"Rana.Pişt.Rana.Uyansana sana sesleniyorum."
"Ne oluyor ya."
Kollarımı oynatmaya çalıştım ama oynatamıyordum.Kollarım bağlanmıştı.
"O adamlar bizi buraya getirip bağlamışlar."
Gözlerimi açmaya başladım.Her yer çok karanlıktı.Hiçbir şey göremiyordum.
Ellerim ve bacaklarım çok acıyordu.Çok sıkı bağlamışlardı.Neden bağlamışlardı bizi ? Nasıl gelmiştik buraya?
Yazarın anlatımıyla
1 saat önce
"Özür dilerim Bilal."
Rana onu söyledikten sonra bayılmıştı.Adam arkasından büyük bir kuvvetle vurmuştu çünkü.Rana bayıldıktan sonra adam onu tutmuştu ve kollarından tutarak sürüklemeye başlamıştı.Arkasından Bilal bağırıyordu "Bırakın onu!" diye.Ama hiçbir şey olmuyordu.Adam gene onu sürüklemeye devam ediyordu.
Bilal de çok kötüydü.Hareket edecek hali yoktu.En sonunda oda dayanamadan bayılmıştı.Yaşlarından büyük olan insanların gücüne sadece bu kadar dayanabilmişlerdi.Ellerinden gelen sadece buydu.İki adamda Rana ve Bilal'i bir binaya getirmişlerdi.Terk edilmiş bir binaya.Böylelikle kimse onları ne görürdü nede duyardı.Adamlardan bir tanesi bir ses duymuştu.Bu onların ayak ses değildi.Sanki başka bir kişi daha arkalarından yürüyordu.En sonunda adam durdu ve sesi dinlemeye başladı.Herhangi bir ses duymuyordu.Belkide yanlış duymuştu.Sonra binaya doğru yürümeye devam ettiler.
Aslında adam doğruya giderken yanlışa gitmişti.Gerçektende arkalarında yürüyen vardı.Bir kişi değildi o yürüyen.İki kişiydi.
Artık binaya varmışlardı.Tek yapmaları gereken onları bağlamak ve tehdit etmekti.
Adam çantasından ipler çıkardı ve ikisinide bağlamaya başladılar.Çok sıkı bağlamaya gayret etmişlerdi.Çünkü o çocuklar onlar için gerçekten önemliydi.Sonuçta onlarında ailesi ölmüştü ve onlarda intikam peşindeydi.
"Tamam.Kızı bağladın mı Ömer?"
"Tamam bağladım abi."
"Onlar uyanana kadar bizde diğer bücürler ile ilgilenelim.Bizimle oyun oynamak nasılmış öğretelim.Onlar yüzünden 2 saat boyunca hapiste kaldık."
"Birazcık daha bağır abi herkes duysun."
"Tamam sustuk.Hadi yürü işimize bakalım."
Onlar konuşurken Bilal uyanmıştı.Onlara bayılmış takliti yapıyordu.Her şeyi duymuştu aslında."
Rana'nın anlatımı ile
"O çocuklar kim acaba?"
Bilal ben uyanınca her şeyi anlatmıştı.O adamlardan duyduğu her şeyi.O bahsettikleri çocuklar kimdi? ve neden onlar yüzünden 2 saat boyunca hapiste kaldılar ?
"Bende bilmiyorum.Eğer onların kim olduğu öğrenmek istiyorsak ilk önce şu iplerden kurtulmamız gerek."
"Haklısın ama çok sıkı bağlamışlar.Nasıl kurtulacağız bunlardan?"
"Bilmiyorum.Biraz gücüm varsa eğer kurtulurum."
"Yaa gördük oradaki gücünü.Gerçekten çok güçlüydün."
"Orada küçük bir yanlışlık oldu adama karşı yenildim.Hem sen nereden öğrendin o dövüş hareketlerini.Şaşırttın beni."
Gülümseyerek,
"Sana tekvandoda siyah kuşak olduğumu söylemiş miydim ?"
Bir anda gözleri pörtledi ve bana baktı.
"Sen istesen beni tuzla buz edersin değil mi?"
"İstesem evet ama en yakın ortağıma bunu yapmak istemem."
"Demek uyandınız."
Arkamızdan geliyordu ses.Gene o adamlardı.
"Ne istiyorsunuz bizden.Siz kimsiniz?"
"Üzgünüm ama bunu size söyleyemem.Şimdi size ikinci ve son kez söylüyorum.Bize o dosyaları vereceksiniz.Yoksa gerçekten acımam size."
"Yaa öyle mi? Size asla vermeyeceğiz.Rüyanızda görün vermemizi."
Adam büyük bir nefes alıp verdi.
Yanımıza doğru geldi ve Bilal'e baktı.
"İnan bunları söylediğine pişman olursun.Benden söylemesi."
"Ben öyle olacağını düşünmüyorum ama ona ne olucak?"
"Bak çocuk kaşınma!"
"Tamam abi sakin ol.Birileri şımarmış galiba."
Adam bizden uzaklaşmaya başladı.
"Bakın çocuklar.Bizde sizin gibiyiz.Bizimde ailemiz öldü.Ve bizde adaletin yerine gelmesini istiyoruz.Anladınız mı beni?"
"Ailelerimiz size ne yaptı ki intikam istiyorsunuz?"
Birkaç saniye durdu ve,
"Size soru soruyorum!"
Bilal son söylediğini o kadar yüksek söylediki adam gelip ağzını kapadı.Bilal'e baktığımda gözleri dolmuştu.Çok üzgün olduğu her yerden belliydi.
"Peki.Bu kadar konuşmak yeter.Veriyor musunuz? Yoksa vermiyor musunuz?"
"VER-Mİ-YO-RUZ!"
"Peki siz istediniz."
Adamın eli tekrar cebine gitti ve gene o silahı çıkardı.Silahı bize doğrulttu.Tam sıkacakken arkadan bir şey kafasına vurdu ve adam yere yığıldı.Ve sonra diğer adamda.
"Sürpriz!" iki ses aynı anda demişti bunu.
Bunlar bir kız ve erkekti.
"Esra?"
"Selam Rana."
Evet bu Esraydı.En başından beri o çocuklardan birinin o olduğunu tahmin etmiştim.
"Bir dakika bir dakika.Faruk o sen misin yoksa ben mi yanlış duyuyorum?"
"Yoo gayette doğru duyuyorsun."
Faruk mu? Ve Bilal onu tanıyor.
"Ne yani birbirinizi tanıyor musunuz?"
"Evet tanıyoruz."
"Tamam belli ki olay büyük.Her şeyi anlatın bize." dedi Bilal.
"İlk önce şu ipleri çözelim ondan sonra her şeyi konuşuruz."
"Tamamdır.Gel Esra çözelim şunları."
O iplerden kurtulduktan sonra o binadan çıktık ve güvenli bir yere geçtik.Artık herşeye en başından konuşarak başlayabildik.
İlk önce ben konuşmaya başladım.
"Evet,Faruk ve Esra.En başından anlatın bize her şeyi.Esra ilk sen başla.Okula gelmediğin günden başla anlatmaya."
"Peki."
Esra anlatmaya başladı ve bizde dinlemeye başladık.
Belli ki olaylar daha çok büyüyecekti ve bizde o dört kişi savaşmaya devam edecektik.Yoksa üç mü demeliydim ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Minik Kelebeğim
Adventuresadece ikimizdik,o gün rüyalarımızda sadece ikimiz olduğu gibi