Hep birlikte binadan çıktık ve arabalara binip karakola doğru gitmeye başladık.Etraf karanlık olsa bile havayı hissettiğim için şükrediyordum.
"Rana şimdi iyisin değil mi?"
"Evet evet iyiyim şu an yani çok iyi değilim ama çok kötü de değilim."
Bilal gülümseyerek bana bakmaya başladı.
"İnanıyorum ki geçecek her şey Rana.Sabredelim sadece olur mu?"
Bende gülümseyerek,
"Dediğin gibi olsun." dedim.
"Bu arada Faruk nerede?"
"Diğer arabaya bindi o.Beyefendi rahatlık seviyormuş da arka koltukta tek oturmak istiyormuş."
"İstediği olmuş en azından."
"Aynen."
"Çocuklar sohbetinizi bölüyorum ama karakola gidince sizden ifade alacağız tamam mı?"
"Tamam abi sorun yok."
Bilal'in kulağına yaklaştım ve kimsenin duymayacağı bir şekilde fısıldamaya başladım.
"Biz nerede kalacağız Bilal?"
Bilal fısıldayarak,"Şu ifade verme işini halledelim de ondan sonra bakarız artık."
"Peki."
...
Karakola vardık ve arabadan indik.Gözüm Faruk'u aramaya başladı ve aslında aradığım kişinin tam olarak yanımda olduğunu anlamam saniyeler sürdü.
"Faruk ödümü kopardın ya ne yapıyorsun?"
Faruk güldü ve Bilal'in yanına doğru kaçtı.
Polisler bize döndü ve artık ciddileşmemizi söylediler.Sıra sıra ifade vermeye gittik.İlk olarak ben alındım.İfade odasına geçtim ve herhangi birisinin gelmesini bekledim.Biraz süre geçtikten sonra kapıdan siyah saçlı,kahverengi gözlü,uzun boylu birisi girdi.
"Rana'ydı değil mi ?"
"Evet evet."
"Evet Ranacığım.Öncelikle ben Emir çok memnun oldum.Umarım şu an daha iyi hissediyorsundur."
"Bende memnun oldum Emir-"
"Abi diyebilirsin bana sorun yok."
"Tamam.Bende memnun oldum Emir abi.Evet şu an biraz daha iyi hissediyorum."
"Tamam canım.Eğer ki bu karakoldan çıktıktan sonra bir şeye ihtiyacın olursa çıkışta sana numaramı vereyim her zaman beni arayabilir misin tamam mı? Bana güvenin hep sonsuz olsun."
Herkes böyle demişti ama güvenincede bir şey değişmemişti.Ama gene güveniyorum çünkü elimden başka bir şey gelmiyor.
"Peki."
"Tamam.Başlıyorum sorularımı sormaya.İlk olarak olay nasıl yaşandı yani nasıl bir şekilde alıp seni götürdüler ne yaptılar?"
"Hastanede bir şeyler almak için kantine inecektim.bende yangın merdiveninden inmeye karar verdim.Merdivenlerden inerken arkamda birisinin olduğunu hissetim.Ondan sonra da zaten kafama darbe aldım ve uyandığımda da bir odadaydım.
"Peki o odada ne yaşadın yani yanına geldiler mi?"
"Oda da hep tektim.Kimse gelmiyordu.Kaç saat boyunca orada kaldım bilmiyorum ama yaşadığım en kötü saatlerdi diyebilirim.Ama bir kere geldiler yanıma.Bir adam geldi ve Türkçe bilmediğini söyledi ama şunu dediğini hatırlıyorum,'Aileni tanı Rana.Aileni daha tanımıyorsun.' bunu demişlerdi.İnanın neden bunları dediklerini bilmiyorum.Ondan biraz zaman geçtikten sonra polisler falan gelmişti."
"Senin ailen trafik kazasında ölen Hakim Özlem Yıldız ve Kazım Yıldız'dı değil mi?"
"Evet onlardı."
"Üzdüysem özür dilerim ama biliyorsun bunları bilmemiz gerek."
"Yok yok sorun yok.Alıştım zaten."
"Tamam bu kadardı Rana çok teşekkür ederim her şey için.Sana numaramı vereyim ben hemen."
"Tamam."
...
Yazarın anlatımı ile
Sıra Bilal'e gelmişti artık.Odaya girdi ve gene beklemeye başladı.İçinden atamadığı bir heyecanı vardı.Garip olan şey şu ki neyin heyecanı bir türlü anlayamamıştı.
"Merhaba Bilal."
"Merhaba."
Emir'di gene gelen.Bu seferde Bilal'den ifade alacaktı.
"Başlamadan önce söyleyeyim.Her şeyin suçlusu Işıl ve Güven.Onlar garip davranmaya başladığında her şey yaşandı."
"Tamam biliyoruz haberimiz var ondan.Sen bana sadece neler yaşandı anlatır mısın?"
"Neler döndüğünü anlamak için Işıl ve Güven'le konuşmaya karar vermiştik.Rana kantinden bir şeyler almaya gitmişti.Uzun bir süre geçmişti ama hala gelmemişti bende meraklandım ve onu aramaya başladım ama hiçbir yerde yoktu.Aklıma kameralara bakmak gelmişti ve onu siyah giyinmiş bir adamın o yere götürdüğünü anladım.Ondan sonra karakola falan geldik zaten."
"Peki Bilal.Evet,bu kadardı teşekkür ederim."
"Çok kısa sürdü."
"Soracaklarım bunlardı.Teşekkür ederim."
Bilal odadan çıktı ve sıra Faruk'a geldi.Faruk da konuşmasını bitirdi ve üçü birlikte dışarı çıktı.
Hepsinde farklı duygular vardı fakat Faruk değişik şeyler hissediyordu.Sanki bir şey olacakmış duygusu vardı.
"Şimdi ne yapacağız?"
"Bakın.Bilmiyorum tamam diyecek misiniz ama Emir abi bana numarasını verdi ve ihtiyacınız olduğu zaman beni arayabilirsiniz dedi.Bence onu arayalım.Sokakta kalamayız."
"Elimizden başka bir şey gelmiyor zaten.Tamam ara sen."
Rana telefonunu eline aldı ve Emir'i aradı.Ona gece kalacakları bir yerleri olmadığını söyledi.Emir hemen bir yer ayarlayacağını söyledi ve karakolun önünde beklemelerini söyledi.Üçüde karşıya geçmeye başladı.Ama Faruk kafası karıştığı için arkalarından yavaşça geliyordu.Faruk'un nedensizce kafasında bir zonklama ve Faruk yere kendini attı.Başındaki zonklama gitmiyordu.
Bilal ve Rana onun yanına gitmeye başlamışlardı fakat karşılarında Faruk'a hızla gelen bir araba vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Minik Kelebeğim
Adventuresadece ikimizdik,o gün rüyalarımızda sadece ikimiz olduğu gibi