda kulağıma müzik sesleri geliyordu.
"Bu müzik sesi nereden geliyor ki?"
"Bilmem belki senin odandan geliyordur."
"Benim odam ne alaka ki?"
Odamın kapısının önüne geldiğimde gerçektende ses benim odamdan geliyordu.Kapıyı açtığımda büyük bir şok geçirmiş olabilirdim.Karşımda Faruk ve Esra duruyor odamın her yeri parti süsleri ile dolmuştu.
"İyiki doğdun Rana." dedi hepsi birden.
"Çocuklar harikasınız gerçekten.Çok teşekkür ederim."
Sevinçle hepsine teker teker sarılmaya başladım.Sarılma sırası Esra'ya gelmişti.Bana özür dilermişçesine bakıyordu.Ona daha çok odaklandığımda gözleri dolmuştu.Bende dayanamadan sarıldım ona.İçimde iki düşünce vardı.Ya gerçekten pişman olmuştu,ya da çok iyi rol yapıyordu.
...
Hep birlikte biraz oturup sohbet ettikten sonra masanın üstündeki pastayı fark ettim.
"Pasta kaldı ama.Hadi siz yiyin ben daha yeni kahvaltı ettim."
"Sen bilirsin Rana.O zaman ilk siftahı kim yapsın? Bilal sen yapmak ister misin?"
Bilal Esra'ya kaşlarını çatarak baktı ve sonra pastayı kesip yemeye başladı.
"Güzelmiş tadı ya."
Farukta tadına bakmak için ayağa kalktı fakat o bakamadan her yerde bir siren sesi duyulmaya başlandı.
Hepimiz birbirimize endişe ile bakıyorduk.
"Merak etmeyin yangın alarmıdır sorun yok."
"Ne demek sorun yok Esra? Yangın alarmıysa demekki yetimhanede yangın oluyor şuanda.Ve sende rahat bir şekilde konuşuyorsun."
"Bilal gene konuyu aynı yere getirmeye çalışıyorsun farkında mısın?"
"Tamam gençler uzatmayın hadi inelim aşağıya ne olmuş anlarız.
Bilal,Esra'dan şüphelenmişti ki ona çok değişik şekilde bakıyordu.Aslında herkes şüphelenmişti ama belli etmiyordu.
...
1 saat önce,yazarın anlatımı ile
Bilal,Rana ve Faruk'un düşünceleri doğruydu gerçektende.Esra gene onlardan gizli bir işe girmişti.
Bilal Rana'yı aramak için dışarı çıktığında Faruk ve Esra odayı düzenlemeye başlamıştı.Esra Aleyna'nın planını biliyordu çünkü onunla bir iş birliği yapmıştı.
Bilal'den artık nefret ediyordu.Ondan intikamını almak için aklına Aleyna gelmişti.
O gün Bilal ve Farukla konuştuktan sonra Aleyna'nın yanına gitti ve her şeyi anlattI.Aleyna buna çok sevinmişti çünkü o da Bilal'den nefret ediyordu.
Aleyna o gün Bilal'e pasta alacağını söylemişti ama Bilal'in o pastayı değiştireceğini biliyordu.Bu yüzden Esra'yı kullanmıştı.
Esra Faruk'u oda süsleri alması için dışarı göndermişti.Artık tekti ve her şeyi yapabilirdi.Bilal'in kendi aldığı pastanın içine Aleyna'nın kullandığı zehiri kattı ve her şey hazırdı.Bir tek Bilal'i pastayı ilk yemesi için zorlamak ve pastayı diğerleri yemeden Aleyna'nın yangın alarmını çalıştırması lazımdı.
Esra da şaşkındı aslında aynanın karşısına baktığında kendi tanıdığı Esra'yı göremiyordu.Sanki tanımadığı bir Esra vardı o aynada.Ve o Esra'yı atmak için hiçbir şey yapamıyordu.Belkide o diğer yüzü kaybetmek istemiyordu.Her zaman üstte olmak istiyordu.
Artık hep öyle kalmaya karar verdi Esra.Acılı bir kız olmak yerine acımasız olmayı seçmişti o.
Rana'nın anlatımı ile
Dışarı çıktığımızda yanlış bir alarm olduğunu öğrendik ve odama geri dönmeye başladık.Bilal'e baktığımda yüzü kötü görünüyordu.
"Bilal iyi misin?"
Dalgın olduğu için ilk dediğimi duymamıştı.
"Bilal diyorum."
"Ha efendim,pardon duymamışım.Ne diyordun."
"Kötü görünüyorsun iyi misin?"
Ellerini yüzüne koydu ve,
"Yok bir şeyim merak etme.Gençler ben odama geçiyorum siz eğlenin."
"Benim de bir kaç işim vardı bende odama geçiyordum gençler." dedi Esra.
"Rana sende bana pastayı ver istiyorsan bende kendi odamda yerim."
"Hayır Faruk sakın yeme pastayı!"
"Neden ki? İçinde zehir yok ya."
Esra'nın bir anda yüz ifadesi değişti.
"Neyse ben gidiyorum." deyip yanımızdan uzaklaşmaya başladı Esra.
"Şey Faruk ben pastayı çok beğendim de ben isticektim aslında yemek için.Sana söz veriyorum sana daha büyük bir pasta alıcam merak etme."
"İyi peki öyle olsun.Görüşürüz o zaman."
Birlikte el salladıktan sonra Faruk'ta yanımızdan ayrıldı.
"Ben pastayı alıp gideyim o zaman."
"Bilal sen iyi olduğuna eminsin değil mi?"
"Evet evet.Sadece biraz yorgunum sorun yok."
"Peki."
Bir anda yere yığılacakmış gibi oldu ama kendini tutup yere düşmedi.Ağzını tutup hemen lavaboya koştu.Ben daha olayları çözemeden Bilal kusmaya başladı.Ve hiçde durmuyordu.
"Bilal ne oluyor!"
"Rana...Pastanın içinde zehir vardı."
Ve o günden sonra Esra'ya hiçbir zaman güvenmeyeceğime karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Minik Kelebeğim
Aventurasadece ikimizdik,o gün rüyalarımızda sadece ikimiz olduğu gibi