BÖLÜM 15:ÖLÜMÜN TADI NASILDIR?

27 5 19
                                    

Esra'nın anlatımı ile

"Tamam abi ben çıkıyorum şimdi.Bir saate yanınızdayım."

Madem Rana ve arkadaşları beni istemiyordu,bende onlardan ayrı işimi yapardım.Sadık abiyi arayıp onun kayınçosu ile konuşmak istediğimi söyledim.O da onayladı ve konum attı.Faka kayınçosuna benim gideceğimi söylemedi.Sadece "Seninle konuşmak isteyen biri var." dedi çünkü eğer kim olduğum anlaşılırsa sinirlenip bana patlayabilirdi.

Bir çanta hazırladım ve odamı kapatıp dışarı çıktım.Işıl'dan izin almadan çıktım çünkü beni bir saat boyunca sorguya çekecekti.Arka bahçede kimse yoktu,oradan kaçma kararı aldım ve oraya doğru yürümeye başladım.

Tam dışarı çıkacaktım ki biri elimden tuttu ve arkaya doğru çekti.Karşımdaki Faruk'tu ve bana acı ile bakıyordu.

"Esra seni gerçekten Bilal'den sonra en iyi arkadaşım olarak düşünüyordum.Ama neden ya? Neyse tamam.Nereye gidiyorsun sen?"

"Kendi işimi kendim yapmaya gidiyorum."

"Peki.Sana karışmıyorum.Ama sakın bir delilik yapma tamam mı?"

"Peki."

"İhtiyacın olursa bana söylersin."

"Peki."

Arkamı dönüp ilerlemeye başladım.

...

Rana'nın anlatımı ile

Faruk odadan çıktıktan sonra Bilal ile birlikte sessizce beklemeye,düşünmeye başladık.Başka ne yapabilirdik ki?

"Bilal sana bir şey sorucam."

Bana doğru döndü ve,"Tabii sor."

"O soğuk odada 'Seni de kaybedemem.' demiştin ya,neden öyle bir şey dedin?"

Cevap vermeden bana bakmaya devam etti.

"Cevap?"

"Ah.Pardon dalmışım.Bilmiyorum o dalgınlıkla söylemiş olabilirim.Kendimde değildim o sırada."

"Peki öyle olsun."

Ve gene kapı çalmaya başladı.Birkaç saniye durakladıktan sonra ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım.Bilal arkamdan geldi ve önüme geçti.

"Dur ben açıcam kapıyı.Gene onlar olabilir."

"Peki geç."

Kapı açıldı ve tahmin ettiğimiz kişiler değildi.Faruk'tu gelen.

"Faruk bir gelip bir gidiyorsun.Ne oldu bu sefer?"

"Esra'yı dışarı çıkarken gördüm.Her an kötü bir şey yapabilir Bilal.Engel olsak mı? Ben tedirgin oluyorum."

"Esra akıllı kızdır ya bir şey yapmaz bence."

"Bilmiyorum ben emin olamıyorum.Arkasından gitsek mi?"

"Bence gidelim."

"Bencede.Sen ne düşünüyorsun Rana? Gidelim mi ?"

"Peki gidelim o zaman."

Herkes odalarına dağıldı ve çantalarını hazırladı.Kim bilir neler olacaktı?

...

"Nereye gitti ki kim bilir?"

"Faruk sen nereye doğru gittiğini gördün mü?"

"Yok hatırlamıyorum."

"Kendimiz arayalım o zaman."

Sokaklarda tekrar yürümeye başladık.Bir süre önce ailemi bulmak için bu sokaklarda yürümüştüm,şimdide arkadaşımın hayatını kurtarmak için yürüyordum.

"Yok abi bu kız hiçbir yerde.Kim bilir ne haltlar karıştırıyor."

"Tamam sakin olun bulucaz onu.Bir şey olmayacak ona." Aslında bunları söylerken haklıymışım.Ona bir şey olmayacaktı ama belkide bana olacaktı.

Uzun bir süre sonra yürüdükten sonra bir ses duyduk.Ses bir depo dan geliyordu.O yöne doğru yavaş bir şekilde yürümeye başladık.

Düzgün bir yere saklandık ve orada duran kişilere baktık.Ömer ve Sadık abi yan yana oturmuş ve karşılarında birisi ile konuşuyordu.Fakat o konuştukları kişiyi ne duyuyor ne de görüyorduk.

"Biraz daha yaklaşalım mı?"

"Bencede yaklaşalım."

Eğilerek ilerlemeye başladık.Faruk yanlışlıkla bir cisme çarptı ve ses yaptı.Ses yaptığı anda Sadık,Ömer abi ve kim olduğunu bilmediğimiz kişi anında ayağa kalktı ve bizim olduğumuz yere doğru baktı.

"Hani aramızda kalacaktı bunlar Esra?"

"Esra mı?" Sesini duyamadığımız ve yüzünü göremediğimiz kişi Esra'ymış.Aslında tahmin etmiştim ama emin olamamıştım.

"Sizin ne işiniz var burada?"

"Asıl senin ne işin var burada Esra! Bizden gizli gene ne yaptın sen?"

"Size cevap vermek zorunda değilim."

"Hayır zorundasın.Kızım ne oldu bir anda sana? Melektin şeytan oldun resmen."

"Karışmayın işime."

"Ne işiymiş bu?"

Aramızdan kimse konuşmamıştı.Ben,Bilal,Faruk,Esra,Sadık ve Ömer abi.Kimse.

"Size soruyorum."

Arkamızı döndüğümüzde uzun boylu,esmer birisi bize bakıyordu.

"Hoşgeldin Kemal."

"Şahsen ben hoş bulmadım ama neyse.Bu çocuklar kim ?"

"Boşver sen onları.Gel oturalım şöyle."

"Bunlar kim abi bir cevap verir misin?

"Ben Rana.Hakim Özlem Yıldız ve Kazım Yıldız'ın kızlarıyım."

Esra bana korku ile bakmaya başladı.

"Neden bu kadar şaşırdınız ki?"

"Bu kız doğru mu diyor?"

Adam bir anda sinirlenmeye başladı.

"Tamam sakin ol Kemal."

"Bir dakika bu o dediğiniz kayınço mu?"

"Malesef evet Rana."

"Şimdi senin ben ağz-"

Adam bana doğru koşmaya başladı ve cebinden bir şey çıkardı.Elinde ne olduğunu görmedim bu yüzden neler olacağını bilmiyordum.Adam bana tamamen yaklaştıktan sonra anlamıştım ne olduğunu.Karnımda büyük bir sancı hissetmeye başladım.Her yerim titremeye başladım.Yavaşça başımı eğdim karnımın olduğu yere doğru baktım.Adam elindeki çakıyı karnıma geçirmişti.Tişörtümden kanlar akıyordu.Adam çakıyı karnımdan çekti ve geriye doğru yürümeye başladı.

"Ne yaptın lan sen !"

Bilal bana doğru koşmaya başladı ve beni tuttu.

"Rana beni duyuyor musun?"

Beni sarsmaya başladı ve bağırmaya başladı.Bende dayanamadım ve acı ile gözlerimi kapadım.Demek ki ölümün acısı buymuş...

Benim Minik KelebeğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin