"Neden sırıttınız bir anda? Biz size burada ailemiz öldü diyoruz siz gülüyorsunuz.Lütfen gider misiniz buradan.İstemiyorum sizi burada."
Bilal'in sinirlendiği belli oluyordu ve bende sinirlenmiştim.Biz onlara aynı şeyi yapsaydık onlar ne hissederdi acaba.
"Hem biz sizin polis olduğunuzu nereden bileceğiz."
"Peki madem inanmıyorsunuz gençler o zaman,"
Elini cebine sokmaya başladı Bilal kulağıma,
"Merak etme kimlik çıkartacaklardır.Sorun yok." dedi.
"Tamam.Korkmuyorum zaten." dedim ve kimliklerini çıkarmalarını bekledim.Polislerden birisi elini cebine soktu ve bir anda çıkardı.Ardından diğeride.Ellerinde beklediğimiz gibi kimlik yoktu.Silah vardı.Ellerinde gerçek mi sahte mi olduğu belli olmayan silahlar vardı.
"Hoop ne yapıyorsunuz siz?"
Bilal bunları söylerken bir anda arkamdan önüme geçti.
"Bakın çocuklar işimizi zorlaştırmayın ve kenara çekilin lütfen.Eğer çekilmezseniz vurarım sizi.Gerçekten vururum.Bundan önce vurmuşluğum oldu."
Kalbim küt küt atmaya başlamıştı.Eğer gerçekten vururlarsa?
"Tamam geçin.Size kısa bir süre veriyorum."
Kapının tam önündeydik.İçeri girmeleri için bizim aramızdan geçmeleri gerekiyordu.Kötü tarafı ise hala silahları ellerindeydi.
Adamın birisi adımını attı ve bir anda arkasından birisi onu tuttu.
"Ne oluyor burada.Utanmıyor musunuz küçük çocuklara silah tutmaya.Akın,Mert gelin buraya.Bağlayın şunların ellerini."
Evet gerçekten kurtulmuştuk.Bunlar gerçek polisti.Nefes alış verişim yavaşlamıştı.
"Tamam Rana sakin ol geçti."
"Gençler iyi misiniz? bir şeyiniz yok değil mi?"
"Yok sağolun" dedim Bilal'den önce.
"Sizi karakola götüreceğiz orada bir ifade vermeniz gerek tamam mı ?"
"Tamam."
"Tamam.Sağolun."
Polis arabasına doğru yürümeye başladık.O iki kişinin yüzlerini göremedik ama en azından seslerinin nasıl olduğunu biliyorduk.
Polisler eşyalarımızı alıp yurdumuza göndereceğini söyledi ve de yurda bizim güvende olduğumuza dair haber.
Onlar kimdi ? Ve neden anne ve babamın dosyalarını almak istediler hemde kaçak yolla.Birde neden o gülüş vardı.Bunlar kafamda büyük sorular olarak kaldı ve kalacaktı.
...
Artık sabah olmuştu ve yurda ulaşmıştık.Karakola gittiğimizde bütün olanları anlattık.Oradaki polisler bütün her şeyi araştıracağını söylediler.Biz yurda gelmeden önce eşyalarımız getirilmişti.Saat daha erkendi.Hemen Bilal'in yanına gidip her şeyi araştırmak istiyordum.O adamların anne ve babamın ve Bilal'in anne ve babasının ölümüyle bir alakaları vardı.O kesindi.O gülüşleri her şeyi açıklıyordu.Yatağıma uzandım tavana baktım.
"Neden ben?" dedim."Neden ben?"
Hayatım hep böyle mi devam edecekti.Hırsızlarla,gizemlerle.Böyle mi yazılmıştı benim kaderim.Üzüntü ile umutsuzluk ile bütün kötü şeyler ile mi yazılmıştı ?
Gözlerim dolmuştu.Belki de savaşamayacaktım.Hayatım böyle kötü devam edecekti.Bende bu hayatı sadece izleyecektim.Kendim bir şey yapamıyordum.Kendi hayatım ben bir şey yapmadan ilerliyordu.
Ama hayır.Savaşacaktım.Anne ve babamın ölümüyle ilgili her şeyi öğrenecektim.Öğrenmediğim bilgi kalmayacaktı.Yapıcaktım.Başaracaktım.Kendime güveniyorum.Belki hayat beni en kötü yerlere sürükleyecekti ama ben ona rağmen savaşacaktım.Her zaman ve her zaman kendime güvenim olacaktı ve bu güven her dakika,her saniye belki de her salise artacaktı...
"Rana orda mısın?"
O kadar çok dalmışım ki kapının çalındığını bile duymamıştım.Bu Bilal'di.Uyanıktı.
"Geldim patlama!"
Kapıyı açtım ve anında Bilal odama daldı.
"Hani nerede dosyalar ? Bak eğer gelmediyse gerçekten sinirlenirim.Gece hiç uyuyamadım sırf dosyalara bakacağız diye."
"Tamam tamam.Sakin.Burada dosyalar.Getirmişler biz gelmeden önce.Merak etme."
Bir anda derin bir nefes verdi.
"Allah'ım şükürler olsun."
Gülümseyerek,"Hadi gel bakmaya başlayalım dosyalara.Ama dur önce içecek bir şeyler alayım.Yorucu olacak çünkü.Enerjiye çok ihtiyacımız var."
"Tamam bekliyorum seni."
"İçecekleri aldım ve artık dosyalara bakmaya başlayabiliriz.Ama bence ilk normal dosyalardan başlayalım en sonunda o gizli dosyaya bakalım.Ne dersin ?"
"Harika olur derim."
Dosyaların yarısını ona yarısını bana ayrıştırdım.Artık bakmaya başlayabilirdik.
"Dur şimdi.Bence işimizi kolaya alalım.Eğer babamız ve annemiz bir davacı tarafından öldürüldüyse bence ilk kaybettikleri davaya bakmalıyız.Yada anne ve babamın sizin büroya geldiği zamandan sonra ki davalara.Sonuçta aynı trafik kazasında öldüler."
"Haklısın o zamandan sonraki davalara bakalım o zaman.Hangi sene geldi ailen büroya?"
"25 Mart 2020"
"Peki o zamandan sonraki davalara bakalım o zaman."
"Tamam.Savaş başlasın bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Minik Kelebeğim
Pertualangansadece ikimizdik,o gün rüyalarımızda sadece ikimiz olduğu gibi