BÖLÜM 30:SEN BENİ Mİ KISKANDIN YOKSA?

13 2 18
                                    

Ondan ayrıldım ve güzel ela gözlerine bakmaya başladım.Göz bebekleri daha da büyümüş halde bana bakıyordu.Kalbimden gelen sesler daha artıyordu.Tüm vücudum kalbim olmuş gibiydi.

Neden böyle oluyordu anlayamıyordum.Hemen uzaklaşmaya başladım ondan.

"Şey gitsek mi artık?" heyecandan kekelemeye başlamıştım.Normalde hiçbir zaman böyle olmazdı ama artık onun yüzüne bakarken kalbim küt küt atıyordu.

"Olur gidelim."

"Nereye gitmeyi planlıyoruz?"

"Buradan uzaklara.Belki başka bir ülke.Nereye gitmek istersen."

"Şu ana kadar hep gitmek istediğim bir yere gitmek istiyorum."

"Neresiymiş bakalım orası?"

"İngiltere."

"Romeo ve Juliet.Benim için uygun."

"O zaman eşyalarımızı hazırlamaya başlayalım."

"Tamamdır."

...

Hastaneden eşyalarımızı aldık ve yurta dönmek için taksiye binecektik.Bir anda karşımıza bir kız geldi.Siyah gözleri,kısa boyu,kısa siyah saçları ile bakıyordu.

"Bilal! Neredeydin sen?"

Kız,Bilal'e sarılmaya başladı.Bilal kıza karşılık vermemişti ama.Bana baktı ve hemen kızdan ayrıldı.

"Merhaba Ada naber?"

"Seni gördüm daha iyi oldum.Başın sağolsun arkadaşını kaybetmişsin."

"Sağol."

Kız bana baktı ve süzmeye başladı beni.

"Biz yokken yeni bir arkadaş edinmişsin sanırım."

"Adım Rana.Memnun oldum."

Kıza elimi uzattım ama kız cevap vermedi.Hemen Bilal'e döndü.

Sinirlenmeye başlamıştım.

"Bilalcim numaranı verir misin?Bazen konuşuruz sohbet ederiz seninle."

Bilalcim? Ne yapmaya çalışıyordu bu kız?

"Bilal gel gidelim.Malum yolumuz uzun olacak."

Bilal'in elinden tuttum ve oradan uzaklaşmaya başladım.

Kız hemen peşimizden geldi ve bizi durdurdu.

"Ne yolu ya?"

"Söylesem ne yapacaksın acaba?" dedim.

"Pardon da sen Bilal'in nesi oluyorsun?"

Hem kıza hemde Bilal'e bakmaya başladım.

"Onun zor zamanlarında yanında olan kızım ben.Sen tabii bilmezsin onun zamanlarını."

Bilal'e baktığımda bana bakıp gülümsüyordu.

"Hadi gidelim Bilal."

"Çocuğu zorla istediğin yere götüremezsin."

Duraksadım ve arkama dönerek ona baktım.

"Kaşınma istersen."

"Senden mi korkucam.Daha tanımıyorum seni bile."

"Tanımadığın için korkmalısın bence."

"Adın ne senin.Kendini beğenmiş hanımefendi?"

"Kendini beğenmiş mi?"

Bilal'İ bıraktım ve hızlı adımlarla kıza doğru yürümeye başladım.

Bilal hemen beni elimden tuttu ve durdurdu.

"Dur yapma.Olay çıkarma.Lütfen benim için."

"Bırak çıkarsın Bilal.Sanki bir şey yapabilecek."

"Bu kız çok kötü kaşınıyor Bilal."

"Tamam sakin ol.Gidelim hadi."

Yandan bir sırıtış atarak baktı kız bana.Elimi sertçe yumruk yaptım ve derin nefesler alıp vermeye başladım.

"Bana bulaşma derim kendini beğenmiş kız."

Dayanamadım ve kıza hızlıca tokat attım.Kız yanağını tutarak bana bakmaya başladı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun ya."

Banada tokat atmaya çalışacaktı ki ben herhangi bir şey yapmadan Bilal kızın elini sıkıca tuttu.

"Ada gider misin artık? Rana'dan önce ben olay çıkaracağım yoksa."

"Öyle mi Bilal?Yazıklar olsun sana.2 günlük kız için 4 senelik arkadaşını satıyorsun ha? Helal olsun."

"İki günlük değil yalnız hatırlatırım."

"Her neyse umrumda değil.Rana'ymış.İsmin gibi de güzel değilsin."

"Aynada kendine bakıyor musun? Bakmıyorsan eğer öneririm yani bakmanı.Hadi Bilalcim gidelim."

...

"Orada kızı yumruk manyağı yapabilirdim ama senin için yapmadım."

"Rana."

"Efendim Bilal."

Neredeyse kahkaha atacaktı.

"Sen beni mi kıskandın yoksa?"

"Ne alakası var Bilal? Saçma saçma konuşma istersen.Bütün sinirimi senden çıkarırım."

"Tamam tamam sustum."

...

"Hadi bakalım geldik yurda.Hızlıca kimseye belli etmeden gidelim olur mu?"

"Çabuk olalım o zaman.10 dakika sonra burada buluşuyoruz."

Tamam demeden koşmaya başladı Bilal.

Akşam saatleri olduğu için herkes odalarındaydı.

Hemen odamın olduğu koridora geldim ve kapımı açtım.Odamın içini gördüğümde şok geçirmiştim.

"Buraya ne olmuş böyle?"

Bir tarafta kıyafetlerim dağıtılmış,bir tarafta kitaplarım.Her yerde bir şey vardı.

"Beğendin mi canım?"

Bu ses.Ada'nın sesiydi.

"Senin burada ne işin var?"

"En yakın arkadaşım bu yurtta yaşıyor diyelim."

Arkamı döndüğümde iki kişi gülerek bana bakıyordu.

"Bana bulaşma demiştim hanımefendi."

...

Bilal'in anlatımı ile

Hemen odama gelmiştim.Zaten çok eşyam yoktu.5 dakikada bütün eşyalarımı hazırlayabilirim.Bavulumu aldım ve eşyalarımı koymaya başladım.Rafımdan kitaplarımı alıyordumki gözüme bir şey çarptı.Kitapların arasına gizlenmiş bir mektup vardı.

Mektubun üstünde Faruk'tan yazıyordu.

Faruk.İsmini duyunca tekrar gözlerim dolmaya başlamıştı.Ama ağlamayacaktım.Mektubu bavula koydum ve odadan çıktım.

10 dakika sonra buluşmamız gerektiğini söylemişti Rana,15 dakika geçmişti ama hala gelmemişti.

Merak ettim ve Rana'nın olduğu odaya doğru gitmeye başladım.

"Ada senin burada ne işin var?"

"Rana ile birkaç işim vardı onu hallettim."

Bir şey demeden yanımdan uzaklaşmaya başladı.Bende koşarak Rana'nın odasına doğru koşmaya başlamıştım.Ama kapı kilitlenmişti.

"Rana duyuyor musun beni!"

Ses çıkmıyordu.

Kapıya hızlıca vurmaya başlamıştım.Ellerim acıyordu ama Rana'dan önemsizdi bu.

Benim Minik KelebeğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin